aslında pek hazetmem nickaltına entry girmek ama bakıyorum da kimse (#6783936) nolu entryden dolayı bir şey bahsetmemiş. sözlüğe her geleni hoş karşılamakla insan olunmuyor maalesef. yani diyeceğim 0 numara bir insan.
not: bende insan değilim. çünkü bende hz.muhammed'e hakaret ettim. ama en azından bir insanın kusurunu espri malzemesi yapmıyorum.
başlığın altına bu kadar entry girilince koşturdu sandım.
ekşi sözlükte robin yapardı bir zaman yaptığını.
bence bir zararı yok. bence peynirciks başlığında bana hoşgeldin demedin diyen yazarların kafası süper kafa.
her birini ayrı seviyorum.
istediği yazarı istediği biçimde karşılama özgürlüğü bulunan yazar. eğer ince düşünce, iyi niyet bu derece eleştiriliyorsa, üzülmek gerekir. bırakın bari iyi niyeti olan insanlar karşılamalarını yapabilsin.
hoş gelişler ola üzerine bir kaç alıntısı olan yazar.
azerbaycanlı besteci mehmet türkel bey tarafından, azerbaycan halkı adına büyük önder atatürk'e ithaf edilen bu eser, ilk kez 6 ekim 1924 yılında atatürk'ün kars'a geldiği an, kars tren garında karşılama töreninde okunmuş ve oyun olarak da oynanmıştır.
bu eserin daha sonra türkiye'nin her köşesinde sevgiyle benimsenerek okunduğu biliniyor. muzaffer sarısözen, kars yöresi derlemeleri sırasında yöre ekibinden dinleyerek trt arşivine kazandırmıştır.
orhan bahçıvan
not: çok fena copy paste içerir. ama ne önemi var, nasılsa sinir bozucu bir türkü...
sabahın 05.57'sinde bile kendisini düşünen yazarlara teşekkür eden taze kaşar peyniri. 05 sularında apartmanın kalorifer kazanını yaktığım için yeni vakit bulabildim cevap yazmaya. idare ediverin gari...
hakkında bazı iddaalarımın -hatta itiraflarımın- olduğu yazar. *
şimdi efendim, bildiğiniz gibi, ortada dönüp dolaşan bir "koştursun efenim sözlükte" geyiği var. bu söz öbeği, aslında görüldüğü kadar masum değil.
kendisinin yeni, çömez yazarları toplayarak oluşturduğu bir tarikatı var.* önce yeni yazarları, "bakalım bu işime yarar mı" diyerekten biraz takip ediyor, ardından işe yarar gördüklerine özel mesaj atarak, tarikat ve tarikatın amacı hakkında bilgi verip, yazarın tarikata katılmak isteyip istemediğini soruyor. sevgili çömez yazarımız da, "ahah bak gördün mü, hemen kaptılar beni. sözlüğe gelir gelmez keşfedileceğimi biliyordum. hobareeey" diyip, bu büyük tuzağın içine anında düşüyor.
"bi siktir git amınakoyim, ebesni sktimin bebesi ya" dediğinizi duyar gibiyim. fakat sövmeye devam etmeden önce, tamamlamama izin verin.
bu "koştursun efenim sözlükte" mottosu, onun yaverlerine ilettiği bir mesaj, bir nevi cihad çağrısı aslında. çömez yazarın başlık altına bunu yazarak onu, ve onun içindeki troll'ü harekete geçiriyor.
başlık altına bu yazıyı yazdığı yazarlar, -kakasını tutamayan küçük bebekler gibi- inanılmaz hızlı bir şekilde başlık sıçıp, var olan başlıklara da sıçık entry'ler girmeye başlıyor.
yine sözlüğü lağam haline getirmeye çalışan bu sevgili yazarlar, peynirciks tarafından, faşist bir rejimle yönetiliyor. kurallara uymayıp adam akıllı başlık açan, entry giren yazarları tarikattan anında şutlayıp, emri altında olan yazarları da, gönderdiği google wave davetiyeleriyle motive ediyor.
yazar seçerken, özellikle farklı ülkelerden seçmeye dikkat ediyor. mesela bana teklif ettiğinde benim almanya'da olduğumu biliyordu. italya ve fransa'daki arkadaşlarıma da teklif etmiş...
işte sayın sözlük ahalisi, bir dönem benim de içinde bulunmuş olduğum, bana yapılan çağrıya rağmen troll'lük yapmayı beceremediğimden dolayı atıldığım peynir tarikatı'nın mekanizması böyle işliyor. fakat başlık altına yazdığı tüm yazarlar onun çağrılarına kulak asmıyor. bizzat benim gözlemlediğim, başlık altına yazıldığı halde gayet düzgün yazan yazarlar var.
heil peyn... eheh, alışkanlık.
kalın sağlıcakla!
not: işbu entry'i giren yazar, yazısında, istemeyerek adresini vermiştir. kendisi 2-3 hafta önce sevgilisinden ayrılmış olup, yeni ufuklara yelken açmak niyetindedir. sözlük bayanlarına da buradan göz kırparak niyetini belli etmediğini sanmıştır. çakaaal.