çok pahalı olduğu için sadece kutusuna ekmek bandığım çocukluk rüyamdı. lakin geçenlerde bi kıyayım parama alayım dedim ufaklarından anam biraz yedim ama garip bi bayıcılığı var beğenmedim. boşa rüyalarımı süslemiş..insan alamayacağı şeyi denemeli cidden istediği gibi olmadığını anlayınca hewesi kaçıo ve soğuyo..
11 mart 1999 günü ilk sayısı yayımlanan star gazetesinin promosyon olarak dağıttığı (o zaman marketlerde satılmıyordu, neredeeeen nereye) patataes cipsi. evimizin altında komşumuzun bakkal dükkanı var ve evet o gün ilk defa bakkal önünde kuyruk olmuştu insanlar bu cips için. vakti zamanında margarin, sigara, et ve tüpgaz gibi temel tüketim malları için kuyrua girenler bunu da yadırgamamışlardı.
bakkalın komşumuz olmasından mütevellit tezgah altından kuyruk filan beklemeden almıştık gazeteyi ve pringles'ı.
Fiyatıyla göz dolduran,ancak "oğlum bu küçük görünüyor ama içinde bissürü var yarın da yerim" mantığıyla 4-4,5 TL'ye kıyılan,ancak nefsin doymaması vesilesiyle bütün kutu bitince "ulan ne çabuk bitti be" ifadesi verdiren yendikçe yenen cips. Cips ve mükemmellik birbirine daha ne kadar yakın olabilir ki?