matematiğin muziğe enfes katkısıdır. eğrilerden elde edilen müzik aleti diye tasvir edebiliriz. genel anlamda tuşlu bir calgıdır. ancak tellerin tuşlar ile etkileşimi sonucunda ses olustururlar. havalı pianolar da vardır, günümüzde cok tercih edilmese de çoğunlukla katolikler kliselerde, ayinlerinde kullanırlar. bircok modern piano 88 tuş icerir (7 oktav ve minör 4 lü,la0 dan do8 e kadar), bircok eski piano 85 tuşa sahiptir(7 oktav ve tek ses, la0 dan la 7 ye kadar).
Piyanonun diğer çalgılardan ayrıldığı ilk nokta kuşkusuz bir orkestra içindeki tüm partileri piyano üzerinde gerçekleştirmenin mümkün olmasıdır. Yani herhangi bir senfoniyi piyanoya uyarlayıp çalabilirsiniz. Bunu tek başına yapabilecek başka bir çalgı ise yoktur.bu nedenler piyano müzik tarihi boyunca tüm bestecilerin elinin altındaki çalgı , her zaman müziğin ilk gerçekleştirildiği yer olmuştur. teknik olarak en gelişmiş çalgı olması bu açıdan bakıldığında daha rahat anlaşılabilir, hatta öngörülebilir.
tellere vuran çekiçler , bu çekiçleri hareket ettiren tuşlar gibi esasen basit bir mekaniği vardır.tuşun bırakılması ile telin üzerine oturan keçe ise sesin uzamasını engeller.piyanonun atası olarak klavsen (ing. harpsicord , fra.clavecin , alm. cembalo)bilinmekte ve bu aslında doğru olmakta ise de , mekanik olarak bakıldığında piyanonun atası sayılabilecek çalgı klavikorddur.çıkan seslerin gürlüğü konusunda herhangi bir etkiye sahip olamadığınız klavsendense seslerin gürlüğünü, hatta bastıktan sonra bile etkileyebildiğiniz klavikord piyanoya prensip olarak daha yakındır.
fortepiano (veya pianoforte) ise günümüzde geçtiğimiz yüzyıllarda kullanılan piyanoları belirtmek için kulanılmaktadır. Bu çalgılar piyano ile aynı prensipte olsalar bile günümüz konser piyanosu ile kıyaslanamazlar. Piyano'nun daha önceki modeli olarak sayılabilirler.
dekoratif amaçlı olarakta kullanılanabilen çalgı. salona koyarlar, eve gelen misafirlerde "aaaa piyanoooo" diyerekten etkilenir ve muhtemelen aynı renk oturma grubu üzerinde dedikodu yapmaya başlarlar.
Akşamın alacakaranlığında, yavaşça bir kadın
şarkı söylüyor bana;
Ve geçmiş yılların ötesinde, piyanonun altında
oturmuş
Tınlayan tellerin gürültüsü içinde gülümseyerek
şarkı söyleyen bir annenin
Pedallara yerleşmiş küçücük ayaklarını okşayan
bir çocuğu canlandırıyor gözümde.
Şarkının esrikliğiyle, elimde olmadan,
Kapılıp gidiyorum geçmişe, içim ezilerek özlüyorum
Evdeki o Pazar akşamlarına dönmeyi, dışarda kış
Ve sıcak salonda söylediğimiz ilahiler, piyano
eşliğinde.
Artık boşuna şarkıcının kendini kapıp koyvermesi
Ve koca siyah piyanonun coşması. Çocukluk günlerimin
Büyüsüne kapıldım yeniden, koskoca bir adam olduğumu
unutup
Anıların selinde, bir çocuk gibi ağlıyorum geçmişin
özlemiyle.