bizim çocuklar bu filmi izlemişler film bittikten sonra evin su boruları aniden patlamış onlarda etkilenmişler bi daha izlemeyiz falan filan demişler bizde merak ettik sonra arkadaşım filmi getirdi taktık izlemeye başladık. sanki Discovery Channel'da Ghost Lab'ı izliyorum .neyse film bitti tam yorum yapmaya kalmadam aniden telefon 2,3 kere kendi kendine çalmaya başlamaz mı? arakadaşımla göz göze geldik ne oluyoruz lan gibisinden.sonra gülmeye başadık herşeyin mantıklı bi açıklaması olması lazım dimi dedik.sonra anladık ki insanlar filmden değil kendi düşünüp üretiklerinden korkuyormuş.
korku-gerilim tarzı bir film. pek öle hoo deyip de korkudan altınıza pisletebilecek bi' film olmasa da "ulan şurdan ne çıkacak? burdan ne düşücek?" demenizi sağlıyor. filmde el kamerası kullanılmış, iyi de olmuş. gerçekçilik hat safhada. filmdeki hanım kızımızın muhteşem bacaklarını tekrar görmek için film kadrosunu araştırmasam harbiden gerçek diyecektim.
korku filmlerinden nefret eden ben, ilk kez bu filmin fragmanını avatar ı izlemeye gittiğimde gördüm,çok merak ettim
sonra adını unutmuşum şu an hatırlamış olmaktan da hiç memnun deilim.. imdb puanı 6.9 ve 35000den fazla oy kullanılmış, korku filmlerinin puanlarına göre gayet iyi.
haa bi de
--spoiler--
"what happens when you sleep?"
--spoiler--
arkadaşlarımın gazına gelip izlemeye karar verdiğim, fragmanlarını izleyince bi halta benzemediğine karar verdiğim film. filmi anlatanların aksine hiç korkunç veya ilginç olduğunu düşünmediğim filmdir ayrıca.
bir iki heyecanlı sahne vuku bulmuş iken, sonuyla şuncağız heyecanı bile yok etmeyi başaran, tamamen medya pazarlaması sonucu "korkutucu" olduğunu düşündürten, korkmak niyetiyle izlememe rağmen bir türlü korkamadığım film.
amerikada gösterilirken bir salondaki 200 kişinin film başladıktan sonra 15 dakika içinde salondan kaçarak uzaklaşmalarına sebep olmuş filmdir. bence reklam kokan hareketler bunlar ama fragmana bakarsan konusu saçma bile olsa korkunç gibi lan.
filmin tek aklımda kalan sahnesi; doktorun artık iyi şeyler olsun, mutlu olun demesi üzerine, micah'ın katie'ye "bundan sonra anneni çağırma" demesi oldu.
kaynana kavramı tüm dünyada geçerli bir kavram sanırım.
vakit kaybi diye adlandırabileceğimiz en büyük yapımlardan bi tanesi, tamam güzel bi olay anlatıyorsun, hersey gercek olabilir bak anlarim, ama o ayak izi yapalim diyen beynin o anda nasil calisti merak ediyorum sayin yönetmen, ulan tamam onu da yaptin, belli belirsiz ayak izi yap ne öyle. tirsmak izleyenlere tavsiye,
-odanıza büyük bir ayna koyun,
-yataginizin altina ekmek kırıntıları serpin,
-basucunuza bir bardak sidik koyun,
-mümkünse cenabet olun,
izleyin, belki bu sekilde keyif alabilirsiniz.
yaklaşık 1.5-2 ay önce es kaza bir arkadaşımın tavsiyesiyle 4 kişi izlemiş bulunduğumuz; o zamana kadar ki korku/gerilim çıtamı bir anda zirveye çıkaran profesyonelce amatör yapılmış film.Görüntüler veya senaryo gerçek bir hikayeden alınmamıştır.Filmin sonundaki "Dedicated to heder hüder .. " yüzünden insanı izler izlemez "yok artık..bi arıyalım bakalım google dan" moduna sokan hoş bir bitirişi vardır.Ayrıca George Lucas filmi Amerika'daki ilk gösteriminde izledikten sonra başına birkaç enteresan olay geldiğini ve gerçekten çok korktuğunu ifade etmiş.
film hakkında cok güzel eleştiriler aldım.hatta o kadar abarttılar ki zaman kaybetmeden izle.nadir korku filmlerinden oldugunu duydum. ama tam bir hayal kırıklıgıydı, cok sıkıcı bir film.sonu tamamen fiyasko. tavsiye etmem.
gecenin 04:00'ünde, bir başına ve "erkek adam filmden mi korkarmış" diyerek, ışıkları da kapatılıp izlenip, 06:00 gibi yatıldığında güpegündüz esrarengiz kabuslar gördürmeye neden olabilecek film.
gerçi bahsedilen şartlar altında sadece monitoru seyretmek bile yeterince ürkütücü olduğu için, filmdeki gayet sıradan şeyler yalnızca hareketli görüntüler olmaktan öte bir şey olmamıştır.
ne olursa olsun bir gerçek var ki, iyi pazarlanmış film.
filmde yapılan tek akıllı ve güzel şey korkulan şeyin gösterilmemesi. çoğu korku filmi bu hataya düşüyor. korkunç bir yaratık gösteriyor. izleyici bir korkuyor iki korkuyor üçüncüde alışıyor ve artık korkmuyor. ama bu film de bu yapılmamış. korkulan şey gizemini koruyor ve onu hiç göremiyoruz. bu da izleyiciyi geriyor.
dünya üzerinde,evine her gece tuhaf bir yaratık gelmesine rağmen gece 12 oldu mu tüm ışıkları kapatıp uyuyan, allahın her günü evde olmalarına rağmen geceleri dışarda eğlenip sabaha karşı eve gelip uyumayı,evde parti vermeyi,en basitinden evi kalabalık tutmayı akıl edemeyen, bir gece önce kapılar bam güm kapanmasına rağmen ertesi gece tekrardan 12de tüm ışıklar kapalı halde yatmaya giden insanların da bulunabileceğini gösteren bir filmdir.
ha kızın yataktan sürüklenmesi, salıncakta put gibi durması, ayakta 3 saat dikilmesi gibi farklı sahneler de vardır. ama korkutucu değildir.
izlemeye başlayıp uzun sure ne zaman bi aktivite olacak diye beklediğim daha sonra atlayarak izlediğim film. Ben beğenmedim.
Ama 32 yasında bir tanıdığım, izlemiş hem de cok korkmuş.
Kimi çok korkuyor kimi ise saçma buluyor, ne bilim anlamadım ben de.
2008'in başında bir arkadaşım sayesinde tanıştığım film.çok başarılı bir iki sahnenin dışında pek bir özelliği olmasa da birlikte izlediğim yankeeler arasinda korkudan fenalaşanlar olmuştur.hatta bir arkadaşımın sen nasıl bu kadar rahat izliyorsun sorusuna cevap olarak biz türkler şeytan çağırmayı bildiğimiz için bunda korkacak birşey görmüyorum demişliğim de vardır.
her yüksek beklenti sonrasında yaşanabilecek "bu muymuş lan?" tepkisini tekrar yaşatabilecek olandır... size tavsiyem beklentinizi cok yüksek tutmadan izleyin ancak kesin izleyin. düşük bir bütçeyle de başarılı işlere imza atılabileceğini göstermiş olan korku filmidir. güzeldir izlenilebilitesi yüksektir.