pazartesi sendromu falan diye bir şey yoktur. bir günlük tatilden sonra işe gitmek bir insana bu kadar zor gelmesi anlamsızdır. insan makine gibi gibidir belli bir kuralları olup işine gitmek zorundadır. öyle insanlar var hiç tatil falan yapmıyor, 365 gün full çalışıyor. tutturmuşlar bir pazartesi gidiyorlar anlamsız yere. pazartesi günü geldi mi normal bir gün gibi kalkıp işine gideceksin bu işin pazartesi veya salısı olmaz. tatil gününü değiştirsinler pazartesi gününü tatil yapsınlar insanlar rahat eder. sendrom falan kimsede olmaz.
Pazar günleri çalışan insanlarda oluşamayacak olan sendromdur. Hı derseniz ki hiç tatili yokmu hafta içi isim degiştirerek aynı sendromu yaşasın ? Benim hiç yok bu yüzden sendromda yok.
anlatılamayan duygular için de oluyor insan, öyle ki dünyaya kızar dururum, kendime sorar dururum, neden çalışıyoruz, niçin çalışıyoruz, kim için çalışıyoruz, kitap okumak, gezmek, eğlenmek, bovling oynamak ve en önemlisi klasik film izlemek varken neden çalışıyoruz gibi düşüncelere kaptırıyorum kendimi, hayal ettiğim dünya biçimi bu, fakat asla olamayacak buna dair bir söz vardır sevdiğim:
Gençlikte Para olmaz hevesin ve zamanın olur
Orta Yaşlarda Paran olur hevesin olur zamanın olmaz
Yaşlılıkta Paran ve zamanın olur ama hevesin olmaz.
böyle kötü bir dünya da yaşıyoruz işte. ya da kötü bir ülkede mi desek, mesela çalışma günleri 4 tatil günleri 3 olsaydı, insada değer verildiğini anlardık o zaman.
pazar günleri hep bu düşünceler için de yer alırım, ama cuma ve cumartesi günleri çok rahatımdır. daha sonra pazartesi olur, öğlen olur, ulan derim ne güzel işim var, daha ne istiyorum ki? ha elbette gönül ister ki bir yerden hazır para gelsin ye iç dolaş gez eğlen, ama yok öyle bi dünya.