simple past, present, future gibi pek ayrıntısı olmayan basit zaman kiplerinden sonra çok karmaşık gelir bünyelere, ama bilinmez ki daha past continuous vardır, past perfect vardır...
sadece miş'li geçmiş zaman değildir. di'li geçmiş zaman gibi de çevrilebileceği * bağlamlar da vardır, ki daha yaygındır böylesi kullanımı bu ele avuca sığmayan muğlak zamanın...
ingilizceye yeni başlayanlar için kabus gibi olabilecek kalıptır. zira niye geçmiş zaman ya da şimdiki zaman kullanmadık da bu kadar gerginlik yarattık diyebilir kişi.
bir arkadaşımın anlamamakta ya da yanlış kullanmakta ısrar ettiği zaman. eleman haksız da değil aslında. I saw it ile i have seen it before arasında ne fark var aq diye dertlenir durur zavallım.
perfect tense ögrenilse bile türkler tarafından pratikte pek kullanılmaz.perfect tense ögrenmekle bitmez pastlı,continuouslu hatta tüm tenseleri bir tek perfect tense yapısı altında barındıran halleri bile mevcutdur.
dünya tarihinde bu zamanı tek bir * kelimeyle ifade edebilen birinin çıkmaması ve herzaman yağmurun yağıp, yerlerin hala ıslak olması örneğinden yola çıkarak anlatılması öğrencileri baymıştır çoğu zaman, ki simple present tense'e nazaran çok daha anlaşılırdır aslında.
Olay gecmis bir zamanda başlamış,şimdiki zamanda ya kendisi hala devam etmektedir,ya da etkisi devam etmektedir,belki gelecekte de devam edecektir.
yardımcı filli "have/has" dir,asıl fillin 3.hali kullanılır.
"I have gone" gibi.