--spoiler--
beyler albino eleman poyraza bir eleman geldi dedi. Büyük ihtimal poyrazın arkasında biri vardı. O hengamede ne olduysa albino asağı düştü.
bu kadar anlam yüklenmesine bir türlü anlam veremediğim dizi.
tamam sevenlerine saygım sonsuz da şu diziye kavak yelleri muamelesi yapıp, twitter'da orada burada "ya xx gibi seven adam var mı yaaaa" tribine girmeye hiç gerek yok.
keza öyle aşklar sadece dizilerde oluyor.
edit: he bir de ağlayanlar var. arkadaşım şu güzelim göz yaşlarını çok kolay şeyler için heba ediyorsun söylemek istedim.
Bu sezon gecen sezonun kredisinden yemeye devam eden dizi. Kanal d reyting konusunda acımasız olması ile biliniyor. Kara sevda diye de bir dizi başladı. Hayırlısı olsun.
ikinci sezona taktiksel olarak yanlış başladığını düşündüğüm dizi. Bence ilk bölümde adil topal ile bahri umman bir araya gelerek biribirlerine meydan okuyacakları bir sahne olmalıydı.
Şimdi bir adam var adil topal diye sarı çizmeli mehmet ağa modunda takılıyor.
Diğer yandan mete olmadı demiştim her bölümde bu konuda fikrim derinleşiyor. Son bölümde ayşegül sinan ile konuşup poyrazdan vazgeçme noktasına geliyor gibi bir görüntü var.
Sayın senarist ilk sezon başında olsa eyvallah da bu kadar mevzu olmuş artık komik oluyor bunlar.
Bir de bu dede ve anane nerede allah aşkına. Sinan vuruldu ölümden döndü. Isvicreden bir uçakla gelebilir bu insanlar. Fakir degiller.
Hadi diziden çıktılar en azindan telefon etsin baban hastanede doktor uçak yolculuğuna izin vermedi gelemedik vs desin.
Bu dizi ayrıntılara dikkat ediyordu ama giderek klişeye bagliyor.
Zülfikar sevdigim bir karakter ama polise ayar veren mafya olmaz. Adam üstünü arasa belinde silah yok mu senin. Hakkında tutuksuz yargılama var organize suç örgütü uyesi olmaktan ama adam nasıl bir genisse artık.
Edit: bir adet de gerizekali sadrettin barındıran dizi. Ulan boyle babacan baban var anlatsana derdini bi çözüm bulsun sana. Baskasinin piçine bakıcılık yapacağına.
Adil topal karakterinin senaryoya dahil ediliş şeklini beğenmedim. Bahri umman tv de görünce onu tanıyorsa ve bunca yıl arayıp da bulamamis olduğuna göre bu adam nasıl bir anda milletvekili olarak karşımıza çıkabilir ki.
Parlemento dışından atanan ülkeye yeni gelen bakan vs olsa belki tamam derim ama milletvekili dediğin ağaçta yetişmiyor.
poyraz'da kendimi ve hayatımı bulduğum; ulan bu kadar da üstüste gelir mi'nin dizi yapılmış hali.
televizyonla uzaktan yakından ilgisi olmayan beni dahi çarşamba akşamları kilitler. içindeki şiirlerle, muhteşem repliklerle, karakterlerin oyunculuğuyla, bana göre leyla ile mecnun'dan sonra her şeyiyle tam bir başyapıt.
Ismail karayel adil topaldir veya değildir bilemem ama hem ilk göründüğü sahne hem de olayların birbirine bağlanması gerçek hayatın akışına çok uygun gelmiyor.
Daha bir gün önce despina karakterinin evi basılıyor ama ertesi gün adamlar yine evde.
Kadını korumak üzere kimseyi birakmamis olmaları makul değil. Sefer tek başına 3 kişiyi bertaraf edebiliyor ama kadını korumak üzere evi gozleyen seferin adamları bu 3 palyaço tarafından etkisiz hale getiriliyor ve ne sefer ne de bahri Umman evin içinde olan palyaçolardan haberdar değil.
Poyraz neden bu kadar kolay kaçtı ben anlayamadım. Üstüne kapıyı kitlerken adil Topal'ın sağ kolunun yanında getirdiği adamlar nasıl ateş açmaz merak konusu.
Marjinal sahneler çekmek yerine hep beraber kaçın işte. Daha önce de yazdım poyraz ne polat alemdar ne de John Rambo olsun. Gerek yok bu tip ucuz aksiyon sahnelerine. Biz onu gönül adamı olarak sevdik öyle benimsedik.
Son olarak Haydarpaşa garinda tüfekle nişan alma sahnesini tebrik ediyorum. Tahtadan Sniper rifle yapma basitligine kaçmadan air soft falan herhalde gayet güzel bir svd ile cekmisler sahneyi.
ayşegül'ün arabayı agaca vurup adamın neden vurdun görmedin mi sorusuna sanane, saglam mı denemek istedim cevapları güldürmüştür ve kendimi bulmuşumdur her bölümde oldugu gibi.