son 10 dakikasında bombayı patlatan iyi bir korku filmi. neydi o yataktan kadının düştüğü sahne? hakikatten izledikten sonra insan yatağıyla buluşmaktan çekiniyor.
izlerken davul gibi gerilmenizi sağlayan, her an bir yerden bir şey çıkacakmışcasına tırsmanıza sebebiyet veren filmdir. 3. bölümünü izlemem ile birlikte her gece uyurken üç buçuk attığım film olmuştur kendileri.
Pazarlama başarısından başka bir şey değildir.* Hayatımda bu kadar sıkıcı bir film görmedim. Herkesin iyi film demesinin tek sebebi herkesin iyi film demesidir. Yok efendim korkmamak imkansızmış o son sahnede herkes korkarmış falan filan oğlum onu ben 3 yaşımda anneme yapıyordum bildiğin refleks ne var bunda dediğim filmdir. Korku filmlerinden aşırı etkilenen biri olarak korkmadığım, bıkkınlık geçirdiğim, son 5 dksından başka hiç bir halta yaramayan film. izleyeceksen son 5 dksını izle gerisini millet anlatsın 10 sn sürer zaten 1,5 saatlik sıkıntıdan kurtulursun bir anlık refleksle de korkup muradına erersin.
bu avrupa milletinin anlamsız hareketlerinden biri bu film. avrupalıyı adam sanıyoruz ya harbi malız. adamlar kapkara bir sayfaya "bu sanat eseri, içimizdeki derin karanlığı yansıtıyor" vs. deyip siyah kağıda sanat eseri muamelesi yapıyor, dünyanın parasını bayılıyor. bu film de o hesap. filmde hiç birşey yok. iki tıkırdı, üç çığlık, "o la la this is masterpiece of horror movies, bla bla" biraz seçici olun arkadaş. her boku yemeyin böyle.
edit: amerikalılar da bu kategoriye giriyor ama bir fark var. onlar gerçek sanat eserinden de anlamıyorlar.
yurtta, yatağımda, az önce; ışıkları kapatıp, tek başımayken izlediğim korku filmi. filmle ilgili tek bildiğim bir seriden ibaret olması. inanın hayatımda izlediğim hiçbir korku filmi beni korkutmadı. bu film de korkutmadı ancak filmde beklediğimden fazlaca gerildim. evet, ciddi ciddi gerildim. belki ortamdandır, bilemiyorum. koskoca yurtta toplasan on kişi yok çünkü. sonunda küçük bir kriz geçirdim ama şu an iyiyim. zaten gözlerim bozuk amına koyim, bir şeyler görüyorum geceleri. aslına bakarsanız gözlerim mi bozuk, yoksa gerçekten bir şey mi var bilmiyorum. şimdi bütün gece bunu düşünürüm. zor, çok zor.
ne kadar doğrudur bilmem gerçek hayattan alıntı bir filmmiş. paranormal activity 1'i izlediğimde hiç korkmadım etkisinde bile kalmamıştım fakat 2.'sini izlediğimde cidden çok korktum birde ses çok açıktı. el kamerasıyla çekilmiş olması bir kere rahatsızlık vermiyor zaten olaya gerçeklik katıyor bazı filmlerde kötü oluyor el kamerası ama bu film için geçerli değil. zaten filmi izleyince psikoloji biraz gidiyor. 2.'sini izledikten sonra saat gecenin 04:00 sularında hiç düşmeyen eşyaların düşeceği tuttu, sabah durduk yere lavobo düştü ve hepside benim bulunduğum ortamlarda oluyor ayrıca salonun ışığını ne zaman ben açsam tuhaf bir şekilde gidip gidip geliyordu çok fazla kabus görüyordum hatta kabustanda öteydi anlatsam çok uzun olur. her neyse 3. ve 4. bölümlerini izlemeyi de çok istedim fakat bir türlü cesaret edemedim ama aklıma koydum izlicem. sonuç olarak korku filmi izlemeye pek alışık değil ve doğa üstü (bkz: cin şeytan) korkarım derseniz tavsiye etmem. biliyoruz ki doğa üstü varlıklar var ve filmin konusu da bu.
Ürkütücü bir filmdir. normalde korku filmlerinin etkisinde kalmayan biri olarak nerde gece bir çatırtı duysam korkar oldum. Etkisi geçmiyor kolay kolay.
nedeni belirsiz dercede o evde yaşayan aileye kızgın bir varlığın kendini tatmin çalışmalarını yansıtan gereksiz yapım. (bkz: dabbe) bile daha ilgi çekicidir..