kişi aşık olabileceği özellikleri bir bedende toplar. sevdikçe sever. o kişi tapılası bir hal alır. Eğer ki günün birinde bir şeyler yaşanırsa biter. hatta bu aşktan karşı taraf haberdar olursa bile biter. Çünkü o, aslında olduğu sanılan kişi değildir.
zordur. seversin o bilmez, sevgilisi olur sen uzaktan izlersin mal mal. bazende platonik aşk hayattan çok kez darbe yemiş insanlar tarafından tercih dahi edilebilir.
kabızlıktır. kurban bayramında kavurmyı, kebabı yersin ama yapamazsın. aynısı işte. seversin, kıskanırsın ama söyleyemezsin. gider bi pezevenge yar olur. klişe olacak ama, seviyorsan git söyle amk.
kişinin hayal ettiği üst benliğiyle, yine hayal ettiği karşı benliği güzelce birleştirerek hayal kurması, bu hayalden mutluluk duyması, mutlu oldukça daha fazla hayal kurması ama yavaş yavaş sis perdesi inip gerçeklerle karşılaşınca mutsuz olması, ama hayalin verdiği mutluluktan da vazgeçemediği için bu çelişkilerin ruhu yaralaması biçiminde süregelen hayali aşktır. gerçek aşk mıdır bilinmez ama gerçek olursa aşk olmadığı kesindir, zaman içinde unutulmayan fakat, acının yerini tebessümün aldığı halet-i ruhiyedir.
iki yil bi oglana asik oldum. ama tanismiyorduk etmiyorduk. sonra baska birine oldum. ilk yil platonik kaldi ikinci yil gelip sarilmalar pesimde kosmalar felan tam dedim ilk kez sevildigimi hissetim arkadasimla cikmaya basla serefsiz. gitti dört yilim. demek istedigim birakin platonik kalsin . en azindan karsidakinden zarar gelmio siz kendinize ediyorsunuz.
dünyanın en kötü duygusudur. sen seversin onu görünce mutlu olursun konuşmak bile seni mutlu eder.bazen yanında saçmalarsın. ama o senden habersizdir. başka birini seviyordur ve bunu sana anlatıyordur.
aşkların en sırrı, en içinde saklanılanı, en iç acıtanıdır. Hele ki bir sevdiceği varsa o zaman en kalp ağrısı, uyku kaçıranı, hayat solduranı.
bu tür aşktan en çok en yakın arkadaş çeker ki sevdiceğe söylenemeyen şeyler hep en yakın arkadaşa söylenir, ah keşkeyle başlayan cümlelerle hep en yakın arkadaşın kafası ütülenir.
kutsal aşktır. en temiz aşktır.
adam gibi aşktır. hakkını veren aşktır.
aşktır işte, aşkın hasıdır.
hoşlanırsın her şeyinden, ne yapsa güzel gelir.
bir huyunu da sevme be?
bir insan bu kadar mı sevimli olabilir...
ondan başka kimse yokmuş gibi gelir,
her davranışını, her gülümseyişini üstüne almak istersin de,
bir başkasınadır mutlaka,
ama heyecan yok mu "acaba bana mıydı?" diye, o insanı öldürür işte.
kafanda sorular gezer sürekli, "acaba o da beni düşünüyor mu?" diye,
cevap bulamasan da önemli değil; mutlusundur, aklın onunla meşgul diye.
hayaller kurarsın, en güzel sıfatları giydirirsin üstüne,
mutlusunuzdur hep hayalinizde.
hep gülüyorsunuzdur,
hayalini kurduğunuz şeyden hoşlanıp hoşlanmadığını bilmeseniz bile.
geceleri ona yatarsınız, sabahları onunla kalkarsınız,
hiç duymadığınız kokusu tüter buram buram, hayali büyür gözlerinizde.
birlikte olmadığınız için her aşkta mutlaka savrulan o yalanlar olmaz aşkınızın üzerinde.
kirlenmez yalanlarla, bezenmez sahteliklerle, ayırmaya da kalkışmaz kimse.
gizli gizli kıskanırsın, gizli gizli üzülürsün de,
bu bile sevindirir seni, en azından o üzülmüyor diye.
öyle güzeldir işte.
gece çöker, yalnız kalırsınız, yıldızları izlersiniz de,
birinin kaymasını beklersiniz, sırf onu dileyebilesiniz diye.
böyledir işte platonik denilen şey,
yıldızlardan bile medet umarsınız getirmeyeceğini bile bile!
yanmadım bile..
acı hiç çekmedim
sadece derinden öylece sevdim..
hiç bakmadan
varlığını hissederek
garip durgun bir sevda ile sevdim
beklemeksizin..ne umutsuzca..ne umutlu
derinde bir yerdeydin hep
ben o yerde duruşunu sevdim..
Ne çektim senden. Hala aldığın yetmedi mi benden. Son göz yaşımıda al ve çek git. Hala yazsam sanada hiçbir zaman cevap vermesen. Sesini yıllarca duymadıktan sonra rüyamda gelip neden şarkı soyledin bana. Neden gördüm seni , neden beni aşka kor etmedin. Her gecenin bir sabahı vardır neden dedin bana. Her gece sabahlarımda neden hiçbir zaman gelmezsin. Sana sozleyemediklerimi sözlüğe anlatıyorum. O kadar neşem , sevincim... Mutlu bir günün yerini ağlamaklı bir benle baş başa kaldım yine... Teşekkürler sevgilim...
Düşünsenize, varsayımlara aşıksınız. ihtimallere tutunuyorsunuz. Muhattabınızın umrunda olmayabilirsiniz. Akşam yatmadan önce düşünmeyi bırakın, telefon rehberinde adınızı gördüğünde zaman ayırmadığı kişi olabilirsiniz. Lakin bunları hiç biri sizi vazgeçiremiyor.
Bazısı o kadar deliriyor ki karşısında ki insan bırak onu sevmeyi korkuyor hatta tiksiniyor.
Platonik aşk yaşayacaksınız diye karşınızda ki insanı korkutmayın, kaçırmayın.
Bir kişinin belki o da bir gün beni sever düşüncesine kapılmasıdır.
Hiç olmayacağını bilsen de inanmak zorundasındır buna. Yoksa devam edemezsin yoluna. Sevgini hak etmediğini düşünürsün ama yine de devam edersin sevmeye. Bekledikçe daha da artar acın ve daha da artar arzun. Kendini aşşağılık gibi görmeye başlarsın artık. yine de olmaz. Çevren de o kadar insan varken neden o? diye sorarsın yine de cevap alamazsın. En sonunda bırakırsın kalbine karşı aklınla direnmeyi sen de kabullenirsin durumu. Ne yapalım artık dersin sanırım benim yaratılma sebebim de bu devam edersin beklemeye. hiç sonu olmadığını bilerek hem de.en sonunda sevgin öyle bir hal alır ki artık onun seni sevebilme ihtimalini seversin delice. Mecnundan betersindir artık dersin ki kendi kendine 'benim aşkım onunkinden de kuvvetli o leylayı sevdi de bu hale geldi. ben leylanın beni sevme ihtimalini sevdiğim halde böyleyim.'
Evet öylesin platonik aşk yaşayan arkadaşım, öyleyiz. Biz bunun için varız. Karşılıksız sevginin temsilcileriyiz. Üzülme mutluluk yakında ama ondan bekleme mükafatını. Mükafat ölümden sonra.