Sevgiye mi muhtaçsınız açın dinleyin. ne acı kalır ne ızdırap nede insanların kabus gibi ruhu karartan itici ithamları... hepsi anlamsız kalır, evet moruk hepsi...
lümpene özel edit: syd in hakkını yediğim için gerçekten üzgünüm, senden ve kendisinden özür diler, allahtan gani gani rahmet dilerim. kabul etmek gerekir ki syd barrett bir dahiydi, müzikal bir dahi. öyle böyle bir dahi değil bu o. cocuğu her neskim se acid kullanmayı bir türlü öğrenemedi, otu-boku, her şeyi birincilikle öğrenen, sınıfında birinci, okumayı okulda ilk söken piç, şu siktiğimin çavdar mahmuzu üzerinde yetişen lizerjik asit içeren mikron mantarı kullanmayı bir türlü öğrenemedi, babadan oğula nesil o. çocuğu. yaşıtları, apple ı machintoshu kurdu, devlete millete halkına faydalı oldu bu bizim piç bir tane albüm çıkarttı götü havalarda glastonbury caddelerinde hayatın anlamını bulacam diye acid kazanında koi balığı oldu. kel fodul piç.
sevdiğimden küfür ediyorum ben. beni yalnız bırakın şimdi.
okuyucu ya not: bahsi geçen entryde hiç bir syd barrett a içten gelerek küfür edilmemiştir. küfür onun sanatçı kişiliğine yöneliktir. okuyucularımızdan (hani olur da okursanız) kullanılan ağır dil için tekrar özür dileriz.
fenderi ton olarak zirvelere cikarmis gurup. O nasil tonlar lan dinlerken adam transa geciyor. echoes sarkisi 20 kusur dakka ve her saniyesi bikmadan dinlettiriyor.
bu gurubun wish you were parcasinin guzel coverleri var. The voice uk ta biri harika yorumladi dinleyiniz.