işte bu yapımı ayakta alkışlarım her bölümünü büyük merakla izlemişimdir. başta 1 sezon olarak tasarlanan sonra tutulunca uzadı ama adamlar harbi yazmış 4 sezon ama hiç sıkmadı hikaye çok iyiydi. her sezon başka konu ilk sezonu hapisten kaçmak, ikinci sezon polislerden kurtulmak hapishane dışında kaçmak, üçüncü sezonda yine başka hapishane 4.sezon sila adlı bi alet üzerineydi bi türkiyedeki uzayan dizilere bakınız bide prison break türkiyede diziler saçma sapan çok uzuyor.. final break adlı movie si var birde oda mükemmeldir.. izleyin izlettirin.
sara tancredi saçını kestirdikten sonra daha da çekici gelmeye başlamıştır. t-bag ve skofiyıldın zekice kaçışları,planları; mahone'un aynı zekilikte onları arama çalışmaları dadından yenmez dizinin. mistır bellik de bizim parmaklıklar ardında dizisinde ki ekrem karakteri gibi lan.
hayatım boyunca unutmayacağım dizi, bu dizinin 4. sezonunun bitmesiyle "paranın hiç bir değeri yokmuş" dedim kendi kendime, nereden vardıysam bu kanıya vardım işte, bakış açımı ufaktan değiştirdi.
diziden yakaladığım bazı tespitler,
bu adamlar hapishaneden çıktıktan sonra neden hiç yemek falan yemiyor bi yerde, hiç yemek yerken falan göremedim,kaç sezonu yemek yemeden açmı aç bitirdiler.
scolfield ın sarah* ı yattığı hapishaneden kaçırırken, çok fazla mantık hatası yakaladım, sen nasıl infra red olması gereken güvenlik kapısından yürüyerek geçiyorsun diye sorarlar adama.
ha birde scolfield gibi zeki bir adamın, abisine ne kadar para kalıp kalmadığını bilmezmi, hiç para kalmamış, lincoln gidip birilerinden para almış, scolfield a bu para babamdan kaldı demiş, oda yemiş.*
oz'dan daha iyi olduğu söyleniyor. ikisini de izledim ama yine de prison break daha iyidir bence. bi de şöyle bişe var prison break'ı artık herkes biliyor ve konuşuyor diye oz'u bilenler farkım olsun diye oz daha iyidir diyorlar. hayatında tek yabancı dizi izleyip en iyi dizi prison break diyenler olsa da, öyle abi.
izlenildiği vakit dizi ile aranızda bağ oluşması muhtemel dizidir. güldürür,ibret aldırır,ağlatır,sızlatır. her şeyi içinde barındıran,nadide dizilerdendir. bitmeseydi bayağı bir izlerdim bunu. okulu falan bırakırdım ! scolfied artislik yaptı kadına öldü. belki düzelecektin puşt ?
önemli edit: türkçe seslendirme ile izlemeyin,dünyadan soğursunuz.
3. kez tekrardan izlemeye başlayacam sanırsam. ya yuh be. ulan 2 kere üst üste izledim, sonrasında 5-6 dizi izledim fakat yine buna dönücem gibi.
dexter, breaking bad, house, oz, supernatural, fringe izlediklerim. daha da izleyecek bir şey bulamadım, tekrardan başlıyorum. eğer öneriniz varsa başlatmayın bana ya.
prison break tartışmasız dünyanın en güzel dizisidir. evet. oz, lost farketmez prison break affetmez. prison breakın bana kattığı okadar cok sey varki. hangisini sayıyım? bu dizide cok sey öğrendim cook. hele o michael scofield'in bakışları yok mu. off erkek olduğum halde bayılıyorum adama. ayrıca michael scofield'in kağıttan ördeğiyle cok kız kaldırdım. ehehehe.
izlerken bir an olsun sıkıldığımı hatırlamıyorum, bu kadar mı zekice yazılır bu kadar mı heyecan verici kusursuz olur bir dizi tek kelimeyle mükemmel bir daha böyle bir senaryoyla karşılaşır mıyız bilmiyorum.
lost'un dördüncü sezonunu yeni bitirmiştim. lost'ta lost yani o zamanlar bilirsiniz şimdiki gibi değil. dedim ki lost'un yanından geçemez. iki bölüm izlerim sıkılırım fakat öyle olmadı tabi. iki bölüm diye oturduğum o gece 10 bölüm izleyerek kalktım. gün yeni doğarken uyumuşum kalktığımda hemen kahvaltı ve ardından birinci sezonun geri kalanı.
konuştuğum herkes çok övüyordu zaten ama ben bu kadar iyi olacağını düşünmüyordum. izledikçe gördüm ki birinci sezon en iyi sezonmuş. yine de toplam 6 günde bitti. ama bende derin izler bıraktı. yaklaşık bir ay scofield edasıyla ortalıkta takıldım. özet geçmek gerekirse kesinlikle izleyin derim.
4 sezonunu 3 kere izleyen bir salak arkadasim var. * aslinda bir sürü diziyi bitirmiş olmasına rağmen bu prison break'den bir türlü kurtulamadı. neyse 3.sezon 12.bölümde scofield kacarken lincle bulusur ve, linc scofield'in yanindaki kucuk basketbolcu cocugu gorunce, sen hep adamini buluyorsun ha? demesi cok iyi gercekten. ahah.
Hayatımda izlediğim en güzel dizidir. Günde en az iki bölüm izlerdim. Galiba ondan bir çok rüya görmüşümdür bir yerlerden kaçmak hakkında veya kişiler hakkında. Temposu hiç düşmeyen, müthiş konulara sahip biri dizidir. Çok iyi oyuncularıda içinde barındırır. Tabi birde dünyanın en seksi erkeklerinden birini. (bkz: wentworth miller)
bittiğinde ağladığım, her perşembe beni cnbc-e başına bağlayan ve bittikten sonra da her perşembe bittiğini unutup heyecanlanıp mutlu olmamı sağlayan dizidir. 3 kere full izlememe rağmen yine izleyebilirim.
3.sezonun bitmesinden, 4.sezondan bi haber bendenizin hakkinda atip tuttugu dizidir, yok sonu cok sacma bitti, yok soyle yok boyle. lan gerizekali bi baksana devami var mi diye.
neyse, 4.sezonun var oldugunu ogrendikten sonra 3gunde bitiriverdim. ne yalan soylim, iyiydi. bazen gerim gerim gerdi, bazen heyecanlandirdi, bazen sıktığı da oldu tabi. ozellikle 4.sezondaki su sylla mi nedir o alet, orospu gibi bi onda bi bunda gezmesi sinirimi bozdu. bi an korum boyle diziye diyip birakacaktim, iyi ki birakmamisim, ya da keske biraksaymisim.
sadete geliyorum, final bolumuyle agzima sicti. bu kelimeyi cok kullanmam. ama bu sefer, kullanmam lazim. titreyerek agladim. hani bunlar toplandi mezara gittiler ya, cocuk cicek koydu falan, ben de saniyorum ki o eskiden bu gorev ugruna olenlerden biri falan, mesela brad bellick geldi aklima. hakkaten gerizekaliyim. neyse, mezarda micheali gordum, scofieldi da gorunce, koptum. scofieldmis o, scofieldmis o, onun icin toplanmislar tekrar diye diye salya sumuk agladim.
baskasi olse aglar miydim bilmiyorum. her ne kadar olumu sacma olsa da, adam cocugunu goremeden oldu be. o kadar ugrasti, sevdirdi kendini. cevresindeki ikiyuzlulere ragmen, hep planlari tuttu. ikiyuzlu demisken, mahone sen adam degilsin olm. her seye ragmen seni affettim ben son sezonda, allah belani versin. general ve t-bag, siz var ya, olm siz, var ya siz, karaktersizin allahisiniz. suan modumda degilim, burada da onlara kufur etmisim gibi yapin. he tamam. sucre, sen adam gibi adam. sara temiz kiz, al eve besle. lincoln gibi abim olsun, baska bisi istemem. gretchen orrosspuu. kellerman geldi dertler bitti. LJ adam bir cicek getirir abisinin mezarina, ama yok nerde. neyse aklima gelenler bunlar. yarim saattir agliyorum, gidip yatayim.