en çok yaralayan "tohumlar fidana"dır. henüz hiçbi yakınını kaybetmemiş olan bir ilkokul öğrencisine cenaze havasını tattırır. kara tahta önünde, karanlıkta sallanarak bu şarkıyı söyler bütün kötü anılarım. (bkz: çocukluğumu aldın götürdün)
are you sleeping
are you sleeping
brother jam
brother jam
ding dang dong ... diye devam eden işkence. ilk okul çoçuklarına ingilizce sevgisi aşılama işkencesi.
kalk artık sabah oldu .(yapma yaa)
her taraf sesle doldu .(o sesler olmasa iyi bi uyurduk zaten)
karanlıklar uzaklaştı .(sabah olduğunu zaten şarkının başında hatırlatmıştın ya salak)
okul vakti yaklaştı .(belki bugün gitmicem)
(bkz: ılgaz anadolunun sen yücebir dağısın) ömrümü yedi yemin ederim hala korkarım ılgaz dağından birde güzel söylensin diye buhulu buhulu söylerdik bütün sınıf ne pis bir şarkıydı o öyle.
birde sene sonlarında hatıra defteri modası başlardı.
her sayfada hemen hemen aynı cümleler;
sevgili Ayşe bana bu kalbinden daha temiz sayfayı (bu arada kızın kalbinin kirli olduğunu ima ediyo ama farkında değil) ayırdığın için çok teşekkür ederim.
(peşinden de bide mani)
sepet sepet yumurta
sakın beni unutma
unutursan küserim
mektubunu keserim.
güzel hep güzeldir. aldatamaz seni boyalarla, tozlarla. lakin çirkin kızdan korkacaksın bu konuda. iyice incelemeden ve bi'kaç kez görüşmeden sonradan pişman olacağınız bi' aksiyona girişmeyin, göte gelmeyin.
daha önce makyajsız görmediğim bi' kıza "hassiktir ben bile senden güzelim şu an" dedim suratımdaki bi' karış sakalla beraber tüm patavatsızlığımla geçen gün. şoke oldu. galiba eskisi gibi değiliz artık. bunu da yapmamalısınız sanırım.
mutfakta neler oluyor
fasülye bakla bakla baklaaa
kızarmıyor bana bakıyor
hayırdır inşallah? hey!
çatlak patlak yusyuvarlak
kremalı börek, sütlü çörek
çek dostum çek
arabanı yoldan çek
çek çek amca, burnu kanca
al sana bir tabanca
tabancanın yarısı osman beyin karısı
karısının eteği küt küt eder yüreği
akşama fincan bö-re-ği...
bu kadar ayrı tellerden çalan bir başka tekerlemeli ilk okul şarkısı olamaz. başıyla sonu birbiriyle tamamen ayrı. çocuk takip edeyim derken psikopatlaşıyor zaten. *
yeni yıl yeni yıl yeni yıl yeni yıl sizlere kutlu olsun sonra bizlere olsun vs. vs. o yeni yıl deme kısımları insanın beynine eden bölümdür viyak viyak.
"deriko kaşlar kara deriko gözler ela heeeeeeeeeeeeeeeeeeeey!"
bu türküyü söyleyince, hep deli, sapıtık, ağzından salyalar akan, gözleri fıldır fıldır dönen bir deli tahayyül ederdim. hep korkardım.
pazara gidelim, bir tavuk alalım. (pazardan tavuk alındığı nerde görülmüş? kasaptan alsana!)
pazara gidip bir tavuk alıp napalım? (yiyeceksin herhalde, ne yapmayı düşünüyosun?)
gıt gıt gıdak gıt gıt gıdaak diyelim. (ne taklit ediyorsun hayvanı, azcık kendin ol.)
happur huppur happur huppur yiyelim. (pişirmedin, direk indir mideye.)
pazara gidelim, bir kedi alalım. (kedi mi ne kedisi ?kedi ne arar la bazarda?)
pazara gidip bir kedi alıp napalım? (annen onu eve sokmayacak emin ol.)
miyav miyav miyav miyav diyelim. (şuna bak, kediyle bir oluyor.)
happur huppur happur huppur yiyelim. ( kediyi de yedi aç.)
pazara gidelim, bir köpek alalım. (ebesinin amı, köpek mi satılıyo lan pazarda?)
pazara gidip bir köpek alıp napalım? (bu köpeğin de sonu hazin görünüyor.)
hav hav hav hav diyelim. (köpekle konuşmaya çalışıyo mal)
happur huppur happur huppur yiyelim (köpeği de yedi midesiz.)
allah aşkına, ne öğütleniyor bu şarkıda çocuklara?
1. pazarda bütün hayvanlar satılır.
2. her gördüğün hayvanı al.
3. hayvanın dilinde konuş. havla, miyavla, öt.
4. etini kemiğini ayırmadan tavuğu indir mideye.
5. bütün hayvanlar yenilebilir
4.sınıfta ingilizce dersinde ezberlemiştik ali babanın gavur versiyonu...
There was a farmer who had a dog,
And Bingo was his name-o.
B-I-N-G-O
B-I-N-G-O
B-I-N-G-O
And Bingo was his name-o.