pazar gününün güzel geçirilmesini sağlayan kahvaltıdır.
uyanınca önce bi yatakta esneme gerinme hareketleri yaparsın. masanın üzerinden bilgisayarına uzanıp kucağına çekersin. şöyle bi ne var ne yok diye sözlükte gezinirsin, kafana eserse bir iki de entry girersin. youtube'dan insanı sebepsiz yere mutlu eden şarkılardan açarsın günün mükemmel geçeceği bellidir zaten.
takılma faslı bitti diyene kadar takribi 1-1.5 saat geçer aradan, uykun da tamamen açılmıştır. çaydanlığa suyu koyup altını yakarsın o kaynayana kadar sabah banyosu yapılır. temiz. kaynamış suyla bi sade sabah kahvesi içersin zinde tutsun diye. oldun mu pamuk gibi? tamaaam. çayı demleyip karşıdaki fırından sıcacık ekmekleri de kaptığın gibi başlıyorsun masayı hazırlamaya, gelsin tereyağlar gitsin ballar. artık damak tadına ne uyuyorsa. fakat olmazsa olmazı patates kızartmasıdır.
yaz aylarında, günlük gazeteler eşliğinnde balkonda yapıyorsan zaten senden kralı yoktur. uzat uzatabildiğin kadar iki saat yap kavhaltını.
(bkz: insana huzur veren şeyler)
deli gibi ozlenendir. o masada bi kus sutu eksikti , tv de muzik kanali, gulen muhabbet eden aile fertleri, ince belli bardaklar, semaver... hele ki ilik bir bahar gunu balkonda ediliyorsa bu kahvalti insana hafta boyu yetecek dopamini salgilatir.
