gerçek olamayacak kadar derin ve anlamlı şarkılara sahip yarmış psychedelic rock grubu. brain damage, money, mother, comfortably numb, hey you, wish you were here öldürücü şarkılarıdır. the great gig in the sky da deep purple-child in time ile birlikte şu ana kadar dinlediğim en hayvani vokal soloya sahiptir. klavyecileri rick wright 2008 yılının eylül ayında hayata gözlerini yumarak birçok pink floyd hayranının kalbinde derin yaralar bırakmıştır.
sadece 'wish you were here' şarkısıyla bilinmemesi gereken grup.
(bkz: limewire)
edit: bakınıza limewire yazdığım için eksilemiş olduğunu düşündüğüm yazarlar, yapmayın etmeyin. 10. arabasını hangi model alsam diye düşünen sanatçılar var, korsanlığını yediğim. biz de öküz gibi para verip dvd sini, cd sini alıyoruz. mantık bunun neresinde?
bir dönem sözde dinci basın kuruluşları tarafından satanizm propagandası yaptığı öne sürülen ingiliz rock grubu aslında aksine anarşizm vurgusunu üstü kapalı vurgulayan bir gruptu* pink floyd. bunun en büyük sebebi roger waters gibi bir deha'nın grubun başında olmasıdır. bir takım beyni olupta belirli bir yaştan sonra beyni iptal olmuş kimselerin anlayamadığı bir grup olmuştur.
bugün animals albümünü orijinal 33lük plaktan dinlediğimde bir defa daha büyük keyif aldığımı hissettiğim rock grubu, kült statüye erişmiş durumdadırlar
ilahların ilahı. müzik bir ve tektir, pink floyd onun kulu ve elçisidir. kendilerine saygıyla eğilip tapabileceğim kalitede müzik yapan aşırı hayvan ötesi hayranlık duyduğum bir grup.
albumlerini ingiltereden getirttigim progressive in tanrısı, olaganüstü, muhteşem ötesi grup.müzigin ulasabilecegi son noktadır kendileri.ortalıkta söyle bi geyik dönmektedir; "pink floyd u aşabilecek tek grup the beatles dır." dogrudur saygı duyarım.ama pink floyd büyüktür, tartısılmaz.
hakkında yorum yazmaya sayfaların yetmeyeceği grup. ne yazılsa, ne karalansa eksik kalır, tamamlanamaz. her ne kadar huzur bozan, egoist bir soliste sahip olsalar da o solisti bile piyasada kaliteliyim diye geçinen yüzlerce grubu gitarının teli yapar çalar. artık bitmiş, gitmiş, sönmüştür ateşi göremeyenler için. ancak hala syd gülümseyerek meşaleyi tutuyor...
sololarıyla insanı bulutların üstüne çıkaran, birden yerlere çalıp darmadağın eden, yinede insana tarifi imkansız bi huzur veren tapılası grubun mütevazı adıdır.
yükselişleri 1970 yılına tekabul edip hala yükselmekteler. iki blues ustasının ismini sentezlemelerinden, gelişen bir müzik yapacakları çok aşikardı. Dark Side Of The Moon albümünden sonra insanlar secde etmeye başladılar.
anti-rockstar imgesinin de en büyük adamlarıdır kendileri. dünyada müzikleri bu kadar bilinip de yüzleri bu kadar az tanınan başka bir topluluk daha yoktur. ilerde neye benzediklerini de önemsemediklerinden olsa gerek, en muhteşem dönemleri diyebileceğimiz 1973-1980 arasına ait bir konser filmleri ya da belgeselleri hatta canlı kayıtları bile bulunmaz. (sonradan bir anlaşma boşluğunu doldurmak için "the wall" konser kaydını çıkardılar tabi, es geçmek olmaz.) söylenmesi gereken şu: daha genç ve kudretlerinin doruğundayken bile gizemi tercih etti bu adamlar. tamam mtv'ye daha vardı ama, seks alemlerinin yapıldığı özel jetleri de yoktu emsalleri gibi...
rock müziği şekillendiren, mihenk taşı grup. zamanında içinde bulundukları kültüre etki etme konusunda oldukça başarılı olmalarının yanında gelişen modernizme de gönderme yapmaktan çekinmemişlerdir.
Dünyanın en iyi müzik grubudur. syd barrett adında bir şizoid manyak ressam kurmuştur. Ancak syd şöhret nedeniyle biraz işi abartınca grup dan çıkarılmış ve duygusal ve gururlu olduğundan inzivaya çekilmeyi tercih etmiş, şizofren tedavisi görmüş, iyice delirtilmiş, saçları dökülmüş, kilo almış ve sektör tarafından mahvedilmiştir. Pink floyd onsuz da yoluna devam etmiş ve saund unu psychedelic rock dan senfonik rock a terfi ettirerek ekol haline gelmiştir. David gilmour un solo melodiler yaratmadaki ustalığı roger waters ın agresif ve anarşist kişiliği ile birleşince richard wright ın mülayim fakat usta armoni bilgisi ile birlikte mükemmel bir sentez oluşmuş, syd in görsel efekt ve fantazi merakı da unutulmayarak dünyanın en iyi sahne şovları ve müzik clipleri yaratılmıştır. Nick mason un kendini ön plana çıkarmak yerine davul u enstrüman olarak kullanan gruba ait imajı ve becerisini de unutmak olmaz.
Ancak yaşları kemale erip evlilik çoluk çocuğa karışında egoist çıkışlar kendini göstermiş,waters ile wright kavga etmiş,gilmour ara buluculuktan sıkılmış ve grup the wall albümünden sonra dağılmıştır. Yine de the wall a alınmamış parçalarla bir nevi waters ın solo albümü olan the final cut piyasaya çıkmıştır. gilmour grubu yine toplamış,waters artık bitmesi gerekir demiş ve yıllarca sevenleri waters lı pink floyd u tam kadro yeniden sahnede görmenin hayalini kurmuştur.
fakat hiç hesapta olmayan bir şekilde richard wright mülayim ve alçakgönüllü güşlüşüyle her zaman yaptığı gibi duruma son noktayı koyarak ölmüş ve bu hayal bir daha gerçekleşmemek üzere son bulmuştur. Zaten bir kaç yıl önce de grubun sessiz, etkisiz fakat gerçek ruhunu temsil eden gurusu syd barrett da ölmüş olduğundan pink floyd efsanesinin aktif yaşamı da sona ermiştir.