polonya'dan yurda dönüş yapan ama dönüşüyle beraber daha atatürk havalimanında götü arşa değmiş türk kızlarıyla beraber bunalıma giren yazardır. ulan polonya'da sen git 1.80'lik cillop gibi, sarışın, esmer, uzun bacaklı, sıcakkanlı, tripsiz hatunlarla takıl, sonra gel burda yumurta kadar göğüslerine bakmadan caddelerde monica belluci edasıyla yürüyen victoria's secret mucizesi kaşarların triplerine bakarak hayata küs. özetle götten bacaklı, küçük dağları ben yarattım havasındaki tiplerle yine başbaşa kalan zavallı ben.
bir dönem polonyalı mendil olarak hizmet verdikten sonra bana verdiği sözü tutup iki sarısın hatun ile yurt sınırlarına girmiş yazardır. insan degil bu insane!
1 yıldır hayal ettiği, onun uğrunda pek çok fedakarlık yaptığı interrail olayını 5 gün sonra gerçekleştircek yazardır. 1 aya yakın bir süre gurbet ellerde olacaktır. schengen vizesini yunanistan'dan kapıp hazırlıklarını tamamlamıştır. yunanistan, italya, hollanda, almanya ve ispanya coğrafyalarına bekleyin ulan beni mesajı vermiştir. hayatı trenlerde geçicektir be backpacker arkadaşın*. son olarak hadisenin mottosuyla yani "sefiliz ama mutluyuz" diyerekten ayrılır gider.
4 ekim 2009 ankara usfok zirvesinde birlikte ufak çapta organize işlere imza atmaktan büyük keyif aldığım, dosta güven veren düşmana korku salan bir babayiğit. bir sonraki aşamada atlı karınca biletiyle ankaragücü maçına mı gitsek? *
nasıl body builder olduğunu çözemediğimdir. yok yok kastım vücudunun bunu belli etmiyor olması değil, uyku düzenini pek umursamıyor olması çözümlenmeyen. bu sporda temel dinlenmektir adamım... vücudunu antrenmanla çalıştırırsın beslenme ve dinlenme ikilisi ile de geliştirirsin. ya da eskiden öyleydi de sonradan isviçreli bilim adamları çürüttü, bilemem.*
şakayı bir kenara bırakacak olursak efendi duruşuyla, yurtdışı tecrübeleriyle ışıldayan ve alenen aydınlatan yazardır. sevilir vesselam.
şehir magandası, zirveden adam kovma(!) uzmanı.
inandığı değerler için başka hiç bir şeyi gözetmeyen adamdır, ne gerekiyorsa onu yapar.
bu yüzden kıymeti büyüktür.
bu pazar alıp başını bursa'ya gidecek olan yazardır. irlanda, polonya, makedonya, bosnahersek, romanya ve de ukrayna'dan gelecek konuklarla gençlik projesi kapsamında kaynaşacak olan olan şanslı kul. bursa'yı gezdirme görevi bana düşmüştür kafileyi.*
uzun bir aradan sonra entrylerin sağ alt tarafında ismini görmeye başladığım yazar.
laf aramızda "itle köpekle uğraşmaktan bıktım iyi olduğu geldiğin, az da sen uğraş" !
kendisinde interrail macerasından kalan gezgin backpacker ruhu olduğundan yerinde duramayan yazardır. ama çoğunda keyfine gitmiyorum. avrupa birliği projeleri sağ olsun geziyoruz sayelerinde. *
yüsra geyik'e sulandığı yetmezmiş gibi bir de ne kadar beğendiğim hatun varsa atlıyor. sınra da yok kurda kuşa yedirmem falan.
su küçüğün sofra büyüğün derler bizim orda önce biz bi yiyelim.* merve sevi'yi bırak lan bari.
utanmasa tera patrick'i de elimden alacak!
ikidir nickaltımı şereflendirip, yazdığımız iki satırı destekleyerek hem sevindirmiş, şahsımızı mahcup etmiş delikanlı yazar. özel mesajlaşmamızdaki iletisinde yazan "definasyon özürlü body builder" yazısını espri zannederken, hakikaten canlı kanlı gören bir arkadaşımın beyanıyla kıllanıp, kankası olan sevgilim sayesinde de facebooktan arkadaş olup gerçeği etüd etmişliğim vesilesi ile diyorum ki; "vouuuv büyüksün hocu!"
bana kızmazsa samimi bir tespitimi paylaşmak isterim. ben ülkücü değilim, ancak ve lakin böyle adamları görmek içimi açıyor. iri görüntüsünün içinde bu kadar entellektüel, kültürlü, gelişimin her türlüsüne açık, ihanet dışındaki şeylere insani hoşgörüsünü esirgemeyen, ama orasını burasını sallamayacak kadar da mert, açıksözlü, gözü kara bir arkadaş. güvendim, çok sevdim ben onu.
*zirvenize katılmayı çok istedim gardaş, kalkıp gelmek mesele değil ayarlanır da, ancak kankana sen hesap verirsin, zor o yüzden.