popüler kültürü 2-3 yıl geriden takip eden birisi olarak dün itibariyle 10 gün içerisinde 4 sezonu bitirip final break ile birlikte son sigaramı içip bitirdiğim hafif aksiyonlu, kurgunun en üst düzeyde ilerlediği ve aşırı dozda zeka şov sergileyen amerikan dizisi.
general: diğer 5 kart olmadan açamazsın!
michael: tak tak tak tak tak...
sucre: girdi mi ?
muhteşem bir zeka ve yaratıcılık kokan bir dizi. michael scofield karekteri çok iyi oturmuş. tabi ki işler sadece bununla bitmiyor. yan faktörlerde çok iyiydi. bugün prison break efsane diziler arasında gösteriliyorsa bunda yan faktörlerinde etkisi çok büyüktür.
1.sezonu şahsımca ve bir çok izleyen kesim tarafından efsanedir. gerçekten insanı triplere sokar, böyle farklı bir havaya girersin, farklı bir dünyada olduğunu hissedersin.
2.sezonda çok iyiydi aslında. ama o ilk sezondaki canlılık yoktu. tabi ki güzeldi kötü diyemeyiz ama olaya şirketin girmesi, hapishaneden çıkılması. 2.sezonu çok çok iyi yaptı ama ilk sezon ki gibi mükemmel olamadı.
gelelim 3.sezona bu sezonda ok yaydan çıktı. sadece iyiydi diyebiliyorum.
4.sezon kurtlar vadisini anımsatmaya başladı bana. michael scofield polat alemdar olmuş sanki.
ama tabi ki tüm sezonları iyiydi. ilk 2 sezonu çok çok çok iyiydi. hapishane tarzı dizi seven biri varsa, bence mutlaka izlemeli.
dizi izlemek için yılda sadece 22 günü olan şahsım için, ne zaman izlemek kısmet olur derken geçen pazar gecesi başladım en nihayetinde. ikinci sezonu da biraz önce bitirdim ve elbette diyeceklerim var;
insan, aklına koyunca neler yapabiliyormuş gördüm gibi, zira dizinin senaryosu, oyuncu kalitesi, sürükleyiciliği her şey on numara, ha çıkıp şurda şu mantık burda şunu da yapabilirdi falan filan deyip haddimi aşıp tek kelime bile etmeyeceğim. birinci sezonda, fox river hapishanesi'nden kaçışa kadar olan süreçten itibaren bu süreçten daha iyi bir şey beklemiyorum ama sonuna kadar gitmeye değer bir dizi.
bakalım üçüncü sezonda sona'dan kaçış nasıl olacak.
--spoiler--
hapishaneden kaçışa kadar (1. sezon) herşey iyi güzel de
cezası 16 ay- 5 yıl arasında olan adamlar neden firar etmek istesin ki bunu istemek için müebbet olması gerekmez mi? bir de hapishaneden çıkınca hemen eşlerine sevgililerine kavuşacaklarının hayalini kuruyorlardı. polis bunları evlerinde aramayacak mı ilk bunu düşünememişler mi?
nitekim silahları bile olmayan adamlar yüzlerce polisin ve fbi'nin elinden nasıl kurtulabiliyor defalarca hem de? hem de koşarak...
scofielde ve burrows'un babası hükümet karşıtı tavır izlemiş de yıllardan beri bilgi edinememişler mi?
bir bölümde burrows 2400 km yol kat ettiklerini söyledi akşamına oğlunun yanındaydı ben çözemedim sanırım binlerce insan gözden kaçırmış olamaz.
bir günde 11 bölüm izlediğim diziyi 2. sezon 18. bölümde bırakıyorum.
--spoiler--
geçen yaz baştan sona kadar izlediğim ve şuana kadar beğendiyim en iyi yapım olmasından mıdır yoksa bende bıraktığı etkiden midir bilinmez ama
bu diziyi izledikten sonra planlar planlar.
yazarların bir kısmının, 4. sezon son bölümün dizinin finali olduğunu sandıklarını gözlemlediğim dizidir. hayır efendim, 4. sezon bitince dizi bitmiyor. "the final break" adında michael'ın nasıl öldüğünün anlatıldığı 2 bölümlük bir finali var. eğer izlemediyseniz veya atladıysanız uyarayım dedim.
--spoiler--
ayrıca michael'ın, hapse düşen sara'yı kaçırışını anlatıyor.
--spoiler--
yeni izlemeye başladığım dizidir. ilk 3 bölümünü izledim.
--spoiler--
şu kaset olayı kafamı karıştırdı, kasette adam ateş ediyor ama avukat kıza silahı ateşlemediğini söylüyor. heralde videonun üzerinde oynamışlar. çünkü kaset sahnesini tekrar izledim adamın elindeki silah ateşleniyor. adam bence suçsuz kesin o ajanlar kasetteki videoya bişeyler yapmıştır.
--spoiler--
tüm sezonlarını en kısa zamanda bitirdikten sonra başka dizi izleyememenize neden olan dizidir. izleyemiyorum gerçekte. konu, heyecan, yüksek zeka, gerilim her şey bu dizide. yeri doldurulamaz bir boşluk yarattı.
--spoiler--
4. sezonuda an itibariyle bitirmis oldum.tadi damagimda kalan dizidir.hergun biran once eve gitsemde kaldigim yerden devam etsem diye ic gecirirdim sora previously on prison break lafini duydugumda nevar ne yok unutur diziye kitlenirdim.t-bag ve mahone gibi harika oyunculuga sahip karakterler seyretme olanagi saglamis senaristlere burdan tesekkurler.dizinin finalinde gozlerim dolmadi desem yalan olur.
sara'nin babana gidelim deyip mike'in mezarini gostermesi acayip icimi burktu sen nerelerden kac kurtul gel evladini goremeden git.ne olurdu diger karakterler gibi 4 sene sonra mike'i sara ve ogluyla gosterselerdi.neyse her turlu soluksuz izledigim diziydi.10 sezonda olsa sıkılmadan izlerdim.mike'in mezar tasinda yazan yazi sanirim "dunyada istedigin degisim ol" gibi birseydi hani ilk hapishanede sara ile konustugu zaman soyledigi soz.ayrica mike'in mezarinin ustundeki origami gozunu kapatip acti bilmem dikkat eden oldu mu.oyle ki dizi bittikten sonra oyle kala kaldim.5-10kere tekrar tekrar izlemisimdir son sahneyi.
--spoiler--
toplam 4 sezon ve 81 bölümden oluşan bu diziyi tam 9 günde bitirdim. o kadar saran bir dizi yani. hatta 3. sezonunu bir günde bitirmiştim. helal olsun yapanlara...
yıllardır hep ismini duyduğum fakat anca tanışmaya fırsat bulduğum dizidir.Allahım o nasıl kurgu o nasıl işleyiştir öyle.Şuan 2. sezonu bitirdim,dizi tam anlamıyla mest etti beni.Bazı akşamlar iki bölüm izleyeyimde yatayım diyorum ibneler öyle bir yerde bırakıyor ki arkadan 3-4 bölüm daha izliyorum.Bu zamana kadar izlemediğime yanarım.Haa bu arada Lost bok yemiş bu dizinin yanında.2 sezonu bitirdim bir spoiler vermeden geçemeyeceğim.izleyin izllettirin.
--spoiler--
Mahkemede Sara sorgulanırkan kapıdan Paul Kellerman girince olacakları tahmin ederek vay be dedim,o kadar ibnelik yaptı ama helal olsun deiye geçirdim içimden.Ve tutuklandıktan sonra hapishane aracının bozulması numarasını anlayarak "Nerede Kaldınız" diyip mermiyi yiyince hafif bir üzüntü olmadı desem yalan olur.
--spoiler--