uzun süredir bu dizi hakkında yazmak istiyordum.kısa ve öz yazıcam.
dizi vasat.
her bölümde yeni polisiye macera,mantık hataları falan. normal bir polisiye dizisinden farksız kılıyor. tek farkı yapay zekalı makine.
boktan.
dizi git gide ilginç bir hal alıyor. insandaki merakı çok sert dürtüyor. şimdi bir root vardı ne zamandır görünmüyor. snow birşeyler karıştırıyor. fbı john un peşinde. hr ler ve elias ayrı bir olay. dizi bir çok koldan devam ediyor. severek izliyoruz efenim.
--spoiler--
se2ep10
sıradan başlayıp harika bitiren bir bölüm olmuştur. özellikle finch ile john un konuşması burukluğa hal vermiştir. john yakalandı ama herkes takım elbiseli. bizim arap bacı da ele vermedi sağolsun. ama fusco nun bir planı var. çözerse bu işi de fusco çözer zaten.
--spoiler--
2x10 u izliyorum şuan üstteki entryleri okumadan yazmaya çalışıyorum belki spoiler vardır diye. demek istediğim şu şimdilik: iki üç bölümdür carterın saçı bok gibi. o nası bi boktanlıktır. bi insana bu kadar mı gitmez saç şekli.
düşünüyorum acaba böyle bir dizi hakkında neden sadece 6 sayfa yazmışlar diye ama bir türlü çözemedim. 25-30 sayfalık bir analizi hakeden bir yapım. j.j. abrams ve Jonathan Nolan şaheseri.
cinsellik yok, şiddet belli bir ölçüde, zeka dolu, henüz illuminati simgesi yakalayanda çıkmadı; izleme yanında yat daha ne istiyorsunuz? ikiz kuleler saldırısından sonra abd'nin herkesi izleme olayını haklı çıkarır bir havası olsada sağlam dizidir.
s02e08 dizinin en belki de tek romantik bölümüydü.
--spoiler--
kah yalnızları birleştirdiler kah küskünleri barıştırdılar. finch hatıralara gömüldü, eskiye ressam yenge ile hatıralara doğru uzun bir yolculuğa çıktı.
john her zamanki gibi yalnız kaldı lakin fusco'da carter'da yeni bir eş ile yollarına devam edecekler gibi duruyor.
bölümün sonunda çalan şu romantik moby şarkısı da çok iyiydi. http://www.youtube.com/watch?v=RkH_701__k0
--spoiler--
birinci sezonun final bölümünün son birkaç dakikasındaki müziği insanı fena halde motive eden ve gaza getiren dizi. ayrıca michael emerson'un ne kadar büyük bir oyuncu olduğunu bir kez daha kanıtladığı dizidir.
1.sezonun sonunda dizideki tempo artmaya başladı ve 2.sezonda da devam ediyor HR, Elias falan büyük güçler olunca sarıyor. diğer türlü her bölümde ayrı olay memoli gibi gidince kabak tadı veriyor.
o değilde dizideki hatunlar hep 10 numara ya s2e5 teki gazeteci hatun neydi ya.
zoe ve john güzel bir ikili olma yolunda ilerliyor. oldukça uyumlular. bu arada bu zoe'yi oynayan hatun kişisi * ninja kaplumbağalar 2 ve 3 filmlerindeki april o neil'mış. bende nereden tanıyorum diyordum.
ilk sezon 6 7 bölüm izlediğim ancak sonra bıraktığım dizidir. hastası olanlara bağımlılara saygı duyuyorum yanlış anlaşılmasın ancak tek bir adamın onca katil, hırsız vb. arasından olayları çözmesi bana mantıklı gelmiyor. haa derseniz ki ulan hangi dizi mantıklı? susarım.
bölüm sonlarında çalan şarkıları insanı aşık eden dizi. her bölüm sonunda bu defa ne çalacak derken dinleyince tüylerimi diken diken ediyor.
vallahi bravo bu kadar güzel seçilebilir soundtracklar.
yayınlamakta olan en sağlam dizilerden birisidir. bir prison break, the walking dead, spartacus değil elbette ama gayet sürükleyici bir konusu var. en başta oyunculuklar çok sağlam. karakterler müthiş oturuyor diziye.
ilk bölümler hep böyle mi gidecek diye düşündürüyor fakat her bölümün birbiriyle bağlantısı olduğunu daha sonra anlıyorsunuz. micheal emerson öyle güzel rol yapmaktadır ki gerçek hayatta bacağından vurulup sakatlandığını felan sanarsınız.*
jim caviezel'in yerine bu rolde kullanabilecek daha iyi bir aktör bulunamazdı belki de. gerçekten harikulade oturmuş karaktere. fakat sürekli kısık sesle konuşması biraz yapay duruyor. tamam sağlamsın, özel eğitim almışsın, her boku biliyorsun da abicim zaten karizmatik adamsın çekici görünmek için böyle davranmana gerek yok. izlerken bir takımda amigoluk felan mı yapıyor diye düşündürüyorsun insanı. her maçtan sonra sesi kısılan hırçın taraftarlar gibi tavır takınmana gerek yok bence.***
ezcümle, kesinlikle takip edilmesini tavsiye ettiğim gayet sürükleyici bir dizidir. izleyiniz izllettiriniz efendim saygılar.
beğendiğim bir bölümdü. john bölüm boyunca artistlik yaptı. dövmediği adam kalmadı. sürekli takdirler, iltifatlar maşallah.
sofia'nın rusça konuşması çok iyiydi ya la. zaten andırıyor rus hatunları. bizim john'un eski ortağı olan hatun piyasaya çıktı da ajan snow'u canlı bomba yapmış.
--spoiler--
açıkçası harold'ın bu bölümde kurtarılmasını beklemiyordum ama harika bir takım çalışmasıyla adamı buldular. takım çalışması demişken adam içeride iyi ekip kurdu hem carter hem fusco mutlu mesut gidiyorlar. geçen sezonda edindiğim izlenime göre 3. bölümden bu bölümdeki konuyla alakalı bir şey göremeyeceğiz 1 bölümü tekrar sıradan yaptıkları işi yapıp diğer konuya 4. ya da 5. bölümde geçicekler, tahmin tabi ama söylemedi demeyin sonra.