mutfakta neler oluyor?
fasülye bakla bana bakıyor.
yanında kızartma
kızarmıyor bana bakıyor
hayırdır işallah
heeeyyyy
çatlak
patlak
yusyuvarlak
kremalı börek
sütlü çörek
çek dostum çek
elini elimin üstünden çek...
ellerim tombik tombi
kirlenince çok komik.
kirli eller sevilmez.
güzelliği görülmez.
saçlarımız bakım ister.
hele dişler hele dişler.
kirlenince kulaklar.
bize pis derler pis deler.
bize pis derler pis derler.
Mini, mini bir kuş donmuştu,pencereme konmuştu.
(Her seferinde de konar oraya. Bu kadar mı istikrar olur?)
Aldım onu içeriye cik cik cik cik ötsün diye.
(O cik cik cik sesleriyle yarın işe gidecek babanı düşünme zaten.)
Pır pır ederken canlandı ellerim bak boş kaldı.
( işte nankörlük budur. Sen aileni karşına al, besle, iyileştir. Sonra 2 ciklemeden doğru dürüst çeksin gitsin. Dünyanın kanunu mu bu be arkadaş?..)
"minik kurbağaaaa minik kurbağaaaa,
kuyruğun neredeeeee?
kuyruğum yok kuyruğum yok,
yüzerim deredeeeee. "
her ne kadar şirinleştirilerek anlatılmaya çalışılmışsa da, bu şarkı bile sevdirememiştir bana kurbağaları. sevecek başka hayvan mı yok kardeşim.
bir gün birgün bir çoocuk
eveee de gelmiş kimse yok
açmış bakmış dolabı (açmış bakmış dolabı ne la?)
şekerde sanmış iiilacı
yeemiş yeemiş bitirmiş
akşama başlamış sancı
kıvrım kıvrım kıvranmış
yaaptığından uutaanmıış. (allah böylesinin belasını versin)
duyduğum andan beri bir tür adrenalin salgılama yolu olarak söylediğim şarkı olan bir balık şarkısı.
kırmızı balık gölde
kıvrıla kıvrıla yüzüyor
balıkçı hasan geliyor
oltasını atıyor
kırmızı balık dinle
sakın yemi yeme
balıkçı seni tutacak
sepetine atacak
Çantamı taktım koluma. Çıktım bağdat yoluna.
Ben bir subay beklerken. Çöpçü de çıktı karşıma
Ayakkabım toz atar. Çöpçü bana göz atar
Gözün kör olsun çöpçü. Elalem bize bakar.
bu dünya hepimizin sev dünyayı
elele koruyalım bu dünyayı
sevgiyle koşalım birlikte (sevgiye doğru, barışa)
bu ne beton, bu ne duman böyle
nerede benim uçurtmam söyle
su plastik şişeyle
neden kimya akar nehirlerde
bu dünya hepimizin sev dünyayı
elele koruyalım bu dünyayı gel
bu ne beton, bu ne duman böyle
nerede benim dut ağacım söyle
namluya çiçek verdik
bitsin artık bütün bu savaşlar
bu dünya hepimizin sev dünyayı
elele koruyalım bu dünyayı gel
hava güzel güneş sıcak
kır yeşil sular nasıl berrak akıyor
sevgiyle yaşamak güzel şey
bu dünya hepimizin sev dünyayı
elele koruyalım bu dünyayı gel
bu dünyayı sev...
bide işin başında bu şarkı büyüklere yönelikti ülkenin önemli şarkıcıları tarafından düetle lanse edildi.ilkokul düzeyinde olduğu için sonra okulların vazgeçilmez şarkısı oldu.sayısız yazılan örnektede olduğu gibi bu şekilde verilen müzik eğitimi ile ülkenin genel ve müzik gelişimi ortada...
bir de bunun gu vak vak vak diye yan eserini de çok yakından biliriz,günümüzde halen şımarmaya yönelik söyleyenler vardır,tabiki bir de tuhaf hareketleri.. ah o zamanlar; geri dönsem de tekrar söylesem..