Slav ulkelerinin turkiyesi'dir. Gerek insanlarin hal ve tavirlari, gerekse sosyal aliskanliklar turkiye' nin neredeyse kopyasi gibidir.
Genel olarak polonyalilar, turkler gibi hissiyatli insanlardir. Ayni masada raki vodka icersiniz, eski iliskiler konusulmaya baslar. ' I loved her so much' veyatta ' i wanna burn this life' gibi turkceye cevrilince birebir arabesk karsiliklari olan cumleler kurarlar, dumur olabilirsiniz.
Ailevi baglantilari bizim gibi kuvvetli olmamakla berAber, bati avrupa kavimlerine gore hayli kuvvetlidir. Universite caginda hala ailesi ile yasayan arkadaslarim var. bi avrupa ulkesinde boyle bi durumla karsilasmak beni biraz sasirtmisti.
Polonyadan bahsedip, kizlarindan bahsetmemek olmaz heralde.benim genel gozlemim, polonyada kizlar 2ye ayriliyor, ilk grup, genellikle polonyanin koylerinde yasayan, gormemis, yurt disina cikinca basi gotu dagitan polonyali kizlardir. Diger grup, ki turk kizlarina cok yakindirlar, adabiyla yasayan polonyali kizlardir. Bu kizlar genellikle dindardir, incil okurlar. Bu arada polonya nufusunun %85'i kendini koyu htistiyan olarak tanimlayan insanlardan olusmaktadir, dipnot olarak ekliyeyim.
Genel itibariyle, avrupada belli macarlar ile beraber, yasayis ve hayat tarzi olarak bize en yakin olan topluluktur.
koyu dinci bir ülke olduğu için metal konusunda da son derece başarılı bir ülke yıllardır. underground metal çok gelişmiştir ve sık sık underground festivaller düzenlenir. sempati de duyarım bu yüzden.
türkiyeden pek farklı değil orası da bazı yönlerden. hayat çok pahalı, müslüman iseniz ve müslüman olduğunuzu söylerseniz dayak yeme ihtimali gibi. hatta gorgoroth(sikko dönemlerinde) konser vermişti bu ülkede, dinci oldukları için çok olaylar çıkmıştı, dava açılmıştı, ülkeye giriş yasaklanmıştı yanlış hatırlamıyorsam. dilleri latin alfabesiyle yazılır ama öğrenmesi son derece zor olan dillerden biri. erasmus konusunu hiç söz etmiyorum zaten ama üniversitelerinde babası zengin olup parasıyla üniversite okuyan türk öğrenci de çoktur.
70'lik zubrowka'yı, 20 yazıyla yirmi türk lirasına temin edebileceğiniz, gece 9 a kadar vodka shot'ların 2 liraya satılması içimi 1 yazıyla bir hoş etmiş olan memleket.
Her üniversiteli gencin, polonya'da kızlar teklif ediyormuş hayâli ile erasmus için ilk düşündüğü memleket. Hakikaten okumak için polonya'ya gideni var mıdır?!
adını duyduğum anda zubrowka ' yı, tyskie ' yi, güzel kızlarını özlediğim ülke, hatta ikinci ülkem. buradan hepinize ja pierdole dileklerimi iletiyorum...
ucuzluğu, güzel kızları, gece hayatı ve diğer avrupa ülkelerine bulunabilecek ekonomik uçak, tren ve otobüs biletleriyle türkler için en ideal erasmus ülkesidir.
uzaktan rusların hafif avrupalaşmış halleri sanki light rus gibi geliyor ama yerine gidip bakmak lazım.
avrupalılar bunlarla dalga geçerler biraz böyle ezik bişey beceremeyen insanlar katagorisine sokarlar 9gagda falan.
gezmek için kendisine 3-5 gün verdiğim ülke.
bizim yarrak kafalı basının manşetlerden "bir ülkeyle daha vizeler kalktı" diye insanları yanıltan yalan haber geçtiği ülke. olan şu; küçük eniştemiz kendince polonya'ya kıyak yapıp ayakbastı ücreti olan 15 avroyu kaldırmıştır. yani biz polonya'ya giderken vize aynen devam. zaten ab üyesi ülkeler kendi kafasna göre böyle kararlar veremezler. işte bizim basının da bilgi birikimi bu kadar.
vizelerin tek taraflı olarak kaldırılan ülke. polonyalılar ülkemize girerken vize ücreti ödemeyecekler. bu olayı yandaş gazeteler "bir ülkeyle daha vizeler kalktı oley" şeklinde veriyorlar.
II. Viyana Kuşatması'nda Lehistan ordusu çok önemli bir rol oynadı. Viyana düşmek üzereyken Lehistan kralı III. Jan Sobieski 75.000 kişilik bir orduyla Viyana'nın yardımına koştu. Böylece kuşatma başarısızlığa uğradı. Ancak bu tarihten sonra Lehistan gitgide zayıfladı. Lehistan sayesinde Osmanlı egemenliğinden kurtulan Avrupalı devletler bu zayıflıktan yararlanarak Lehistan'ı kendi aralarında bölüştüler.
1795 yılında Rusya, Prusya ve Avusturya aralarında bir anlaşma yaparak Polonya'yı tamamen ortadan kaldırmaya karar verdiler. Bu işlem tamamlandıktan sonra Polonya Avrupa haritasından silindi. 18. yüzyıl boyunca Polonyalılar Rusya, Almanya ve Avusturya'nın egemenliği altında yaşadılar. Polonya yüzünden Avrupadan çekilmek zorunda kalmis olsa da Osmanlılar bu durumdan hiçbir zaman hoşnut kalmadılar. Bağımsızlığını yitiren Polonyalılara yardım elini uzatan nadir ülkelerden biri oldular. Polonya'daki bağımsızlık hareketlerini desteklediler, Polonyalı göçmenlere kucak açtılar. Hatta istanbul yakınlarında Polonyalılar için Polonezköy adında bir köy kuruldu. Kötü günününde Nitekim enayi Türkleri kullanıp iyi gününde Tekmeyi basan halklardan biridir bu polişler.
karı kız derdine güya okumaya giden arkadaşımın memnuniyetsiz döndüğü ülke. pas vermemiş bizimkine polonyalı kızlar... bi süreliğine ben de bulunmuştum. aslında epey muhafazakar bir ülkedir; özellikle kadınlar... fakat bir o kadar da bakımlıdırlar. kilolu kadın görmedim diyebilirim. maaşallah...
Sempati duydugum, bir aralar Turkiye gibi "under dog" olmus, fakat Turkiye nin aksine sirtini dogrultmus, insanlari biyikli, ve sakin..yani bir cesit orinetal almanya...
oraya giden öğrencilerin tümünün aynı yerde kalması, birlikte içip kaynaşmasını sağlayan bir seks ülkesinden başka bişey değildir. orada hamile kalan öğrencilerin haddi hesabı yoktur.
akrabalara tecavüz ve pedofili eğilimi olanlara karşı mahkeme kararıyla önce psikolojik tedaviye daha sonra da tedavi sonuç vermezse hadım etmeye kadar gidecek önlemleri almayı sağlayacak yasa tasarısını kabul etmiş ülke.
erasmus sonrası geri dönüp yaşamaya devam ettiğim ülke. insanları sıcak kanlı, kızları fevkalede güzel. yaşam ucuz ancak ev kiraları inanılmaz pahalıdır.
Monica Malijka... bir süre bu kadınla yaşadığım aşk yüzünden bütün polonya'ya aşıktım. akabinde siyaseten motor olmuş bir ülke. adamları değişik güzel, kadınları acayip güzel. almancı kitleleri saymazsak anormal derecede iyi insanlar.