Dark side of the moon albümü astronotlar tarafından uzay boşluğuna bırakılmıştır. Eğer uzay da hayat var ve başkaları varsa muhakkak dinlemeliler diye. Bu albüm amerika da her iki evden birin de bulunuyordu o dönem. Pompeii konserini muhakkak duymuşsunuzdur. Birde ne amaçla bu konseri verdiklerini araştırın, adamların yaşadığı kafayı anlayacaksınız.
mutluyken dinlenmemesi gereken aksi durumda insanı mutluyken bile depresyona sokan , mutsuzken dinlenmesi gereken mükemmel şarkıları olan mükemmel grup. Another brick in the wall gibi.
the wall da kesilen kullanılmayan şarkıların the final cut albümünün temelini oluşturması ve kariyerlerinin çok eleştirilse de bence en güzel albümlerini yapmalarıdır.kötü albümleri yoktur. syd barrettan sonra değişikliğe gitmiş ve tüm dünyaya damgalarını vurmuşturlar. ben bilmiyor niye böyle yazıyor affet abi çok heyecanlandım başlığı görünce.
"bu kadar hayranına bakarak söylüyorum" sanırım daha anlamak için fazla olgunlaşamadığım gruptur. iyidir hoştur da, öyle yüceltilecek bir şey bulamadım ben. bakalım bi 30'lu 40'lı yaşlarıma geleyim.
her ne kadar "wish you were here", "shine on you crazy diamond" veya "careful with that axe eugene" gibi çok bilinen şarkılarıyla taninsalar da "final cut" albumleri cok iyidir.
ingiliz kökenli, melodileri insanları ayrı dünyalara sürükleyen gitar tınıları ile yeri gelse ağlatan efsane gruptur. geçen yaz itü stadyumunda bir konser vermişlerdir.
bir ıssız adaya düşersen yanınıza alacağınız üç şey nedir diye sorsalar,cevabım:
-pink floyd, pink floyd ve pink floyd olurdu.*
(bkz: yanınıza pink floyd almak)
ninni olarak başlanılmasında fayda olan gruptur. daha beşikteyken kulaklar aşina edilmeli ki gelecekte adam gibi bir müzik zevkine sahip olsun çocuğunuz. tabi ilerde konserlerine gitmek istediğinde gidemeyecek olması ve dinlediği hiç bir gruptan onlardan aldığı keyfi almayacağını anlaması büyük mutsuzluk kaynağı da olabilir.