fenerbahçeye gelmiş son 10 yıldaki en büyük forvetlerden biridir. öyle bir forvet daha bulamadık malesef. onun zamanında frikik olunca herkez kilitleniyordu.
zeki,çevik,ahlaklıdır. oynadığı dönemde fenerbahçe'ye ve türk futboluna çok şey katmıştır. onun boşluğunu doldurmaya şu an alex de souza çok yaklaşmıştır. önümüzdeki yıllarda fenerbahçe'ye teknik direkör olarak gelmesi taraftarı çok mutlu edecektir.
istanbulspor'la oynanacak maç öncesi frikik çalışması yaparken topların direkten dönmesiyle kalenin olması gerekenden alçakta olduğunu anlayan frikik ustası.
aziz yıldırım döneminde yapılan belki de en iyi transferdir. onun gibi bir frikikçi gelmedi bu ülkeye.** sadece frikikleriyle, futboluyla da değil sportmenliğiyle de tüm futbolseverlerin beğenisini kazanmıştır. unutulmayacaklar arasına girmiştir. özlenmiştir de...
adını sol frame de görünce şok olmama sebep olan futbolcu. daha 10 dakika önce frikikten attığı golleri izlerken ulan şimdi kimse hatırlamıyordur diye içimden bile geçiremeden adını sol frame de gördüm. *
fenerbahçeye gelen yabancılar arasında en çok özlenendir.'başlı başına takım' demenin yanlış olmayacağı isim; çizgiden bile top çıkarmıştır.oynadığı süre içinde takımın ruhu olmuştur.aslında yabancı değildir, bizden biri sayılır.
2002-2003 sezonunun son haftalarında şansal-erman ikilisinin maraton'da kafa kafaya verip ortadaki ekrandan frikiklerini tekrar tekrar izleyerek tartıştığı adam. sağolsunlar onay vermişlerdi de akabinde fenerbahçe imzayı attırmıştı. vaktiyle celtic park tribünlerini de coşturmuş adamdır icabında.
tam bir frikik ustası hollandalı futbolcu. türkiye'de oynadığı sezonlarda kalecilere özel önlem almaya zorlamış olan topçudur kendisi. fenerbahçemizin kazandığı şampiyonlukta çok emeği bulunan futbolcudur aynı zamanda. gelin görün ki dönemin teknik patronu Christoph Daum ile olan problemleri yüzünden takımdan ayrılmış ve ülkesine dönmüştür. pierre van hooijdonk unutulmaz futbolcularımız arasına adını kazımıştır ve oda bizi unutmayacaktır çünkü kariyerinin ilk şampiyonluğunu bizde yaşamıştır.
kah aynı maçta hem gol attı, hem çizgiden topu kurtardı, kah kendi oyuncularımızdan baraj kurdurup gol attı, kah pvh bize frikikten gol atamaz diyen takıma nazire yaparcasına köşe gönderine yakın bir yerden taktı. öyle bir zamanda geldi ki takıma, yeniden can bulduk onunla. keşke ayrılık vakti bu kadar erken olmayaydı dediğimizdir.
hani şimdi diyorum, yönetime diyorum, yani pvh de boştayken diyorum, belki antrenörlük diyorum.... gerisini getiremiyorum. velhasıl-ı kelam boyumu aşan cümleler kurmak istemem.
ve bir de çok çok çok özlediğimizdir. aha unutmadan tabi ki hiç unutmayacağımızdır...
gözü kapalı frikik atsa girecek bir oyuncudur, topun başına geçtiği zaman kalecilerin çaresizliğiyle yüzyüze gelirsiniz. o kullandığı zaman bilirsinizki girecek. bunun yanında sadece frikikleriyle değil, komple bir futbolcudur, hava toplarında, şutlarda etkilidir. kişiliğiylede tam bir profesyoneldir. kısacası o pierre'dir. kalbimizdesin, unutmayacağız.
bir önceki sezon ezeli rakibini 6-0 yendikten sonra üst üste galibiyet alamama rekoru kıran, son hafta, ligden düşmesi kesinleşen Göztepe'yi bile yenemeyerek UEFA'ya gidemeyen ve şampiyondan 34 puan geride kalan Fenerbahçe'yi, 2003 -04 sezonunda gösterdiği inanılmaz performans, attığı ve attırdığı birbirinden güzel goller yetmiyormuş gibi kimse kendisinden beklememesine rağmen bir kaleci gibi çizgiden toplar çıkararak adeta tek başına şampiyonluğa taşıyıp 3.yıldızı kazandıran yıldız futbolcu.
fenerbahçe'den ayrılacağını açıkladığı gün fenerbahçe taraftarı kendisi için http://www.weloveyou-vanhooijdonk.com adında bir site açmıştır ki site hala yayındadır.
fenerbahçe'deki ilk frikik golünü sezon açılışında kadıköy'deki o 0-3'lük istanbulspor maçının ikinci yarısında atıyordu az daha. nitekim istanbulspor barajından bir mücahit fırlamış, smacı koymuş ve bu zevki tattırmamıştır.
christoph daumun geldiği ilk sene fenerbahçeli hiç kimsenin şampiyonluk beklemediği halde, takımı şampiyonluğa taşıyan dev yürekli, koca ayaklı, büyük futbolcu. 16.haftada 3 sarı kart sınırına ulaştığı halde cezalı duruma düşmemek için mücadelesinden hiçbir şey kaybetmeden savaşan ve 18 hafta boyunca sarı kart görmeyen. fenerbahçe aşığı.
kramponları 47 numaradır ama buna rağmen dünyanın gelmiş geçmiş en baba frikikçilerinden biridir. aynı ayak numarasına sahip metin aktaş ise avni aker'den stadio olimpico'ya kadar giden aut atışlarıyla meşhurdur.
Galatasarayli olmama ragmen, sevdigim bir futbolcudur Pierre. Avrupa Sampiyonasi öncesi cektigi reklam filmleri, sempatikligi onun Türk futbol seyircilerinin gönlünde taht kurmasini saglamistir.
canımız, ciğerimiz biricik pierrepare'miz o bizim. fenerbahçe ve türkiye aşığıdır o. yeri asla dolmayacak futbolcudur. ne anelka, ne kezman, ne güiza... hiç biri o'nun kadar sevilmedi bu camiada. harbiden duygulandım, seviyoruz seni pierre, aşığınız...
