Ağzından laf alınmaya çalışılmasının, her söylediği sözden anlam çıkarılmasının tanımıdır. Çocuk selam derken sonuna gülücük koyarsa yavşar konuşmazsa istemiyo olur. Hoş kız/erkekten bahsedilip ne düşündüğü konusunda fikir edinilir. Ortak yön bulunur. ileti kısmına manalı sözler yazılır. Uzayıp gider.
facebook'a girersin * zaten orda olduğun sürede ç.dışı pusuda beklersin. gelince hemen de değil beş dakika sonra ç.içi olursun yazmasını beklersin beklersin. yazmayınca "ulaaan ne olcak yaz gitsin" kafasıyla yazarsın. o da sana cevap verir. bütün gece onu düşünürsün. sanki birinci yılınızı kutlamışsınız gibi coşkuyla dolar damarların. müzik falan dinlerken suratınızda salak bi gülümseme belirir aniden.
ikinci perde de aradan bi hafta geçer bi hafta boyunca karşılaşmışsınızdır o bişi yazmaz siz yine aynı kafayla yazarsınız. gene güzel bi sohbet. "abi istemiyosa yazmasın" diye geçirirsiniz içinzden. işin kötüsü akşam gayet güzel konuştuğunun o değilmiş gibi yüz yüze gelince selamlaşamazsınız bile.*
Aslında msn, facebook, cep telefonu gibi ortamlarda konuşmak daha rahattır.
Daha ileri düzeyde ve daha güzel bir muhabbet yapabilirsiniz.
Size bir öneri bu sanal ortamlarda fazla takılmayıp işi gerçek hayata aktarın. Kesin çözüm budur.. Yüz yüze konuşmaya başlayın zaten devamı gelir. Yoksa sanal ortamda takılır hep orda kalırsanız bir durum çıkmaz. Biri gelir yavruyu kapar gider.
sen azimle sıçan mermeri deler misali bir psikolojiyle bakarsın olaylara. yazarsın yazarsın yazarsın... ve onun sana cevabı "hmmm" dır. bu bile engel değildir senin hevesini kırmaya. "bak lan yazdıklarımı düşünüyo " falan dersin içinden. anlamazsın ki o anda sana "bi siktir git olm yea!" demek istediğini.
-ece ben galiba sana platonik oluyorum?
+aşık mı oluyorsun anlamadım?
-hayır platonik oluyorum.
+hmm.
-bak şiir bile yazdım.
zaman zaman tektonik,
bazen platonik,
ama her zaman egzotik,
sevdiğim sen biricik.
+platonik kalalım lütfen mert.
mutlaka gün boyu kesintisiz çalışan netinizin kesilmesine neden olan durumdur. evet artık inanıyorum sırf uyuzluk olsun diye aptal modem kapatır kendini.
heyecandan ölme raddesine getirebilen durumdur.
konuşmaya başlamak çok zor bir durumdur, devamı daha zor. ve msn'i kapattığınızda bütün gece ''şurada şunu söylesem daha mı iyi olurdu'' düşüncesiyle bütün konuşmayı tekrar tekrar gözden geçirirsiniz.
aşk diye buna denir zaten.
cesaretinizi toplayıp herşeyi söylemek istersiniz, korkularınız izin vermez. bir daha görüşememe riski frenlemenize neden olur.
size başkalarından bahsetmemesi için içinizden dualar edersiniz.
platonik aşık olunan kişiye.., diye düzelterek :
platonik aşık olunan maalesef ünlü kişinin msn'inin bilinmemesi, muhtemelen msn kullanmadığını düşünmek, onu daha çok sevmek kendi kendine.
içinde çelişki olan bir başlık. yazışmak kelimesi işteş çatılı olduğundan kaynaklıdır bu yanlış.çünkü msnde platonik olunan kişi varsa sadece sen yazarsın *.
platonik olunan kişinin çevrimiçi olduğu görüldüğü an vücuttaki adrenal bezlerinin hunharca kana adrenalin pompalamasıyla başlar herşey. ilk yirmi dakika "acaba selam versem mi? vermesem mi?" şeklinde bir kararsızlık havasında geçer. fakat her zaman bir karara varılamaz. bir önceki yazışmaların muhasebesi yapılır hemen. o anda zihni meşgul eden bir diğer şey de daha önceki yazışmalarda hep sizin selam verdiğinizdir. ilk bakışta küçük bir ayrıntı olarak görünsede yazışmanın başlamasının önündeki en büyük handikaptır. siz bunları düşünürken diğer arkadaşlarınız size sürekli birşeyler yazarlar. durumunuzu meşgul yaparsınız onlardan kurtulmak için, belki de sizin çevrimiçi olduğunuzu bile farketmemiş biri için bu sefer de "ya meşgul olduğumu görüp selam vermezse" diye düşünürsünüz. dört beş dakika daha geçer.. daha sağlıklı düşünebilmek için masanın başından kalkıp balkona çıkarsınız. fakat "birşeyler yazar da görmem" endişesiyle uzun sürmez geri dönmeniz. o sırada tam bir cesaret patlaması yaşanır ve siz herşeyi göze alarak selam vermeye kalkışırsınız ki platonik olunan kişi çoktan çevrimdışı olmuştur.
aslında olay basittir. o sizin 30 dakikadır selam verip vermeme konusunda bir iç hesaplaşma yaptığınız biriyken, onun için siz; tarafınızdan verilecek bir selama karşılık üç harften oluşan "slm" cevabından ibaretsiniz. adı üstünde; platoniktir(!)
msne girer bakarsın yazsam mı yazmasam mı diye düşünürsün sonra o yazsın dersin 5 dakikada bir açar bakar sonunda dayanamaz yazarsın.
-selaaam
-selam naberrr
(aha naber dedi konusmak istiyo demekki)
-iyidir senden
-iyii.
budur yani.sonra o naberin sadece kibarlık olduğunu anlayıp depresyona girmeler falan tamamen kendine yapılan bir işkencedir.