patlak plastik topun temiz olan iç yüzeyini kafayı geçirip ortalıkta armut gibi dolaşırken dünyanın en mutlu insanı olmak..işte çocukluğun özeti budur..
ilk hangi yaratıcı çocuk tarafından bulundu bilinmez ama çocukluğunu etiler,bebek,moda ya da cihangir gibi semtlerde gecirmemis her çocuk yapmıştır bu denyoluğu..yapmakla kalmamış o halde 'anneeeee kafama baksana!!' haykırışıyla rezilliğinin herkes tarafından görülmesini de istemiştir..
saçlarından dolayı bu yüce eylemi yapamadığından ağlayan kız çocukları gördüm ve bizzat mahallenin bütün çocuklarının kafasında patlak plastik top var diye hemen bakkala gidip bir top alıp ve onu bir saat patlatmaya uğraşıp en nihayetinde topu patlatıp kafama taktım..bütün semti gezdim..neredeyse kapı kapı her evi gezip 'hehehe baksanıza bana!!' diyecektim..
ama öyle ki kafamda duran o topun yerinde britanya kraliyet tacı olsaydı eminim o kadar mutlu olmayacaktım...**
bir diğer şaka da, patlak topun içine taş doldurup yaya traifiğinin bol olduğu bir yere bırakarak gerilip vuracak sazan beklemektir. akabinde bir araba dayak yemek zevkin doruğuna ulaştırır mini bünyeleri.
