çokoprensçi de değildik. halleyciydik. metroya gider daima halley alırdım otomattan. Evet probisi üniversite yıllarımda keşfettim ve kağıt oynarken çayın yanında değişilmez oldu. Hem muzlu hem de proteinli. kokusu da güzel.
çokoprens zaten tarz değildin, Hala tarz değilsin. otur sıfır!
probisin bir ara üretimi ya durdu, ya da piyasadan çekildi. işte o dönem benim hayatla olan bağlarım kopmuştu. o derece. diğer arkadaşı ismen zikretmek istemiyorum.
ikisini de yemeyin glukoz şurubu ve onlarca kimyasal saçma sapan bileşenden oluşan yapay besinler. tat olarak bir seçim yapacak olursam probis derdim orası ayrı.
probis, yıllarca çokoprens'in gölgesinde kaldı. eziklediler, hor gördüler, minibüsten inerken aracı hareket ettirdiler, otomatik kapıya sıkıştırdılar, beyaz giydirip yağmur yağdırdılar, üst kattan kafasına tükürdüler probis'in. çokoprens'e yeni yeni ambalajlar yapıp rafların en üst tarafına koydular, altlara sakladılar probis'i.
provitaminliydi, muzluydu probis ama bir gün çıkıp da bunların havasını atmadı, çokoprensi kenara çekip "sen bir ekmek kaç lira bilir misin?" diye darlayıp vicdan yapmadı. 'kardeşimdir' dedi sineye çekti.
canım probis, seni hep çok sevdim, seni içinde yaşadığım bu kapitalist dünyaya rağmen çok sevdim, kokun bana hep huzur verdi, unutma seninle ölmeye geldik!
çokoprensin eski tadı yok. çikolatayken kesinlikle muhteşemdi, iyice krema olmadı mı artık:/ probis de muz aromalı. muzu daha çok seven probis der. büyük versus.