çok iyi futbolcuydu ama fotomaçta yazdığı yazıları yardırıyo resmen.
beşiktaş böyle bi oyun stilini hak ediyor mu?
tabii ki hayır.
beşiktaş a bu oyuncular yakışıyor mu?
tabii ki hayır.
beşiktaş bu sene şampiyon mu?
tabii ki evet.
adamın türkçede ilk öğrendiği sözler tabii kiymiş galiba lan. *
başkalarının anlayamayacağı şekilde para kazanmak için geldiği bir takıma ve onun taraftarlarına aşık olmuş fransız futbolcu. bir gün başkalarına da böyle yabancılar gelir umarım.
bu gözler o sahada pascal nouma'ları izledi,
boynu kırılırcasına taffarel'i yıkarak attığı golü izledi,
kupa maçında galatasaray'a topuklu attığı golü izledi,
barça maçındaki mücadelesini izledi,
kiev maçındaki muhteşem golünü izledi,
ve bu gözler o sahada pascal nouma'nın mücadelesini,
pascal nouma efsanesini izledi.
gerisi de teferuattır.
tümer metin beşiktaş taraftarının nouma'ya olan sevgisini asla anlayamadım demişti.
asla da anlayamayacaksın zaten.
20 mart 2010 günü taksim' den metroya binmiş ve bir anda tüm dikkatleri üzerine toplamış siyah kemik gözlük çerçevesine gurban olduğumun sempatik insan evladı.
seyircilerden birisi mikrofonu alır ve ben aslında fanatik fenerbahçeliyim diye başlar sözünü daha tamamlamadan pascal araya girer ve türkçe şu karşılığı verir :
oscar cordoba'yla yaşadığı anısıyla gülümseten, her akla geldiğinde boğaza düğüm atan kara kartal.
aynı röportajda bir de şöyle demiştir;
beşiktaştan ayrıldıktan sonra 7 ay kanser tedavisi gördüm
beşiktaştan ayrıldıktan sonra kansere yakalandığını ilk kez açıklayan nouma, 7 ay boyunca kanser tedavisi görmesinin ardından istanbula döndüğünde yaşadıklarını asla unutmamış. doktorların bir daha futbol oynamasını yasakladığı fransız oyuncu, hayata futbol oynayarak tutunduğunu vurguladı.
ve son olarak da haziran ayında jübile yapmayı planladığını ve jubilesine çocukluk arkadaşı zinedine zidane'nin de geleceğini söylemiştir.
nouma, beşiktaşa ikinci geldiği yıl dönemin kalecisi oscar cordoba ile yaşadığı bir anıyı gülümseyerek anlattı:
kanser tedavimin ardından zor günler geçirmiştim. futbola yeniden döndüğümde beşiktaşın kalesini oscar cordoba koruyordu. takıma katıldığım günden beri bana antrenmanlarda nasihatlar vermeye başladı. benim gibi bir yıldız olmak istiyorsan bunları yap diyordu. ben hiç sesimi çıkarmadım. inönü stadında ilk maçımıza çıkıyorduk. çıkış tünelinde cordoba bana başarılar diledi, ben de ona diledim. ardından, sen benim kim olduğumu biliyor musun diye sorduğumda bana evet, pascal dedi. ben de o zaman sahaya çıktığımızda iyi izle, birazdan kim olduğumu öğreneceksin dedim, sahaya çıktık, stat nouma diye inliyordu. bana şaşkın şaşkın bakan cordobaya döndüm ve akıllı ol! dedim..