kendine zarar vermeyi seven insanların oyuncağı.tam tanımıyla mazoiştlik. 21 yıldır ara ara yapıyorum kendime bende bunu . evet aşkların en masumu , en saf olanı ama bir o kadar da acıtanı.
çok seversin, her dakikan onu düşünmekle geçer. hele birde arkadaşın * ise dahada zor hale gelir.okulda hep berabersindir,aynı masaya oturur muhabbet edersin, aslına bakarsan o konuşur sen sadece hayran hayran onu dinlersin.ağzını bıçak açmaz,ya yanlış bir söz söylersen, herşeyi bok edersen dimi ? . hatta bazen ona bakmamaya bile çalışırsın. bakışlarından onu sevdiğini anlayacak diye. unutmaya çalışırsın,unuttuğunu zannerdersin ama unutamazsın . hiç olmadık bir anda, olmadık yerde aklına gelir . niye geldi şimdi bu benim aklıma diye düşünürsün ama yanıtını bulamazsın.sonra tekrardan hayaller başlar.dinlediğin her şarkıda, yaktığın her sigarada onu bulursun,onu düşlersin, güzel hayaller kurarsın.
kah deniz kenarında el ele tutuşursun, kah karlı bir günde içini ısıtmak için ona sarılsın . lakin hiç biri gerçek değildir.
sevgilinin sıcaklığı yok , buluşmak yok , ağızlar kulaklarda mutlu mesut muhabbet etmeler yok ,sinemaya gitmeler, aynı paketten patlamış mısır yemeler,yersiz kıskanmalar yok işte hiç biri yok lanet olsun.
an itibariyle elimde sigaram ,kulağımda müziğim *, pc'nin ekran ışığı sayesinde görebildiğim sigaramdan çıkan dumana boş boş bakarken seni hayal ediyorum. elime ne mi geçicek bilmiyorum , belki bir anlık mutluluk , uyanınca ,sen hariç herşey hayal gibi gelicek belkide.hay kafama sokayım o zaman emi.
hayır.
en güzel aşk imkansız olandır. hiç bir zaman hayal kırıklığına uğramayacağınız, hiç bir zaman ayrılık yaşamayacağınız ve hiç bir zaman aldatılmayacağınız tek aşktır.
aşk zamanla kişiye değil, yalnızca aşkın kendisine duyulacaktır. ve hiç kimsenin, hiçbir engelin ve hiçbir varlığın sizden çalamayacağı tek aşktır.
--spoiler--
ya rab belayı aşk ile kıl aşina beni
bir dem bela-yı aşktan etme cüda beni
--spoiler--
eflatuna göre güzellikler hislerimizle algılamalı ama bunlara hareket,eylem katmamalıyız. işte platonik aşk burdan gelir.* güzelliğini bileceksin ama harekete geçmeyeceksin= seveceksin ama uzaktan
(bkz: eflatunun diğer adının platon olması)
sen platonik aşkla yapayalnız duygusal anlar yaşayıp ağlarken o narin zarif sevgilinin bir hayvanla hayvanlar gibi çiftleştiği gerçeği hassas bünyenin üzerinden silindir gibi geçer.
sizi asla - bilerek- üzmeyecek birine duyduğunuz aşktır. hep birgün olacağına dair bir umut olur içinizde. ama normal ilişkilerde hep bitmesinden korkarsınız.
böyle görürsün başın döner.. lan dersin keşke poster olsa odama assam , ya da makineyle çeksem..
ama nafile.. fotoğrafta çıkmaz yıldızlar..
sonra "ölümsüzleştirmek" , eve alıp götürmek hayallerinden vazgeçersin..
arada kim bilr bi daha bu kadar yıldızı ne zaman böyle görürüm diye acıyla karışık bi gülümsemeyle , kafanı gökyüzüne doğru kaldırıp yıldızları izlyerek yürürsün yolda..
sonra bi araba farıyla kafanı da eğmek zorunda kalırsın..
öncelikle zor olduğu ile söze başlamak gerek. her hareketi üstüne alınırsın. kendi kurduğun dünyanda o başrol sende yardımcı oyuncu olursun . böyle sürer gider ...
çok yazık durumdur be. seni onunla ilgili her şeyi bilir, içinden onun olduğu diyaloglar kurarsın, onun lazım değil diye attığı bir şeyi çaktırmadan alıp saklarsın, o bunların hiç birinin farkında değildir.
Kötü bir durumdur, zaman kaybıdır, kişiyi yıpratır. Eğer o kişide duygular kadar mantık da ön plandaysa bu aşk bitirilebilir. Şahsen ben asla böyle bir şeyin başıma gelmesini istemem.
bir ilişkide de yaşanabilen durumdur. bütün ilişkinin heyecanını tek başınıza yaşarsınız. tek başınıza bekler, tek başınıza planlar, tek başınıza istersiniz, tek başınıza korkarsınız ama tek bir güzel sözle tek başınalığınızı unutursunuz razısınızdır herşeye.