ikinci sezona da bomba gibi girmiştir. her bölüm beni diğer bölüme sürükletiyor ve olaylar beni güldürüyor. yani komedi olarak söylemiyorum, yaptıklarını görünce "puşt ya yaptı yine yapacağını" falan diyorum.
ikinci sezonun 18. bölümünden bir spoiler paylaşayım.
--spoiler--
harold, gizli çalıştığı bir ağ güvenlik firmasında firmanın patronunun ofisine girip, patronunun geçen gece uğraştığı bir flash bellekte olanları merak etmekte. bunun ötürü herkes çalıştığında ofisine girer. tam flash belleği bilgisayarına takacakken adamın biri çıkar:
- bayan jacobs'un ofisinde ne işin var?
harold: (flash belleği adam görmeden çekmeceye koyar) güvenlik güncelleştirmesi yapıyorum.
- daha güncelleştirmeler yapılalı bir hafta olmadı.
harold: ağ bağlantılarında dikkate almamız gereken bazı yeni tehditler saptadık.
- peki bu tehtitler detaylı olarak nedir?
harold: (birkaç saniye düşünür) karışık bir kernel-mode korsan amaçlı yazılım, güvenlik duvarının alt sistemini küçük uygulamalar aracılığıyla çökertiyor. size güncellemenin bir an devreye sokulmadığı sürece ne kadar tehlikeli olabileceğini söylememe gerek yoktur.
tamamdır.
- (adam açıklamadan dolayı şaşırmıştır)
harold: rica ederim.
--spoiler--
bir kişinin telefonunu bluetoothla resim yollarmışcasına kolay klonlayıp, mesajları aramaları telefon rehberi vb herşeyine ulaşabildiğine şahit olduğumuz tv dizisidir. dizinin ilk bölümünden itibaren bunu gayet basit birşeymiş gibi verdiklerinden ilerleyen bölümlerde ister istemez çok normal gören ama gerçek hayatta hiçte öyle olmayan durumdur.
2.sezon 5. bölümde
küçük bir çetenin içinde yaşanan olayları konu alıyor ve çete adına çalışan bir tetikçi ruslara olan borcundan dolayı başı dertte, ama çete içinden öldürülüyor ve bunu rusların yapmış olduğu izlenimi veriliyor. tetiği çeken kişi de ölen kişinin karısını ayartıyor ve bunlar uzun süre ilişki yaşıyorlar. çetenin başındaki adam da bunu öğreniyor ve o kişinin öldürülmesini emrediyor. ve burada adamlarımız ortaya çıkıyor ve bu kişiyi kurtarmak ve kadını da korumak istiyorlar.
uzatmadan, dizinin sonunda mr. reese adamımızı uzun bir süre koruduktan sonra bir çatışmada ölmesini engelleyemiyor ve adam ölüyor. kadını da güvenli bir yere götürüyorlar.
ama sonra mr. reese kadını ayartan tetikçiyi öldüren adamı bulup infaz ediyor.
yani demek oluyor ki ilk ölen adamın hiç bir önemi yok. hatta dizide kadın benim kocamı nasıl öldürdünüz bile demiyor. ama dizinin başında onu çok sevdiğinden bahsediyor. bla bla.
3. sezon 11. bölüm spoilerı. izlemediysen okuma yani.
--spoiler--
samaritan'ın yok edilmediğini makine nasıl oldu da bilemedi orasını bilmiyorum da, şöyle bi tepki verdi heralde,
-harbi mi lan? yok edilmedi mi?
--spoiler--
her bölümde ayrı bir vay be dedirten, aşmış dizi. lineol cansın ne diyim. shaw ve root iyi ki bu diziye katıldı yakında izleyiciler de alışır diye düşünüyorum.
Uzun giriş bölümü yüzünden gözden düşen ve çoğunluk tarafından kıymeti bilinmeyen dizi. Evet, şu meşhur durum, "Ana hikaye mi var, yoksa her bölüm tek sıkımlık mı?" ilk sezonu tek sıkımlık diye tarif edebiliriz ama ikinci sezon ana hikayenin canlanmasının yanısıra kahramanlarımızın geçmişi hakkında da detaylar içeren bölümler devreye girince dizi şahlandı. Diziye katılan kadrolu elemen, Bear. Sezonlar ilerledikçe çıta düşüren ve sıkmaya başlayan diziler bol ama bunun tersini başaran diziler arasına girmek esas maharet. Neyse, üçüncü yıl, kadrolu elemanlara 2 takviye; Shaw ve Root. ikisi de gayet doyurucu. 9'uncu bölüm sonunda bizleri kıvrandırma adına sezon arası almasını beklerken, efsanevi 10'uncu bölüm ile ters köşe yaptı. Şimdiye kadar izlediğim en iyi bölüm.
Normalde izlediğimizin aksine, yorgun, saç sakal karışmış ama intikam almaya yemin etmiş bir Reese, Root'un teklifi karşısında kararsız bir Finch, duygusuz ama sadık Shaw ve kendini aşan bir Fusco izledik. Ama son noktayı Elias koydu. Birkaç candan dost, bir alay arkadaştan üstündür.
3. sezon 10. bölüm itibariyle 3 bölümlük bir maceranın sonuna gelindi. bu 3 bölümü birleştirip film olarak yayımlasan imdb top 250'ye rahatlıkla girer. işte öyle harika bir dizi.
3x10 da beklendiği üzere john reyizin sikerttiği bölüm olmuştur.ayrıca lionel son bölümlerde olduğu gibi yine çılgın atmaktadır.son olarak bölümde çalan müzik için
3*09 la ilk baş güldüren sonra ağlatan dizidir. ben bu kadar bölümdür polisiye olarak izledim ama bu bölümde işe hiç yoktan romantizm de girdi. aralarında böyle bişi hangi ara gelişti hala şok içerisindeyim. heyecanla sonraki bölümü bekliyorum.
3. sezon her bölümde arttıkça artan temposu 9. bölüm itibariyle twist üstüne twist yaşatarak zirve yapan ve kesinlikle şu sıralarda yayında olanlar arasında açık ara en iyisi olan dizi.