hakkında girilen entryler incelendiğinde, spoiler verile verile, türkiye deki bütün hayranlarının abd ile eşzamanlı olarak izlediği ve takip ettiği düşünülen dizidir.
koca memlekette sadece devils advocate, cnbc e den takip etmektedir. hangi sözlüğe bakılsa, hangi foruma girilse hep spoiler ile karşılaşılmakta, indirmicem ** ulan yeni bölümleri diyerek bu spoiler ların okunmadığı dizidir.
--spoiler--
hepsi ölecek.
mary eşcinsel.
o aslında kel değil. *
--spoiler--
amerika'nın kurtlar vadisi.
şöyle ki amerika'da karanlık güçler tarafından yönetildiği sanılan bir "ergenekon" benzeri örgüt var. bu örgüt çeşitli ülkeler ile görüşmelerde olup yasa dışı iş yapmaktadır, fakat yaptıkları bu iş tamamen o ülkelerin zararınadır.
yanılmıyorsam dördüncü sezonun dördüncü bölümünde michael scofield ve ekibinin peşinde olduğu general bir adamı ile görüştüğü an şu sözleri söylüyor.
"laos bizim kurbağamız, domuzumuz ise danimarka yada çad olacak"
türkiye'deki kurtlar vadisi ve amerika'nın prison break dizilerinden öğreneceğimiz çok şey var, ikisini de izlemek bize bilmediğimiz pek çok şeyi öğretecektir.
ya arkadaşım ben ne zaman bu diziye denk gelsem 1.95 boyunda enine boyuna çok gelmiş fahri south park karakteri gibi zenci bir adam birisini öldürüyor.
ölüm makinesi midir nedir. bir de biraz önce erol tabak diye bir türk de dahil olmuştu diziye çinli çocuğun laptopunda türkiye bayrağını görünce bi heyecanlandım valla.
4. sezon 14. bölüm itibariylen; görülen o ki micheal'ın çekilecek çilesi varmış. adam iyileşsin bir de şirket için çalışacak. artık 5. sezonda da chp'nin iktidara gelmesi için kurulacak senoryalar olursa şaşırmam, bir o kaldı.
4. sezon 14. bölümle 1. sezonun tadı yakalanmış. pratik scofield zekası, aksilikler, duygusallık, ince mesajlar... ne ararsanız vardı.
bitmesin dediğim bir bölümdü.
10 aralık 2008 günü türkiye'de "prison break bayramı" olarak kutlanacaktır.
çarşamba günü cnbc-e'de saat 13.00'de başlayacak ve saatlerce ekranda dönüp duracaktır.
--spoiler--
4. sezonun 13. bölümüyle scofield ne kadar zeki olduğunu yine göstermiştir. yalnız bişey farkettim. t-bag eski t-bag değil. bir dişiyle aynı evde kaldı ve elinde silah da var ama hala o kadına tecavüz etmedi. ilginçtir 12. bölümde iş hayatında başarılı olup olmadığını da sormuştu şu sekreter kıza. ilerideki bölümlerde daha farklı bir t-bag görebiliriz.
--spoiler--
--spoiler--
4 sezon 13 bölümde Scolfield "come and get it" sözüyle 300 filmindeki Sparta Kral'ı Leonidas 'ın "Persians! Come and get them!" sözünü hatırlatmıştır.
--spoiler--
yani dizinin sonunda coskuyu ver "eyvah nolacak şimdi" dedirttir. bir sonraki bölümde de önceki bölümde göstermediğin bir seyi gösterip bir bölüm daha kazan. Ne lan bu? siktirin gidin artık ya! syclla midir nedir? self onu alsın sonra "aaaa bak michael zaten bir parçasını almış onun" diyelim. iyice seyirciyi salak yerine koymaya başladılar. Daha önce de yazdım, bu dizi ilk sezonun ekmeğini yiyor hala mümkünse öldürün tüm karakterleri bitirin diziyi artık kabak tadı vermeye başladı.
son sezonda ciddi şekilde saçmalıktan saçmalığa koşup, bize "eh be abi yeter artık" dedirtmiştir.
yahu kardeşim şimdi de ajan self'i kancık ettiniz, bu kaçıncı satişcilik? herkes herkesi satmaya başladi.
yani eski turk dizileri gibi oldu, annemin "ayyyyyyy bak buda kalleş cıktı" demelerini hatirlattı resmen bana . bırakın artık scylla'i falan verin gereken mercilere, daha değişik konular bulun scylla'i fln unutturun.
--spoiler--
michael scofield'ın, lise zamanlarında tuvalette sigara sakladığımız yere (bölmeleri birbirinden ayıran beton duvarların üstü) 250 milyon dolarlık scylla'nın parçasını sakladığı dizi.
--spoiler--