pazar gününün ilerleyen saatlerinde düşündükçe efkarlanmanıza sebep olan sendromdur. Depresyona sebep olmakla birlikte pazartesine isyan bayrağı çekilir.
geçmiş dönemlerde bende fazlasıyla var olan, * ama şimdiki çalıştığım yer dolayısıyla artık bende hiç olmayan sendromdur. demek ki, insan işinden veya okulundan memnunsa, sendrom falan kalmıyormuş.
Bütün haftasonu boyunca kitabın kapağını bir kez bile kaldırmamış olup da pazar akşamı geldiğinde ertesi gün okul olduğunu hatırlama durumudur. Bu hatırlama bir çeşit endişeye dönüşür. Sonuç olarak pazar akşamları "Puff, yarnı da okul var gene yaa" diye içinden geçirmemiş olanımız yoktur.
bazı çalışanlarda varolmayan sendrom. adamın çok sevdiği bir işi varsa bu sendromu yaşamaz. misal bbc belgeselcileri. adamlar slr makinesiyle ofiste 2 dakika durmazlar. valizini alır kendini amazonun gizemli huşusuna bırakır. hep böyle bir işim olsun istedim.
hele ki yılbaşı, bayram tatili gibi dönemlerin sonrası geldiyse o pazartesi... en kötü pazartesi o pazartesi'dir işte. sendromların kralını yaşatır insana.
hiçbir zaman yaşamadığım bir sendromdur. pazar günlerimi olağanüstü bir durum olmadığı sürece kendime ayırırım ve dinlenirim. böylece pazartesi gününne de çok zinde başlarım. bende asıl salı günü sendromu var. pazartesinin yorgunluğunu atamadan salı sabahı kalkmak var. *