yunanca ruh anlamına gelen psykhe deyimiyle bilgi anlamına gelen logos deyiminden türetilmiştir.dilimizdeki ruhbilim deyimi de bu anlama uygundur ve özellikle ruh'la tin deyimleri arasındaki anlam ayrılığını göz önünde tutmuştur. bu anlamda ruhbilim deyimi, canlı örgenliğin bedensel yanını inceleyen bilimi dile getiren fizyoloji deyimine karşı olarak canlı örgenliğin ruhsal yanını inceleyen bilimi dile getirir.insan bir canlı olarak çevresine uyum sağlamak ve kendi içinde de dengeli bir gelişme sağlamak ister. psikoloji de elde ettiği yasaları yine insana uygulayarak onun davranışlarını açıklayabilir, önceden kestirebilir, kontrol edebilir. böylece, insana bu gelişim ve uyum sürecinde yardımcı olabilir.ilgi duyduğum ve okumak istediğim halde bi türlü gerçekleştiremediğim daldır aynı zamanda.
uzaktan sevilmesi, takip edilmesi gereken bilim dalıdır, zira eğitimini alıp içine girdikçe bir türlü içinden çıkamayacağınız düşüncelere, buhranlara sebep olabiliyor.
insanların ve hayvanların,gözlenebilir ve ölcülebilir davranışlarını deney ve gözleme dayanarak inceleyen pozitif bir bilim dalıdır.psikoloji bilgi ve ruh kelimelerinin birleşmesiyle oluşur...fakat psikoloji bir ruh bilimi degildir,çünkü ruh gözlenemez ve üzerinde deney yapılamaz..ayrıca insanın yanında hayvanın incelenmesinin nedeni de hayvanların (bazı)
insanlardan daha kısa ömürlü olmasıyla ilişkilidir bu şekilde hayvanlar üzerinde bazı deneyler tetkikler uygulanabilir..
insan davranışlarını anlamaya çalışır nedenlerini bulur...bir bilinç olayıdır,iç yaşam olaylarının bilimi olarak tanımlanmıştır..
insan ve hayvan davranışlarını ve zihinsel süreçlerini inceleyen bilim dalıdır. kendini geliştirme aşamasındadır. psikolog diye düşünüldüğünde akla gelen, terapi yapan psikolog görüntüsü klinik psikoloji alt alanına aittir.
insanları yavaş yavaş bilgisayar ve robotlara benzetmeye başlayan bilim. artık o dereceye geldi ki insanların sorumlulukları ve özgür iradelerini çöpe atmak üzereyiz. her davranışın bir nedeni olduğunu düşünmeye başladık. bir çocuk ders çalışmıyorsa ailesi yüzündendir. bir adam suç işlemişse çocukluğuna inmek lazımdır. peki aynı şartlarda büyüyüp farklı sonuçlara varan insanlar ne anlama geliyor? her kötü şeyin mutlaka kötü bir dışsal nedeni yoktur. çoğu kötü davranış insanların kendi egolarına yenik düşmeleri sonucu yani kendi seçimleri sonucu oluşur.
ben de psikolojiyi tamamen çöpe atmıyorum. gerçekten depresyon ya da ruhsal çöküntü gibi ya da şizofreni gibi ruhsal hastalıklar ile ilgilenmelidir. ama ahlaki seçimlerin olduğu durumlara psikolojik açıklamalar yapmak her zaman yanıltıcıdır.
"nelere kadir" diyebileceğimiz muhteşem bir şartlanma örneğidir.
normalde bir tabak pilav yiyemezken, tencereyi tabak boyutunda düşündüğümden olsa gerek, pilav dolu tencereyi yarıladım. böyle bir bakış açım da var işte.
bence her insanın mesleğine adım atmadan önce bir nebze de olsa psikoloji eğitimi alması gerekir. yüksek lisans yapmayanın klinik açmayı rüyasında bile göremeyeceği bir daldır. bu nedenle yüksek lisans yapmaya erinen birçok psikoloji öğrencisi formasyon alıp rehberlik öğretmeni olmaktadır okullarda ya da dersanelerde. ucu çok açık bir daldır. tavsiye edilir. yüksek puanlalan eşitğırlıklı arkadaşlar da artık hukuk yerine bu dala yoğunlaşmaktadır.
davranışlarımızı,gelişimizi,zihinsel süreçlerimizi inceleyen bir bilimdir.Bilimsel yöntemlere dayandığı için empiriktir.Genellikle psikoloji deyince insanların aklına sigmund freud'un id,ego ve süper ego olmak üzere zihnin 3 yapısı ve bastırılmış duyguları akla gelir.
ruh bilimidir. iyice yaygınlaşmış bir sözcüktür. herkesin psikolojisi bozuktur sorsanız. ama doktora git deyince sorun oluyor. demek ki bu işte bir sorun var. demek ki yalan söylüyorsunuz arkadaşım bozuk değil psikolojiniz falan bozuk değil. hani ilk okulda çocuklar okuldan kaçmak için hasta numarası yaparlar ya bu da aynen öyle. sanırım bizde hayattan ve sorumluluklardan kaçmak için hasta numarası yapıyoruz. nerede cesaretimiz nerede gücümüz? neden bu yılgınlık? bilmiyorum ben cevabınbı. acilen silkelenmemiz lazım milletçe. çünkü bu işler böyle olmuyor. kimi kandırıyoruz. sadece kendimizi.
karektere bağlı olarak değişen ve bu anlamda insanı şekillendiren hayata bakış açısı olarak sınırlandırılan olgu diyelim. aslında nasıl bir detaydır hala çözemedim en mutlu olmam gereken zamanlarım da beni mutsuz eder en mutsuz zamanlarım da mutlu.değişkendir, akışkandır,korkakdır , asidir, sinirlidir, polyanadır, pesimistir, uzar gider...
(bkz: la la la la la la) bastırılmış duygularımı açığa çıkarıyorum şu an , freud da esasen kafası iyiken her şeyi cinselliğe bağlamış ve psikolog değil , tıpçıymış ki ben de şaşıyorum bu duruma , ama olsun.
insan ve hayvan davranışlarını inceleyen bilim dalı. psikoloji, hem sanat hem de bilim dalı olarak kabul edilir. günümüzde psikolojiye hakim iki görüş vardır. insancıl görüş, insan yaşantı ve davranışlarını anlamlandırmak için hislerin, güdü ve isteklerin incelenmesi gerektiğini savunur. modern davranışçı görüş ise hisler gibi gözlenemeyen durumları değil, gözlenebilen davranışları incelemenin gerekliliğine inanır.
kesin olarak nefret etme yolunda emin adımlarla ilerlediğim ama bir yandan da psikopatça sevdiğim bölümüm. okumak isteyenlere şiddetle tavsiye edilmez.
dünya üzerindeki en sert savaşların silahıdır. bu bilim dalının birikimleri sayesinde kitlelere yön verilebilmektedir. bu birikimleri elde edenler bunu büyük deneylerle yapmışlardır. ingilizlerin kenyada on beş bin kişinin birer kesmesi, doğurmak üzere olan kadunları mancınıkla havaya fırlatıp bebeğin bir tarafa kadının bir tarafa gitmesi gibi. bu şekilde halkları sindirmeyi öğrenmişlerdir.
