izlediğim en iğrenç film. azıcık para harcanıp çekilen ama reklamı iyi yapıldığı için herkesi merak ettiren filmdir. para verip sinemaya gitmişimdir onun için ve sinemadaki bazı tipler gibi ben de kahkahaya boğulmuşumdur.**
onun dışında sadece bu tip paranormal olaylardan korkan insanların sevebileceği bir film. senaryo, kurgu denen bir şey bile yoktur. oyuncular şortlarını bile değiştirmezler kaç gün. *
sözün kısası tamamen zaman ve para kaybıydı benim için.
Başrollerini Katie Featherston ile Micah Sloat'ın paylaştığı psikolojik gerilim-korku türünde filmdir. Evlerinde doğaüstü bir gücün varlığından şüphelenen çift evine kamera sistemi kuruyor ve film bu kameralara yansıyan görüntülerden oluşuyor.
(bkz: paranormal entity)
daha önce yazdım mı bilmiyorum, yazıp yazmadığıma bakmayacam çünkü sikmişim aramayı. aramaya falan inanmıyorum, müslümanım ben.
bu anlamsız cümleden sonra gelelim çarpıcı gerçeklere;
filmden korkanların kormasının, uykusuzluk çekmesinin nedeni filmin, filmi dikkatli izleyen seyircileri ayrıntılara dikkat etmeye yöneltmesidir.
bu ne demek ? en ufak bir çıt sesine bile odaklanmanız demek. film böyle korkutuyor. ha film sırasında hiçbir şey olmuyor çünkü efekt yok birşey yok adam gibi. ama filmi dikkatli izleyen arkadaşlar için filmden sonrası ızdırap oluyor. açık konuşayım, ben bunu 2 hafta boyunca çektim.
filmi izledikten sonra en ufak bir sese bile dikkat edeceksiniz ve doğal olarak bunu filmle bağdaştırıp, etrafınızda birşeylerin olduğunu düşüneceksiniz. amaaan sikmişim derseniz, bu rahatlık fazla sürmeyecektir. zira bir başka ses daha duyduğunuzda film yine aklınıza gelebilir ve kadının kocası gibi davrandığınız aklınıza gelebilir, bu da sizi yine filmdeki gibi etrafınızdaki şeyi kızdırdığınızdan şüphe etmeye itebilir. eğer kadın gibi ciddiye alırsanız da yine aynen filmdeki gibi siz korktukça bu durumun büyüyeceğinden korkabilirsiniz.
film efektle, kanla v.s ile yerinden zıplayan malları korkutmak için yapılmamıştır arkadaşlar. tam olarak ben ve benim gibi insanlar için yapılmıştır. ve amacına ulaşmaktadır. hayatımda beni uyutmayan tek korku filmi olduğunu da buraya yazmak istiyorum. eğer dikkatliyseniz, paranoyaksanız, ayrıntılara önem veriyorsanız filmi izlemeyin ağzınıza sıçılır.
saçma sapan bir film konusu işlenişi ancak korkak amerikalılar için korkunç olabilir.biz hep cin hikayeleri ile büyüdü kbunlar daha yeni tanışıyor.günaydın deyin.
geçenlerde aldım bunun kaçak cd'sini tezgahtan. adam türkçe dublajlı dediydi. başlangıçta 40 yaş üzeri ablalar dans ediyorlardı deli gibi. şişman, kirli sakallı bir adam da, müzik çalan teybi kucağında tutuyordu. orada bıraktım izlemeyi. tavsiye etmem.
Yatak odasında geçen sahneler sırasında insanın tansiyonun düştüğü uykusunun geldiği
Filmin sonunda ise hay ben böyle işe onca parayı bu film için mi verdik diyip sinir gülme krizlerine girmesine sebep olan film.
gece yarısından sonra saat 02:00 ila 03:30 arası izlediğim ve yatak odası sahneleri dışında pek korkmadığım bir film. bi de son sahnesi hayal kırıklığı yarattı bende o ne öyle ya ...
annemle sinama salonunda izlediğim film.salonda sadece 3 kişi vardı.nedenini filmin çıkışında anladım.çok b.ktan bir filmdi soruyorum size sevgilinize öbür taraftan musallat olsalar o evde kaç saniye durursunuz?
annemle sinemada izlediğim film.sinema salonunda sadece üç kişiydik.o kadar bahsedildi bu filmden ama niye tutulmadı anlamaıştım ama filme girince anladım.
korku filmlerine bayılırım ama korkunç falan değildi.çok abartıldığını düşünüyorum.
kurgusunda korku, tırsı, irkilme, zıplama, titreme vb. gibi öğelerden hiçbirini barındırmayan, bomboş bir film. ismine kanmayın. yapımcı ve senarist para için normal bir aktivite yapmış. alın çerezinizi, gecenin üçünde karanlıkta izleyin. korkarsanız altınızı ben temizlicem billaha.
Vcdden izlemiş olmama rağmen eşe dosta sinemada izlemiş gibi lanse ettiğim bir film. Vcdde izleme kararım son derece yerinde olmasına rağmen çevreme sinemada izlediğimi söylemem hiç hoş olmadı itiraf etmem gerekirse. hatta çok kötü oldu.
'Adam da öldü kadın da öldü' diyerekten 'yok adam öldü, kız yaşıyor. kafayı iyice yedi ama' diyen bir arkadaşla iddialaştım. iyi mi? hakem seçtiğimiz kişi de acı gerçeği yani vcddeki final ile beyazperdedeki finalin farklı olduğunu net bir şekilde ortaya koyunca foyam ortaya çıktı. Ah sidici selim ah!
s.ktuğumun filmi. lanet olsun bu filmi izlediğim güne arkadaş! o kadar söylüyorum yani. sözlük yazarlarının itirafları başlığında gördüğüm şu entryden (#8494717) mütevellit bu başlığa yönelip okudum biraz yorumları. sonra güldüm, kendi çapımda alay ettim. aynı gün annemle filmi izledik. öyle 'vay çok korktum!' gibi bir şey film boyunca hiç olmadı. hatta filmi izlerken doğru düzgün korkmadım bile. ama sonra... filmi izlediğim günden itibaren ilk gece başlayan ciddi uyuma güçlüğü yaşadım. sürekli filmdeki o an saçma gelen ve korkmadığım sahneler gözümün önüne geldi ve itiraf ediyorum sözlük; ciddi ciddi tırstım. hatta şöyle ki ciddi anlamda korku filmi izlemeyi seven, korka korka izleyen ama sonrasında hiç etkilenmeyen 26 yaşında kazık kadar bir insan olarak hayatımda ilk defa gecenin* 4ünde hala gözlerim açık evi dinliyordum.
kesinlikle izlenmemesi gereken film. hiç bir şey kazandırmaz bu filmi izlemek; izlememekle de eksikliğini kesinlikle hissetmezsiniz. kalitesiz ve izlerken hiç korkutmayıp sonrasında ciddi anlamda korkutan, evde tek başına kalamamanıza neden olan bir film.
Yere döktükleri tozla hayalet avına çıkan ve gelen saplantılı kimsenin de o tozda ayak izi bırakması kadar anlamsız bir dünyayı anlatan film,belgesel,zırva,evet.
Kan ve cerahat fışkıran korku(!)filmlerinin aksine, doğaüstü olguları tema alan son model bir korku filmidir. Tabiki zevkler ve renkler tartışılmaz, o yüzden bu filmi beğenenede, beğenmeyenede saygı duymak gerekir. Şahsi fikrim; korku filmi korkutmalıdır, gece uyutmamalıdır, izledikten sonra günler geçse bile etkisini sürdürebilmelidir. Bu filmde bunlar mevcut. Fakat kan ve cerahat seven korku filmi izleyicisine tavsiyem; bu filmde ağızdan fışkıran bağırsak göremeyeceksiniz.