''pazarlama örneğinden başka birşey değildir.'' diye kestirip atsam mı? yoksa ''sinema sever bir amerikalının az parayla iyi iş çıkardı.'' sıvazlamasını mı yapsam? kararsızlığında kaldığım filmdir.
sinemaya koşuşturmayın çünkü yeterince kazandı. çünkü ''iyi iş çıkardı.'' cümlem kullandığı para ile doğru orantılı bir tespittir. çünkü o sinemada real tepkilerle hazırlanan fragmanı oluşturan real insanlar yrdumun klasik çocuk korkutucu sesi olan cööööö'de altlarına yaparlar.
filmin tek iyi noktası parası olmayan ama film çekme hayali olanlar için ışık doğurmuştur. yani tam anlamıyla amerikan efsanesidir...
abartıldığı ölçüde bir film olmadığını söylemek hiçte yanlış olmaz. korkuya yönelik bir ufak sahnesimi olmaz bir filimin, hep klişeleşmiş sahneler. görünmeyen varlık gelir nevresimi kaldırır kapıyı kapaatır. kapıyı gıcırdatır madem korkuyosun yağla be ahcım o kapıyı gıcırdamasın korkma madem ses duyuyosun kulaklıkla uyu. diğer korku filimlerinden ayıran tek özelliği tek bir kameradan çıkmış olması buda korku filminden çok saçma bir home video olmuş. işin özü bi halta yaramayan gereksiz bir film. ama reklamı çok sağlam yapılmıştır bu bir gerçek. birde şu var sevgilisi ile yaşayanlar gerçekten etkilenebiliyor sonu pek vahimd, doğrusu.
bugün gittiğim kesinlikle tavsiye etmediğim bir film.ne gerilim ne korku hiç bir şey yok.türk korku veya gerilim filmleri bile daha iyidir.esra ceyda kardeşleri izlerken daha fazla korkabilirsiniz.filmin sonu kahkaha attırmıştır.en azından sinemada böyleydi.internette farklı olduğunu söyleyenler var.
--şu an hala titriyorum--
korku filmi izleyicisi değilsen gitme. üzme kendini. 4 gündür uyuyamıyorum. gözlerim kırmızı kırmızı oldu. günlük hayatta yaşanabilitesi olayların bu denli beni gereceğine ihtimal dahi vermiyordum. yemin ediyorum tırstım.
--biliyor musun sözlük--
filmin maliyet bütçesi 15.000 $. an itibari ile tüm dünya da 46 milyon $ civarı hasılatı varmış. olaya bak!
ota boka tırsan insanların çok reklamını yaptığı bu nedenle de beklentinin yüksek olduğu film. beklentiyi karşıladı mı tabiki hayır. sonları hariç çok sıkıcıydı. *
yok hacu öyle alta sıçtıran, gerim gerim geren bir film değil. cin iki kere kapıyı gıcırdattı, bööö yaptı, yan yattı çamura battı diye alta sıçanları anlamak mümkün değil.
kanımca the blair witch project'den daha korkutucu bir film. blair cadısı'nda final sahnesinden sonra uyumaya giderken artık refleks miydi o anlamadım ama yorgana öyle bir sarılıp, cenin pozisyonda uyumuşum ki siz anlayın gerisini ne derece tırstım, ki aslında film son derece sıkıcı ilerliyordu blair cadısı'nda, ta ki final sahnesine kadar...
paranormal activity'de ise gerilim gittikçe artıyor ve final bölümünde darbeyi indiriyordu. olaylar sıkıcı da gelişmiyordu bunda. hele bir de işin içine paranormal varlıklara olan inancınız girerse, işte o zaman bu filmden korkun derim...
bence korku sinemasında paranormal activity 1. sıraya yerleşmiştir. nacizane fikrimdir..
arka sırada tahminime göre 5 yada 6 sözlük yazarıyla birlikte izlediğim filmdir. film başlamadan önce bir süre sözlük jargonuyla konuştular. film bitincede '' keşke sözlükte yazılanları dinleseydik.'' dedi bir tanesi. 4 erkek 1 bayandılar sanırım.
ulan dönüp '' ya arkadaşlar sözlük yazarısınız galiba. ben de yazıyorum. hangi sözlüktesiniz?'' ya da yanımda ki arkadaşa dönüp: '' başlıkları alt alta okumak.'' demek istedim ama burunları havadadır diye vazgeçtim. yanımda da iki tane kız var afedersin. bozulmak olmaz. filme gelince film değilde salonda bir tane ibne sinek uçuyodu. yeminle bak. hani arka sıralardaysanız ve ortalardaysanız kafanızın üstünden bir ışık geçer hani heh o karanlık ortamda sinek o aydınlıktan geçip duruyo. valla en çok o iblis sinek gerdi bizi. bu arada o sözlük yazarları hd'de iskender yedi gaiba.
-
-
-
-
kız arkadaşım bana süpriz yapıp biletleri almış. afedersin beni s*ksen izlemem bu tarz filmleri. polisiye olsa eyvallah efendim ne bileyim macera olsa da tamam komedi de olur ama bu tarz paranormal filmler bana göre değil. şimdi kıza '' yok ben girmem.'' de denmez. izledik filmi çıktık.
yemek yerken döndüm kıza:
+ canım filmi nasıl buldun?
-yani pek korkunç değildi ama o sah...
+ yok yok canım onu sormuyorum. nerden buldun!!!
-...
o derece tiksinç buldum filmi. neyse eve gittim televizyonu açtım. biraz nete girdim. chat, poker falan derken saati 1 yapmışım. kapadım bilgisayarı. ışığı da kapadım. yattım yatağa.
yüzüme garip bir sırıtma geldi.
bi sağıma baktım bi soluma. ulan bir çıtırtı duydum. ışığı yaktım. etrafı kestim. yaklaşık 1 saat etrafı izledim. böyle sonradan vuran bir film. unutmamak gerekir
herkesin izleme çok korkarsın, izleme çok kötü diye belirtmesi üzerine izlediğim korkutmak bir kenara dursun irkilmeme dahi sebep olmayan, üstüne üstlük korku filmlerinden deli gibi korkan arkadaşımı dahi korkutamamış(bu kadar insan korkarken sorun bizde mi diye düşünmeme sebep oldu açıkcası), fakat pazarlama işinin çok iyi yapıldığı film.
izlerken insanı verdiği paraya küfür ettiren bir yapım. bir de altına eklemişler "sinemada izleyin" diye, neymiş çok ürkünçmüş. korku sineması ya da gerilim türüne aşina olmayanlar için ürkütücü yanları olabilir. veya ne bileyim 10 küsür sene önce blair witch project izlememiş birini "gerçekmiş bu" diye kandırabilirsiniz de. ama elinde sopayla "nerdesin laaan " diye hayalet kovalayan bir elemanla ayağa kalkıp yatağa uzun uzun bakan koca memeli bir hatun pek de gerilim vermiyor gerlimseverlere. en fazla sıkıcı veya komik diyebiliriz. olmamış...
