örnek yıldırım türkerin 27/08/2007 tarihli mağara yazısı alıntıdır.. ve sadece bir kısmı burdadır. ve akla şu soruyu getirir acaba bu yazıları kim yazdı dedirten olaydır
Her fikirden insanın aklını başına toplayıp tarihçilere havale ettiği Ermeni katliamı konusuna kendini adamışlığına daha önceki çalışmalarından tanık olduğumuz Halaçoğlu'nun son yiğitlik gösterisi de kof çıkmıştı. Daha önce TTK ile Ermeni tarihçi Ara Sarafyan, Harput Ermenileri üzerine araştırma yapmak üzere sözleşmiş, ancak Halaçoğlu'nun 1915 yılı Harput'una ait belgeler bulunmadığını açıklamasıyla çalışma daha başlamadan sona ermişti.
Geçtiğimiz ekim ayında Gündem gazetesinde Nusaybin'in Kuru (Xirebaba) Köyü'nde köylüler tarafından bulunan toplu mezardan fotograflar yayınlandı. Pek çok kafatası ve kemik fotografları. Mezar yeri için kazılan araziden geniş odalı bir mağara, mağaradan birçok kemik çıkmıştı. isveç'te 'soykırım uzmanı' olarak görev yapan Prof. David Gaunt, mezarın 1915 ve sonrasında katledilmiş Ermeni ve Süryanilere ait olabileceğini iddia etti. iddianın isveç Parlamentosu'na taşınması üzerine Halaçoğlu, hodri meydanı çekip Gaunt'a ortak araştırma önerisinde bulundu. Önceki gün ilk araştırma yapıldı.
isveç'tan kalkıp gelen profesör Gaunt'u sevimsiz bir sürpriz bekliyordu. Nitekim on beş dakika süren 'saha çalışması'nın ardından durumun 'bilimsel açıdan bir kâbus' olduğunu söyleyecekti. Gaunt, sağanak yağmur altında mağaraya inildiğini ve gördükleri karşısında şaşkınlığa uğradığını anlatıyordu: "Mezara indiğimizde daha önce fotoğraflarda görülen iskeletler ve kafatasları yoktu. Birkaç kemik parçası dışında mezar boştu. Bütün yolu, içinde neredeyse hiç iskelet olmayan bir mezara atlamak için mi geldim...? Üstelik iskeletlerin olmadığına bir tek ben şaşırdım. Diğer profesörler, kaymakam, arkeolog gayet mutlulardı. 'Nerede iskeletler?' demediler.
Yağan yağmurun suyuyla kemiklerin toprağın altına gömülmüş olabileceğini söylediler ama kazıp çıkarma girişiminde bulunmadılar. Demek ki orada bir şey olmadığını onlar da biliyorlardı. Hiçbir koşul bilimsel çalışma yapmaya uygun değildi, bilimsel açıdan kâbus gibiydi."
Geçtiğimiz ekim ayında mezarın ilk halinin fotoğrafını çeken Dicle Haber Ajansı muhabiri Bergüzar Oruç, mezara ilk geldiğinde kemiklerin, iskeletlerin ve 50'ye yakın kafatasının sayılabildiğini söylüyor. Şimdi ise sadece birkaç kemik kaldığını teyit ediyordu.
Bu arada Halaçoğlu, mezarın Roma döneminden kalma olduğu iddiasında ısrarlıydı. Her fırsatta bu görüşünü tekrarlıyor, "Antropologlara, adli tıp uzmanına, savcıya falan gerek yok; işte gittik gördük, örnek aldık, bunlar Roma kalıntılarıdır" diyordu. Gaunt'a göreyse durum farklıydı: "Mezar Romalılardan kalmış olabilir ama Romalılar ölülerini çok daha özenli gömüyorlardı. Fotoğraftaki iskeletler dağınık bir şekilde duruyordu. Romalılar o şekilde gömmüyorlardı ölülerini. Ayrıca biliyoruz ki, I. Dünya Savaşı sırasında yaşanan olaylarda cesetleri kuyulara, mağaralara atıyorlardı. Mezar mekânı Romalılara ait olsa bile, kemiklerin kime ait olduğu hâlâ belli değil. Kimdi o insanlar?"
Halaçoğlu, "Yağmurla içeriye yarım metre su dolmuş, biraz da toz toprak girmiş ve kemiklerin üzeri örtülmüş," diyor. Ona kalırsa araştırma, mağara Roma dönemine ait olduğu için son buldu. "Dedim ki, parça ister misiniz, topraktan, analiz yapacak mısınız?
Yok dediler. Çünkü kemikler Roma dönemine aitti. Eline kazmayı da verdik, küreği de. Bakmadı bile."
David Gaunt yanıtlıyor: "Toprağı kazıp örnek alabileceğimi, bazı küçük kemikleri alabileceğimi söylediler. Bunun bilimsel çalışma için yeterli olmayacağını, normal bilimsel prosedürü takip edip etmediğimizden emin olmadığımı söyledim."
TTK (Tarih Tahrip Kurumu) Başkanı Halaçoğlu, Cumhuriyetini seven mutlu bir Türk. Yani bir Mutlu Türk Bilim insanı.
Şimdi de çıkmış sinsice Ermenilikten dönenlerin nüfusumuzdaki yoğunluğu üstüne değerli bilimsel açıklamalarda bulunuyor. Taha Akyol türü bezdirici sonradan görme liberaller tarafından anlayışla karşılanan tezi gerçekten tüyler ürpertici.
tanım: var olduğuna inanmadığım yazılar.kişisel görüşüm şudur ki, herhangi bir pkklı duvarlara yazı yazacak kadar gelişmiş bir hayvan değildir.orada mutlaka bir bit yeniği vardır.
ki yazı yazabilme yetenekleri oldugunu kabul etsek bile, yusuf yusuf atmaktan duvarlara yazı yazmaya vakit kalmamıştır.
yazı yazmayı bilmedikleri için keçi, koyun, sığır ve hatta antilop resimlerine rastlanmaktadır.
gelecek nesillerine soy ağacı niteliğinde bilgi bırakmak hedeflenmiştir.
internette dönen saçmalıklardan birisi. hatırlarsanız iki ay önce ırkçı bir yazı bir gazetecinin imzasıyla internette dolaşmıştı, o gazeteci sonrasında yazıyı kendisinin yazmadığını ispatlamak için didinip durmuştu. ayrıca: (bkz: feomidyum)
önceliğinen selam eder ellerinden öperim, nassın, eyimisin, eyi olmanı kutsal ruh
karıl markısdan temenni ederim. bizleri soruyon hemi, vıyyy aney, vallama bizler zıçmı.ık ve
zıçtıgımızı avuç avuç yemişik kurban. götümüze keleş girmişti haraldaki oturmadık
uslu uslu köyümüzde. Bizim köyün jenderme komutanı bana bir fiske vurmuşudu teee evveliyatta, benimde
devirimci ruhum şahlanmış idi bir maral kimi bende gendimi dağa taşa vurmusudim. gecen yine
karsılastık beni tanıdı herjalde bir sıktı kıçıma dogru kursunları valla postu deldirmedik hema çızıktırdık.
sonra yine yazacagım sana sevgili magara günlüğü, allaha, ne allahısı yaw kutsal stalin seni kutsasın.
magara günlüğü edit, devrim yılı 3782:
sevcili maaaraa jünlüğü, geri geldim. Kutsal bir devrim görevini yerine getirmenin hazzıynan üstelük.
biraz esrar eronin varmış katırınınan teslim ettim devrimin huzurlu ellerine. gelirkende kapitalist çobanın
kafasına sıktım, dur hemen kızma. elinde amerikan yapımı nokiata markalı bir telefon vardı, şerefsiz rus malı kullan oradaki kızıl kardaşlar fayladansın, haksızmıyım allasevsen. neyse el koydum işbirlikçi puştun telefonunada. Dün kampta, başkomutan birkaç dişi devrimciye özel ders vermek için çadırına aldı. Verdide verdi verdide verdi, sabeya kadar eğitimden geçirdi onları bir güzel. çadırdan çıktıklarında devrimci gerillaların omuzlarında artık aldıkları eğitimin agırlıgı hissedilmekteydi. Bende gelecek haftaki eğitime katılmak için gönüllü olmalımıyım sence, ne dersin günlük. Hep devrimci bayan arkadaslar faydalanmasın birazda biz faydalanalım komutanın birikiminden değilmi günlük. ögrendiklerimi sanada anlatacam lan heyvan korkma, hehehhe
magara günlüğü edit, devrim yılı 1452:
selam yoldış günlük, karsında götü az daha kaptırmaya ramak kalmış bir eşkıya olarak duruyorum. fazla yazamıyorum arkayı kollamam lazım. sesler duyuyorum, sanki bir devrimci bir fermuar sesi duydum, hayırdır insallah, yaw ag ohh lannn sdurödii..
magara günlüğü edit, d/evrim yılı 1453:
ay kız magara günliği bana bir hallar oluyu allama. gecen aksam gerillalarla sohbette, urfalıyam ezelden türküsünü bursalıyam ezelden diye çıgırmaya basladım, her taraf pembe yaw. Sonra büyük baskan apoya methiyeler düzüyordum "baskanıma veririm" diye bir itiraf çıktı agzımdan, zıçıyım agzıma.
aslı olmayan bir yazıdır. çünkü örgüt arasında askerin ve askeriye'nin her türlü aşşağılanması ve küçük görülmesi esas alınmıştır. o ibneler ne olursa olsun askeri övmezler. istersen bordo bereli olsun.
yalandır. askerliğimi doğuda yaptım oradan biliyorum. askerlik yaptığım yerde anlatılan benzer hikayelerin sanki kendi birliklerinde olmuş gibi anlatan bir çok asker arkadaşım olduğunu da belirtmek isterim.
ulan askeri politikaya karıştırmamayı savunan tiplerden, politikayı askere karıştıran mesaj gelmesi de ayrı bir komik oluyor. evet evet, bu saçmalık kemalist kokuyor!
amına koyim ülkeyi siktiniz attınız lan kemalist, şeriatçı, ülkücü, solcu, tkp'ci, marxçı, ajdarcı diye diye. siktirin gidin lan. hür eşit yaşam istiyorlarmış. sen insanlara eşit bak lan önce! kategorize etmeyin ya! yeter ya!
pkk mağarasında yazması; türk uçaklarında "eğer amerikan uçaklarıyla savaşa girerseniz bir bok yapamazsınız çünkü kodları onlar yazıyor biz onlara ateş edemiyoruz siz uçağı direk yere çakın" yazması olasılığıyla aynı olasılıkta olan yazıdır... (bkz: ironi)