hafiften , efemine hareketler sergileyen kaptan jack sparrow'un vicdanının sesine kulak verdiğini görüyoruz bu filmde. uçan hollandalı'nın kaptanı (davey jones), star wars'dan düşmüş bir yaratık gibi geldi bana. uçan hollandalı'nın kabuklu mürettebatı da daha iyi olabilirdi sanki. serinin üçüncüsüne yönelten bi film olmuş.
yarısında bırakıp çıktğım, saçma sapan ahtapoların ölü korsanların olduğu, johnny deppin sayesinde 2 saat kadar dayanabildiğim seri filmlerin en kötülerinden biri
efekt yapıcam derken ilk filmdeki samimiyetten uzaklaşmış film.ilk filmdeki sevimli,komik, kötü korsan captain jack sparrow ikinci filmde resmen harcanmış.** filmin başındaki yerlilerle olan sahneler dışında eğlenceli bir sahne yoktur.yine de tarafımdan herkese tavsiye edilir.
bana, ilki kadar ikincisi de büyük tat vermiş filmdir. evet, ben de jack sparrowu daha çok görmek isterdim ama bu sanıyorum ki o karakterin bizi bizden alıp götürmesine doyamadığımızdandır.. birçok sahnesinde gülmekten yarıldığım bu film, aynı zamanda ilkine oranla daha çok soru işareti bırakmıştır kafamda ve üçüncüsüyle ilkindeki bazı gerçekleri bile gün ışığına çıkaracağına inandırmıştır.. hiçbir şeyini beğenmeseniz bile jack sparrow, izlemek için başlı başlına bir nedendir *
dublajdan nefret ettiğimden kötü bir havayla izlediğim 3.sü geldiği zaman değerlendirilebilir buldugum film.**jack sporrow'un karizmasını filmdeki etkisini ilkine göre azaltmıs olsalar da iyi olan şey.
aceleyle girilen sinemadaki koltuguma kurulduktan bir kac dakika sonra ilk diyalogun girmesiyle beraber dublajli oldugunun farkina vardigim ve dehsete dusmusluk icerisinde izledigim film. o ilk turkce cumleyi duyar duymaz sinemaya beraber gittigim arkadasimla gosgoze gelisimizi hic unutamayacagim film. bi eyvahh cekmistik icimizden.
ilk filmi izlemememe rağmen, gayetinden kendini beğendiren bi filmdir. çok güldük ilk yarı bi an yanlış filme mi geldik diye düşündüm. yerinden sıçratan sahneleri de vardı neyse ki. 3. filmi dört gözle bekliyoruz efendim.
Çok güzel bir film olmasına rağmen ilk filmin basitliğinde ki güzelliği yakalayamamış kanımca. Jack Sparrow çok fazla ön planda değil, bütün karakterler filmi sırtlamış, çok fazla yan rol olmasına rağmen düğün çorbasına benzememiş, gore verbinski karakterleri ve kurguyu iyi harmanlamış. müziklerde hans zimmer imzası var. klaus badelt'in ilk filmde kullandığı temaları tekrar bir elden geçirmiş, fazla yorulmamış. sanırım jerry bruckheimer'dan sinema salonlarının kantin işletmecilerine, sırf karanlık diye sinemaya giden çiftlerden korsan cd satıcılarına kadar herkes filmden memnun olmuştur.
aslında ilk filme göre biraz karmaşık ama muhteşem bir senaryo var yine ortada. Olayların bağlantısı mükemmel bir şekilde ayarlanmış. ayrıca filmde iki türk oynuyor. oyuncular türk mü bilmiyorum ama şivesi çok hoşuma gitti.
2 karadenizli tayfanın da yer aldığı filmdir. hatta türkçe konuştular bile. orası oldukça şaşırtıcı olan, genelinde hareketli ve macera dolu bir film olmuş. 155 dakika sürüyor.
türkçe dublajında karadenizli denizcileri duyunca yarıldığım, dublajsız halinde ise o iki karadenizli denizcinin harbi harbi türkçe konuştuğunu duyunca şoka ve ikinci yarılma vakasına girdiğim güzel film.