Kafaya takmamaktır. Sürekli geçmişimizde yaptığınız iyi olayları hatırlayın ve kimsenin gününüzü mahvetmesine izin vermeyin. Geçmişin kötü yanlarını unutun ve gelecek kaygısını düşünmeyin. Anı yaşa rahat et.
Sevdiğin şeyleri yapmak.Olumsuzluk katan kişi ya da durumlardan mümkün olduğunca uzak durmak.Müzik dinlemek,yürüyüş yapmak ya da o o an içinizden ne geçiyorsa onu yapmak.Ve tabii geçmişte yaşadığınız kötü anları düşünmemek.Anı yaşayın.
Normalde uzun yazı okumayan birisi olarak hepsini bir bir okudum ve işe yarayacağını umarak en kısa zamanda hayatıma geçirmeyi düşünüyorum. Ulan ya tamamen bozulursa diye düşünmeden de edemiyorum.
Yoğun okuma serüvenleri,içimde dönen dalgalanmalar,psikoloji kliniği ziyaretleri sonucu fark ettiğim şeyler şu şekildedir.
Özellikle 20 li yaşlarda iseniz üniversiteden mezun olup işsiz kaldığınız süreç içerisinde bir çöküş yaşamanızdan doğal birşey olamaz. Bu süreç zaten doğal olarak çok stresli bir dönemdir. Hayata dair kendinizi hazırladığınız alan çökmüştür. Bunun suçlusu siz değilsiniz siz doğru olanı yaptınız emek verip okudunuz ancak ülke şartları yüzünden şuan işsizsiniz.
Bu süreçte sevgili,aşk işlerinizi kontrol edememeye başlayabilir bundan daha çok yara alabilir incinebilirsiniz veya kendinizi yanlış ilişkiler içinde bulabilirsiniz. Bu dönemde emeklerinizin hepsinin boşa çıktığını düşünüyor olabilirsiniz avare bi şekilde hedefsiz yaşayan insanlar ilginizi çekebilir bu tür insanların doğru yolu sizden çok önce keşfetmiş görmüş olduğunu kendini boşa yormadığını düşünüp onları içten içe takdir ediyor onlar gibi olmak istiyor olabilirsiniz. Bir boşluğa düşmüş birinin sizi çekip kurtarmasını diliyor olabilirsiniz. Özgüven ve özsaygı kaybı yaşayıp evde boş boş yattığınız bu dönem içerisinde hayatta yaşadığınız kötü olaylar birbir gün yüzüne çıkar yüzünüze tokat gibi çarpar. Yediğiniz dost kazıkları,yaşadığınız terk edilmeler... Dersiniz ki bende bir hata var evet. Bu işsizliğin bu sosyal beceriksizliğin başka bir açıklaması olamaz. Oturur sadece yaşadığınız kötü olaylar üzerinden kendinizi yargılamaya başlarsınız.
Bir süre sonra içinden çıkamadığınız noktalarda rastgele psikolojik kitaplar okumaya başlarsınız. Orada yazan herşeyi kendinize atfedip bir sorununuz olduğu konusunda hem fikir oldursunuz. Kendinize deli olduğunuza dair teşhis bile koyabilirsiniz.
Kendinizi acımasızca eleştirdiğiniz bu dönemde kötü niyetli kişilerce yapılabilecek eleştriler kanun hükmünde dikkate alınır. Kendinizde sorun olduğunu kabul ettiğiniz bu dönemde akıl hocası olarak görebileceğiniz birilerini bulursunuz. Genelde bu kişiler ironik olarak narsistik insanlardır.
Büyük bir özveri ile davranışlarınızı ve algınızı değiştirmeye çalışırsınız. Bu yaptığınız çabalar sonucunda ikili ilişkilerinizin düzeleceği,hayatınızın tekrar rayına oturacağı eski mutlu günlerinize geri dönebileceğinizi düşünürsünüz.
Gerçek ise çok farklıdır kendinizi düzeltmek adına çıktığınız yolda toplumun ve etrafınızdaki bi kısmı çıkarcı insanların istediği gibi bir insan olup çıkıverirsiniz. Eskiye nazaran daha bozulmuş değer yargılarınızı yitirmiş bile olabilirsiniz. Kurtulmaya çalıştığınız sorunlara bir o kadar daha sorun eklersiniz.
Bu dönemde yaşadığınız sorunların hayatın akışından kaynaklandığını sizin bir eksikliğiniz noksanlığınızdan kaynaklanmadığını,kişiliğinizin bozuk olmadığını anlamanız gerekir. Bu dönemde özellikle ilk çocuksanız aileniz de sizi anlamayabilir. Yapılması gereken kendini eleştirmeden evvel hayat şartlarınızı sorgulamaktır.
Hayatınıza çıkan kadınlar yolunda gitmeyen ilişkiler yüzeysel olarak ne kadar dert etmesenizde sizi derinlerden biryerlerden yaralamış olabilir. Kadınlarla sürdürülebilir bir ilişki kuramamanızın tek sebebi siz olamasınız. Karşınızdaki kadının kişiliği,beklentileri de bu konuda önemlidir.
gerçekten psikolojisi bozuk bir insan hiçbir şey yapamaz. O yüzden yapılacak tek iyi şey bol bol su içmek ve doğal vitamin almak (polen,propolis yada vitaminli yiyecekler) Sakın vitamin hapı almayın onların hepsi zehir kapsülü.
Yazdiginiz zaman baska birine anlatmis kadar rahatlatıyor ama başkası gibi sizi rahatsız edecek yada üzecek karışıklıklar almıyorsunuz en basiti. Sizi anlamayan bir insana kendinizi anlatmaya çalışıp duvara anlatmış gibi hissetmektense en güzeli kağıt kalem. Yıllarca ajandalar dolusu yazdım. kızdım, üzüldüm, sevindim, korktum. Hepsini de yazdım. Şimdi tekrar yazmaya başladım Niye bırakmışım diyorum.
Bu dörtlüyü kullan. Geceleri yatmadan da b12 ve nootropil at. Pisikolojik rahatsızlığın yoksa Paxil kullanmana gerek yok. dideral alırsan heyecan yapmazsın. nootropil alırsan aklın daha iyi çalışır. Supraydn ise enerji verir.b12 alırsan unutkanlığın gider. Hepsini almana gerek yok hangisine ihtiyacın varsa onu al.