beni bağlamıyor allahtan. ben üzerine azcık su döküyorum. pilavın arasından süzülen su tabağın alt kısmında ufak bir dere oluşturuyor. açıyı ve ıslaklığı güzelce ayarlayınca ( müyendis kafası ) tabağı eğiyorum pilav böyle kum kamyonundan dökülen harfiyat gibi ağzıma akıyor parça parça.
rezalet gibi rezalet. başlığı okumamla öğürmem bir oldu. cidden hoşlandığım afedersiniz erk*ğin bunu yaptığını görsem hiç düşünmeden cimer’e şikayet ederim kurtulmak için..
En büyük korkumdur, allahım sen koru yarabbim. Böyle bir köylüyle değil evlenmek, bi masada oturup su bile içmem. Kendine saygısı olacak önce insanın.
O geldiği köyde bulguru tarhanayı tahta kaşıkla yiyor olabilir fakat ben gümüş çatal kaşık bıçak kullanan, kaşığı sadece çorbada kullanan biri olarak böylesi bir görgüsüzlüğü hoş göremem. Mide öz suyum ağzıma geliyo bu kabalığı gördükçe.
Hadi kırsal kesimde bunları görüyoruz neyse de, şehirde olmasına rağmen hâlâ şehir hayatına adapte olamamış köylü ruhlular dumura uğratıyor... Köyünüze dönün derhal.