ilk defa duyduğu ve anında gittiği sherlock ankara adlı bir evde ipuçları ile evden çıkmaya çalışırken keyif alan insan. Bu adamın önüne ekmek kırıntıları bırak acaba nereye gidiyor diye merak edip takip eder o derece meraklı olduğunu bir kez daha ispatlamıştır.
Hayatta fırsatlar insanın bir kez karşısına çıkar ve o da bunu çok iyi biliyor ama şimdiye kadar kendine gelen fırsatların kimilerini geri çevirmemiş olsaydı şimdi kim bilir nerede neler yapıyordu bu adam..
bir anlık gazlara çok iyi gelebilen ve hayatında iş değiştirmek hatta belki yaşadığı şehri değiştirmek adına köklü değişiklik yapabilecek biri. hatta yapmak için bile adım attı diyebilirim. kendisi için hayırlı olsun ama insanın karşısına fırsatlar her zaman çıkmıyor, bunu unutmaması gerek.
kanada' nın 285 bin göçmen alacağını duyunca gözlerinin açılmasına sebep olan yazar. 10 saniyede ülkenin genç nüfusunun azalması ve işçi sınıfında kimsenin olmamasından ötürü göçmen alıp erkekleri ülkede tutup nüfus arttıracaklarını düşündükçe hayallerinin gerçek olacağını gözleri açık hayal edebilmiş.. yazık, hayallerde yaşıyor bazıları. *
hasta olmasına ramak kalan ama pür dikkat bitki çayları ve meyveler ile kendine takviye ve tasviyelerde bulunan yazar. bünyesi zayıf insan özellikle ruhu çok zayıf. kimseye hayır diyemediği gibi pek duygusal birisi. bağırıp çağırmasını artık öğrenmeli.
bağırıp çağırmaktan çok susarak bir şeyler anlatması gereken yazar.
insanlara bağırmak güçsüzlüğünüzü örtmez, aksine ne kadar narin olduğunuzu gösterir. ''iplemiyoruz beyler'' havasında takılmalı. bünyeye gelince de bol bol meyve yemeye devam etsin. tarçın, zencefil gibi antin kuntin şeyleri de tüketsin. en önemlisi de bilgisayara, cep telefonuna ve benzeri aletlere pek bakmasın. uyusun dinlensin, iş yerinden/okulundan izin alırsa süper olur.
çok seviyoruz kendisini. geçmiş olsun dilekleriyle.
bir insan türk kahvesini sevmez mi? bu adam sevmiyor ama masasına kahve koyup giden birileri olunca bi denemek istedi ve içti. fincanı ilk defa sonuna kadar bitirebildi. yüzünü çok fazla buruşturmadı da. bir de bitter çikolata attı bittikten sonra. keyif almadı değil hani. yüzünde şapşik bir gülümseme oluştu.
Günlerden yine bir haftasonu olsa da yine erkenden iş varmış gibi kalkan adam. Bazen bu kadar çok alışkanlık edinmiş ki acaba emeklilik zamanı mı gelmiş diye merak etmiyor değilim. Ayrıca emeklilik yaşı için nüfus kağıdına değil de biyolojik yaşa bakılmasını da öngörmektedir.
Yeni cumhurbaşkanlığı sarayının önünde geçerken (ki önünden geçmek bile 1 dakika sürer) delicesine durmaksızın kornaya bassa acaba arkamdan kaç polis arabası takip eder veya kapanla çok geçmeden durdururlar mı falan diye deli merakına sahip yazar kişisi.
bazen öyle net kararlar alıyor ki anlatamam. konu kendisi olunca arada kalmaması için yapabilecek hiçbir şey yok. sağdan soldan arkadaştan duyduğu tek cümle onu çok rahatlıkla etkileyebiliyor. buna izin vermemesi lazım. kendisine kariyer hayatında başarılar dilerim zira bu hafta onun için iş konusunda önemli kararlar alacağı bir doğum günü haftası olacak.
bir gün öncesindeki ruh hali ve çalışma isteği ile bir sonraki günkü çalışma isteği ve temposu tamamen fark edebilen bir yazar. hava koşullarından olabilir. onun için güneşin kendini göstermesi güne güzel başlamak için bir sebeptir ama -2.0 derecede bu neyin kafasıdır bilinmez. bir de yarınki iş görüşmesi için hala bir karar verememiş insan. çelişkilerle doludur.
kışa girerken ya da çıkarken millet hasta olurken bu adam kışın ortasında bir gün yataktan hapşurarak kalkarak hasta olan birisi. ani gelişmeler ile hasta olmayı çok iyi başarabiliyor. sonrası çile bülbülüm çile.
yeni yaşına bugün itibariyle girmiş olan yazar. doğum günü kutlu olasıca nice yaşlanmadan geçen güzel yaşlara inş. sevdikleriyle birlikte nice güzel senelere tabi bir de sevdiceğinin olması yönünde temennimiz.
Bir kaç gündür boğaz ağrısı ile savaşırken pastili yanından ayırmayan ki özellikle geceleri rahat uyuması için ağzında pastil unutan yazar. Garip bu adam.
benzinlikte verilen her türlü molanın kendisinde ayrı bir tat olduğunu yüzünden okuyabileceğiniz yazar. tüm yollar nereye giderse gitsin ama mutlaka benzinliklerde ufak molalar verilsin.
hasta olunca kendi sesine hayran kalan yazar. kendisine hayranlık biraz megolamanca gelse de aslında arkadaşları tarafından da özlenildiğine şahit olunmuştur. iyi bir insan, zararsız kişi.
sabah sabah twitter' ın güncellemesini görünce e hadi bari yapsın diye izin verdiğinde güncellemenin mikrofona erişim iznini istemesi ile şoke olan yazar. hükümet artık twitter üzerinden mi telefonları dinleyecek yoksa? yoksa yoksa fuat avni amcam mı? bu sabah çok saçmalayan yazar ayrıca.
ehliyetsiz araba kullandığı için 13 yaşında ceza yiyen ve arabası polis tarafından el konulan bu yazar 18 e daha girmeden kursa girmiş ve doldurduğu gibi ehliyet sınavına girip başarıyla sürücü belgesini aldıktan birkaç yıl sonra a2 motor ehliyetini de almış fakat bir kez olsun ne kaza yapmış ne de ceza yemiştir. mucccckkkk nazar değmesin. tahtalara vurun. yalnız ne zaman polis görse sanki o ilk aldığı cezadaki gibi korkusunu hiç yenememiştir.
Yalnızlığın gerçekten paylaşılmadığını artık süregelen kendi yalnızlıklarında ve hatta çevresinde ne bir ses ne bir simanın olmamasından anlayan yazar. Gerçi yalnızlık ona ömür boyu orası ayrı..