20. century fox'un türkiye'deki ilgiyi görüp foxtv'de yayınlayabileceğini düşündüğüm dizi. sonradan türkiye'deki yayınların dublajsız izlenmediğini, seyircinin altyazıya rağbet etmeyip reyting almadığını, sonradan hatırlayıp tezimi çürüttüm.
katırdaki wmv gibi abuk bir formatla gelerek bizi gülümseten fakat devamında avi dosyası ile gönüllere su serpen 3 sezonu ile bize merhaba demiştir. özlemişiz.
çok bekledik hele dillere destan o 2. sezon finali sonrası gaza geldik ama beklentileri karşılamayan bir bölümdü ilk bölüm. bir kere sona'nın patronu hiç öyle sert biri gibi durmuyor. sonradan yumuşuyacakmış gibi. hapishane desen bi garip. 2. sezon finalinin o iç karartan atmosferi yok gibi. dexter'ın yeni sezonunun yanında pek başarılı göremedim prison break'i. ama michael her zamanki gibi karizma. hatta oranın hakimiyetini eline geçirirse şaşırmayın derim ben.
---spoiler---
son olarak michael'in sara ve lj'yi kurtarması için içerideki whisperer man'i burdan çıkarması gerekmektedir. tabi zor kural yok hatta çıkanı mıhlıyorlar acımadan. bide o kurtarmaya çalıştıkları adam çok garip geldi bana. neyin nesidir en çok onu merak ediyorum.
---spoiler---
3. sezonun ilk bolumunun nete du$mesiyle daha izlemeden adrenalin salgilatmaya ba$lami$ dizidir. izleyince neler yapacak bilemiyorum. uzun bir aradan sonra ilac gibi gelecegi $uphesiz.
lakin kimse şimdi girişteyi hatunun güzelliği konusunda ileri geri konuşmasın. burada lincoln'le onun arasında bir işler olacağından ve company ile bir şekilde tekrar uğraşacaklarından şüphe yok.
keşke daha güzel olsaydı, diyor, s03e02'i daha iyi görmek istediğimizi belirtiyoruz burdan.
bir girizgah bölümü olarak gayet iyi bir bölümdü havada uçuşan mermiler ve sıkı bir koşuşturmaca beklemek zaten mantık dışı idi. ki hafif bir hareket(action) vardı bile. spoil etmeden söyleyebildiğim kadarı ile ben kendimi yeniden birinci sezona başlamış gibi hissettim o kadar.
3. sezona bomba gibi bir ba$langic yapmi$ dizi. 2. sezonun sonlarina dogru temposunda ki du$u$un ardindan boyle bir $ey butun izleyiciler icin gerekiyordu. yeni katilan oyuncularda $imdilik iyi gozukuyor. ozellikle mapushanenin kabadayisi rolundeki abimiz. ayrica tekrardan hapisaneye yani ait olduklari yere donmeleri cok iyi olmu$tur.ne o oyle di$arda filan. icersi gibisi var mi degil mi ama.. ayrica;
--spoiler--
sarah tancredi öldü şeklinde 1 dakika süren bir feyk atmışlardır.
ayrıca benim anlamadığım asıl nokta micheal'ın az buçuk saygınlığı varken, bellick neden tamamen taşak oğlanına dönmüştür? ilk girdiğinde bi dallamalık yaptı da ondan mı böyle yamulttular adamı?
t-bag'in micheal i ilk gördüğünde dudaklarının kenarını yalayarak o nevi şahsına munhasır bakışını atması sahnesine hasta oldum. aha dedim gerçek kötü budur, t-bagdir. ki t-bag daha dakika bir gol bir yaptı, ağır abinin yanına yanaştı.
artı diziye yeni oyuncular dahil olmuştur hapistekiler dışında.
dizinin konusu türkiye de bir hapishanede geçmiş olsaydı 4 bölüm sonra esas oğlan kaçardı hapishaneden, dizide bu kadar uzun sürmez, bu kadar tanınmazdı herhalde.
cnbc-e de yayınlanan, her bölümünde "yok artık dedirten", her bölümünde insanı geren, kanda artan adrenalinden ötürü izleyenlerin el ve aykalarının titremesine sebep olan, insana roller coaster'a binme hissi veren, müthiş dizi.