öğleye kadar yatıp yuvarlanıp, sonra güzel bir kahvaltı yapmaktır.
ardından arkadaşlarla açık havada buluşulabilir, tek başına iseniz de kulaklığınızı takıp yürüyüş yapabilirsiniz.
sonra eve döner açar güzel bir film seyredersiniz.
yarına küçük bir hazırlık yaptıktan sonra vakitlice yatarsınız. çünkü:
bütün gece sabahladıktan sonra uykusuzluğa rağmen arkadaşın 'kahvaltı yapalım' isteği kırılmaz ve uykusuz bünye dışarı atılır. yurdun önünden arkadaşın yurduna kadar bit kadar bir köpekle koşu yarışı yapılır. (çok sevimli birşeydi ve sanırım benden hızlıydı yani pek kasmadı kendini ama kafa kafaya yarıştık bildiğin) sonrasında arkadaş beklenirken köpekle oynaşılır. güzel bir kahvaltıdan sonra etraftaki meyve ağaçlarından dut, erik ve vişne yendikten sonra gelip buraya entry girilir. bence en güzel pazar şeysi buydu.
ev de iki güzel hatun arasında kalıp pikniğe gitmek değildir.
dün gece ki muhabbet:
+ ya ne var ben sizi dağa bayıra götürürüm.
- yarın götür o zaman, piknik yapalım hamak kuralım.
+ götürürüm ya kesin götürürüm ben.
- tamam plan belli yarın gidiyoruz.
+ evet evet gideriz yani.
(......)
sabah olmuştur. yatağına 2 hatun belirir, kalk lan pikniğe gidicez.
+ oha ne pikniği ya ne oldu?
- gece piknik muhabbeti vardı ya.
+ hadi ya ee gidin o zaman siz ben uyicam.
- olum sen götüricektin ya.
+ oha ya ben esprisine dedim şakaydı o.
- biz anlamayız hazırlandık, hadi kalk yüzünü yıka.
+ ya galiba yatağa işemişim ben kalkamıyorum utanıyorum.
- ya bize ayak yapma.
+ galiba regl oldum, çok acıyo bugün gitmesek.
- (.......)
sonuç: pikniğe gidilecekmiş, hayır pikniğe gidilir tabi de 9 da uyanmak nedir lan. 10 olsa tamam ama 9 nedir.
o değilde esprisine dediğim şey elimde patladı. o değilde hamak iyi ama. hamak şart yani. hamak olur olmaz değil.
