zamanınınz bol ise evde izleyin. para vermeyin, pişman olursunuz.
--spoiler--
hani gerilim/korku filmlerine arkadaş grubuyla gidip dalgasını geçen tipler vardır ya, ben de onlardan biriydim bugün. ilk yarısı oldukça sıkıcıydı filmin. konuyu biraz biraz anlarız diye sabırla izledik ama o kadar saçma şeyler vardı ki insanlarda hiç amatör çekim havası uyandırmadı. konuşmaları falan o kadar yapmacıktı ki. bir sürü mantık hatasını es geçiyorum. ikinci yarısına bir umutla girdik. ilk yarıya göre daha tempoluydu ama bir anda sonu oldu filmin. beklediğimi alamadım açıkçası. bu film ile blair witch project'i aynı cümle içinde kullanmak bile günahtır.
--spoiler--
hiç ama hiç korkunç olmayan,zamanının çoğunu boşuna geçiren bir insan olarak benim bile izlediğim zamana acımama sebep olmuştur,berbat ötesi yaratıcılıktan yoksun bir film.yorumları okudukça hayret ediyorum ciddi ciddi korkan insanlar varmış!!!
abartildigi kadar guzel olmayan bir filmdir. bir gidim yuzumun ifadesi degismeden izledigim hatta sonunu gorunce iyice eeeh bu ne be dedigim film.ustelik gece ve evde tek izledim merak edenler icin. sonrada dondum kicimi uyudum.
heralde o 'scariest movie ever' sloganini yapan, ratingleri 100 olup yorumlarda korktum altima sictim yazanlar 15 yas ve alti grup olmali.
hayır ben de bir gariplik yok. "ben korku filmlerinden korkmam" diyen ukalalardan falan da değilim. hatta hala freddy kruger'ı görsem altıma ederim. the exorcist'in türk versyonundan bile korkmuşluğum vardır. hatta ve hatta büyü filmini izledikten sonra yanıma bir arkadaşımı çağırmışlığım bile var. yani böyle tırsak bir insanım.
ancak bu film beni hiç korkutamadı. ya bana bir şeyler oldu bilmediğim ya da film korkunç değildi. evde tek başıma, karanlıkta, artık sıkıntıdan uyumak üzere bir şekilde izledim ve bitince de döndüm kıçımı uyudum.
cinlere, perilere, hayaletlere falan inanırım. korkup korkmadığıma çocukluğumdan beri karar veremedim ama hikayelerini duyduğumda genelde tırsarım. ama yok bu film hiç korkunç değildi.
03.45 sularında, evde tek başına, loş bir abajur ışığında ekranın dibine kadar girerek alınmış bir konumda izlenmiş filmdir. önceki entry den de anlaşılacağı gibi korkabilmek adına bütün koşullar sağlanmıştı;
ama lanet olsun dostum yine mi hüsran? doğrusunu söylemek gerekirse izlediğim gerilim/korku filmleri arasında iyi bir yere yerleşti (gerçekçilik bakımından) ama yine de etkili olamadı diyebilirim.
büyük umutlarla izlemeyin. büyük umut derken altınıza sıçmaktan bahsediyorum. yok öyle bir şey.
efsaneleşme yolunda emin adımlarla ilerleyen korku filmi. öyle boyutlara gelmiştir ki artık insanlar konuşurken korkmaya başlamış, hiç filmi izlememiş insanlar bile rüyalarında bu filmi izlemeye karar verdiklerini ve daha sonra gördükerinden korktuklarını söylemiş, yataklarından küfür ederek kalkmışlardır. hatta aynı odayı paylaştığım insanlar 'lan bu odada üç harfliler var amaagaagorum' nidalarıyla evlerine ya da arkadaşlarının yanına kaçmıştır.
kötü yorumlara aldanıpta izlememezlik yapılmaması gereken film. beklenmedik anlarda yüksek gerilim müziği ve şeytan suratlı varlıkların çıktığı korku filmlerinden değil. ağır bir tempoyla ilerlediği için pek çok kişiye sıkıcı gelmesi normal. ama emin olun ki filme odaklanıp izlediğinizde, film etkisini göstericektir. ben evde izledim ama kesinlikle sinemada izlenmeli. özellikle cinli hikayelerden etkilenenler beğenicektir.
film gerçekten amatör bir yapımdı ancak çok tutunca hakları dreamworks tarafından satın alındı.
daha sonra dreamworks yapımı sinemadan geri çekti ve filmin dünya çapında yayınlanması için çalışmalara başladı.
bu arada steven spielberg filmi izledi ve izlediği gün tesadüfen odasının kapısının sıkışmasıyla açamadı içeride kilitli kaldı, çok korkan spielberg gecenin bir yarısı çilingirci çağırarak ancak kurtulabildi.
ertesi gün filmi çöp poşetine konulmuş bir şekilde dreamworks'a geri götüren spielberg filmi çok beğendiğini ancak sonunun iyi olmadığını belirtti ve filmin sonu değiştirildi.*
dreamwork filmi ünlü profesyonel oyuncularla yeniden yapmaya karar verdi ve bekletti ancak daha sonra farketti ki filmin güzelliği amatör oyuncularla amatör kamera olmasından geliyor ve kararından vazgeçti ancak yine de filme güvenemedi. istek gelirse diğer ülkelerde yayınlamaya karar verdi ve 2 günde milyonlarca istek gelmesi üzerine kolları sıvadı.
amerikalıların ne kadar korkak olduğunu ispatlayan filmdir. film olduğu halde neden bu kadar korktukları bir türlü anlaşılamamış, reklamı iyi yapılmış bir filmdir.
overratedın allahı, tamamen saçma, abartıla abartıla bir hal olmuş paranormal değil gayet normal bir aktivitenin perde de can bulmuş hali. bakın iddia ediyorum 3-5 kişi toplanıp bir el kamrası alsak bu filmin zilyon kat daha iyisini çekeriz.ya resmen kapı gıcırtısıyla, ışık yakıp söndürmeyle korku filmi yapıldığı sanılmış. arkadaşlar, dabbe ile çok alay ettik ama üzüldüm lan adamların emeğine. o bile bundan iyidi yeminle.
nedir yani ? pudraya bulanmış ayak izlerini görünce hoplaya hoplaya çığlık atıp yüzümüzü falan mı kapatmamız gerekiyordu ? kızın ayağından sürüklendiği sahne dışında bırak korkmayı zerre kadar gerilmedim ya. ben anlamıyorum arkadaş bu filme ayılıp bayılanları kimse kusura bakmasın.
filmi sinemada izledim etksinin daha büyük olduğu söylentilerine uyarak. salonda bir kişinin bile beğenmediğine eminim, film arasında milletten deli gibi homurtular yükseliyordu. kızın gecenin bi yarısı ayakta dikeldiği sahnelerde de millet gülmekten altına işedi.
kız arkadaşınızla ilk defa mı dışarı çıkacaksınız? elini nasıl tutarım diye derde mi düştünüz? o zaman onu bu filme götürün. korkup elinizi tutacak hatta sarılacaktır. gece seninle yatabilir miyim'e kadar gidebilir hadise.