pek şık, pek kaliteli bir topçudur. ülkemizde gol attıktan sonra tribünler önünde kurtlarını döken, "bir dahaki sefere de halayçekiverin gari" dedirtmiş bir futbolcudur.
ayrıca futbol sahalarında yaşanmamışı yaşatmıştır. fenerbahçenin gençlerbirliği ile yaptığı kupa maçında rakip takım oyuncuları baraj kurdurmayınca, fenerbahçeli arkadaşlarına "gelin bakayım şöyle" deyip, onları 9.15 e çekmiş ardından kaleye abanmış ve golü bulmuştur.
tartışmasız türkiye'ye gelen en iyi yabancı futbolcudur. senelerce barcelona ve real madrid'de top koşturmuştur. kalitesiyle takımının 2 avrupa kupası almasını sağlamıştır.
not: lan yanlış başlığa yazmışım. s.ktir edin burada kalsın, anladınız nasılsa kim olduğunu...
türkiye'ye gelen en iyi yabancı futbolcu olduğunu tartışmaya gerek yoktur, sahada tam bir liderdir, gerek attığı mükemmel frikik golleri, gerekse çizgi üzerinden çıkardığı kritik toplar ve de en önemlisi sahada tam bir beyefendi gibi durması, çirkeflik yapmaması en önemli özellikleridir, adam gibi adamdır...
fransa milli takımı'nın dünya kupasındanki yıldızlarından birisidir. ve türkiye'ye anelka'nın bonusu olarak gelmiştir. amma velakin açbilaç oynamaya daha fazla tahammül edememiş ve arkasına bir kez bile bakmadan marsilya diyarına iltica etmiştir...
not: lan yanlış başlığa yazmışım. s.ktir edin burada kalsın, anladınız nasılsa hangi takımlı ve kim olduğunu...
insanlık ve futbolculuk olarak saygı duyulacak kişidir. ama bundanda önemlisi yabancı olmasına rağmen takımına gönülden bağlı olmasıdır. günümüz futbolunda türk oyuncular bile 'g.t oğlanı' dahil her türlü lafı etmelerine rağmen parayı gördükleri anda kendilerini ve takımlarını satmaktadırlar.
hollanda'daki evinde lig tv aboneliği bulunduğu açıklanan unutulmaz futbolcu. her önemli maç öncesi, lig tv fenerbahçe muhabirlerine cepten mesaj çekerek başarılar dilemişliği vardır.
gazanfer özcan'la beraber reklam filmi çekmiş, tıpkı fabio luciano gibi gerçek fenerbahçeli futbolcudur. pierre'i bir gün fenerbahçe'de teknik direktör olarak görmek dileğiyle...
bugün veteranlar turnuvası'nda yine fenerbahçe formasıyla boy göstermiş oyuncu. oynayanlar arasındaki en genç ve fakat en kariyerli kişi durumundadır. fenerbahçe ile nasıl bir gönül bağı kurduysa simoviç ve prekazi haricinde hiçbir yabancının itibar etmediği bir turnuva için bile kalkıp gelip fenerbahçe adına oynayabilmiştir.
ortasahadan, kornere yakın yerlerden kısacası heryerden attığı frikiklerle sadece fenerbahçenin değil Feyenoord'un, Brada'nın, Celtic'in derdine derman olmuş futbolcudur. Fenerbahçe'ye geç gelmiş fakat çok çok erken gitmiştir. Onu gönderenlerin şimdi olmaması ise tesadüf mü değil mi bilinmez*.
2003-2004 sezonu fenerbahçe-ankaragücü maçında kaçırdığı gollerle saç baş yoldurtan, hatta bu sebeple kaçırdığı golleri bile rüyada görmeme sebep olabilecek kadar sevdiğim bir futbolcu.
rüyada geçen komik diyalog şöyledir efendim.
- ahh be abi kaçar mı o gol?
+ kolaysa gel sen at yavşak.**
formasını giydiği takımların ezeli rakiplerinden ne teklif gelirse gelsin o takımlara transferi en kibar dille reddeden erdemli kişi. her nerede oynarsa oynasın o takımın taraftarlarınca sevilen, rakipleri tarafından da saygı gören; ancak idari kadroların çeşitli sebeplerle dışladığı bir insan olmuştur. çünkü kendisi hiçbir zaman vasat bir karakter, bir başka deyişle emir kulu olmamış; kendi düşüncesini daha doğrusu kendisini ortaya koymaktan çekinmemiş özel bir insandır. fenerbahçe'den koparılışının altında yatan en büyük nedenin de daum kişisine kendi bildiğini söylemekten çekinmemesi olduğunu söylemek pekala mümkündür. açıkcası örnek alınacak bir kişiliğe sahiptir demek isterdim ama kişi olarak herkesin onu örnek almasının ne kadar ütopik bir dilek olduğunun farkındayım; ne de olsa kimse parasal olarak kazanabileceğinin en üst miktarından kendi kişiliği adına onun gibi azizlik ederek vazgeçmez... neyse ki o her formasını giydiği takım gibi fenerbahçe formasını da çok sevmiştir de bu sayede kendisine veteran maçı daveti geldiğinde bu mac için bile olsa fenerbahçe formasını yeniden giymek için koşup gelmektedir ve biz de o sayede hatıralarımızı canlandırabilmekteyizdir...
gerçek bir fenerbahçelidir kendisi. sevmiştir sarı-lacivert renkleri. tekrar bu takımın başına antrenör olarak dönecektir bir gün. güzel günler asıl o zaman başlayacaktır. çok başarılı olacağını düşünüyorum pierre'in. işini severek yapardı her türlü olumsuzluğa rağmen. efendi adamdı. fenerbahçe'ye gelmesi fenerbahçe için bir şanstı. bugünlere gelen fenerbahçe'ye mutlaka kattığı şeyler oldu. ayrılışı biraz hüzünlüydü ama dönüşü muhteşem olacak pala bıyıklı efsanenin.
türkiyeye gelmiş en iyi futbolcu, çizgiden golu çıkartıp gidip gol atan, centilmenliği ile nam salmmıs, frikikleri onun için penaltı kıvamında olan insan üstü kişilik.