arkasında abd ve ab olan, pkk ve akp-cemaat koalisyonu ittifakı gerçeği ışığında değerlendirilmesi gereken durumdur. kirli operasyonlarla mücadele azmi kırılmış, harekat yapamaz hale getirilmiş, kara propaganda bombardımanı altındaki bir orduda zaaflar olması doğaldır. siyasi şartlar çok önemlidir. iktidarın desteği olsa, tsk, pkk'yı bitirecek güçtedir. ama, iktidar, tsk'yı ele geçirmek için hırpalayarak zayıflatma politikası izlemektedir. tsk, ele geçirilirse, dünyayı yeniden dizayn etmeye çalışan abd'nin iktidara vereceği dış görevlerde, mesela iran ve suriye'ye karşı destek gücü olarak kullanılacaktır. bir süre sonra, yandaş basında iran aleyhine propaganda başlatılırsa hiç şaşırmayalım. bunun ipuçları "onlar şii" diyen yazılarda şimdiden görülmektedir. bu tezgahın suriye ayağı için ipuçlarını ise, "alevi baasçılar, sünnileri katlediyor" şeklindeki mezhepsel tepki yaratma çabalarında görmekteyiz. oyunun temelinde yatan budur. bundan hepimizin zarar göreceğimiz ise, son derece açıktır. bağımsızlığını ve birliğini kaybeden bir ulus, herşeyini kaybeder. bu yolda hızla ilerliyoruz.
ancak bir vatan haininin ağzından çıkabilecek bir laf. belki birilerini provoke ederek vatan millet sakarya diyerek politika yapmak isteyebilir ama bunların politika uğruna gafilliği vatan hainliğinden beter.
zaten bu gerçeği kelimesi ile biten yazılar yazanların aklı başında cümle kurmaları beklenmez. gerçekse "gerçeği" diye neden belirtme gereği duyulur ha şimşek herif.
terör örgütünün ve tsk'nın durumuna bakıldığında gerçeği yansıtmadığı görülen önermedir.
komutanların istifası terörle mücadelede herhangi bir zaafiyet yaratmaz. yerlerine yenileri gelecektir. biz ne yazık ki şehit haberlerine karşı uyuşturulmuş bir ülkeyiz. düşük yoğunlukta olarak bu tarz olaylar kandil tamamen temizlenmeden ya da amerikan siyaseti değişmeden yaşanmaya devam edecektir. diğer açıdan komutanların istifası ya da emeklilik kararı daha çok politik ve yargısal gelişmelerden kaynaklanmaktadır. hükümetin askere bakış açısı, yargının muvazzaflara yönelik kararları malumdur. bu noktada elleri kolları bağlı şekilde silah arkadaşlarının haksız gerekçelerle tutuklanması ve dahası terörle mücadelede terör örgütünün tam da istediği şey olan medyanın, siyasilerin ve halkın bir bölümünün terör örgütünü değil askerleri sorumlu görmeye yönelik davranışları bardağı taşırmıştır. asker üzerinde siyasi emellerine ulaşmak isteyen bir irade askeri kendi askerinin üzerine yangın bombası atmakla itham edecek kadar gözlerini karartmıştır. buna dağ dayanmaz.
asker son hamlesinde o halde buyur, uğruna o kadar çaba harcadığın şeyi buyur, sen hallet demiştir. hükümet de askeri dilediği kadrolardan oluşturabilir halde tam güce ulaşmıştır. bundan sonraki sorumluluk tamamen hükümetindir.
terör örgütü ise dünyada terör eliyle başarıya ulaşamamış tüm muadilleri gibi güç kimde olursa olsun kaybetmeye mahkumdur. sadece canımızı yakabilirler, kanatabilirler ya da öldürebilirler. ancak hedeflerine asla ulaşamazlar. çünkü hedeflerine giden yolda kullandıkları silahla hak elde edilmez.
üç beş çapulcu değillerdir elbet ama kahraman da değillerdir. ondan kazanamazlar. sadece ve sadece katildirler.
galip sayılmak için bir toprak parçasına sahip olup "aha burası benim sen giremezsin" diye ilan etmek gerekiyor sanırım.
pkk'yı yenmek kolay yoksa bdp gençlik kollarından başlayıp milletvekillerine kadar bir dizi tutuklama yaptığın an pkk dağda da şehirde de biter.
gerisi silah ve uyuşturucu kaçakçılığını elinden almaya bakar.
akabinde sahil çay bahçesinden tut semt pazarına kadar çöreklenmiş kürt mafyası kalıyor ki onu halledince değil pkk kürt meselesini bile çözmüş olursun adını tarihe yazarsın.
kimse imkansız falan demesin ülkücü mafyayı abdülkadir aksu denen beş para etmez adam bitirdi bu ülkede.
katıldığım bir önermedir. devlet hazinesinden eğitim ve sağlıktan daha çok para almasına rağmen kendi ülke sınırları içindeki bir oluşumu yaklaşık 30 yıldır yok edememiştir tsk. pkk başarılı olmuş diyemem ama tsknın feci şekilde başarısız olduğu alenen ortadadır.