korkuyla alakası yok kardeşim nasıl bişey ben gülmekten öldüm arkadaşım korkmuştu ama benden dolayı. gayet vasat ötesi bir film işte. o kadar da haber geldi millet sinemada altına sıçıyo diye.
(bkz: yok öle bişey)
kendinizi eli kolu bağlı kundakta bebek zannedeceğiniz ilginç kamera açısı kullanan, ilginç film. karakterler ortadan kaybolduğunda noluyo lan beni de götürün hadi beni de götürün ben de merak ediyorum neler olduğunu, neler gördüğünüzü dersiniz. ama sadece sonunda tırsarsınız filmin geri kalanında davul derisi gibi gerilip durursunuz.
sinema da bu filmi izleyipte "hiçte altıma sıçmadım korkunç diyordunuz bir de" diyen biri varsa gelsin düzücem onu, bu filmi izleyip korkmayan spastik filandır yani.
berbat bir filmdi. belkide beklentilerimin yükseklendiğinden kanaklanıyor bilmiyorum. ama filme dair hatırladığım;
filmin bittiğini anlayamamıştım zira henüz korkamadan bitmiş film,
filmin sonunda yan koltuğumda oturan kızın gülmesiyle birlikte tüm salonda kahkahaların inlediği,
verdiğim paraya ve zaman yandığım.
--spoiler--
filmin esas oğlanı micah paranormal varlığı ispatlamak için yere pudra döküyor ve ayak izleri bulunuyor birden uyandıklarında.
--spoiler--
e be micah madem pudrayı akıl ettin ve bu paranormal varlıkla bir derdin var; neden yere zamk dökmüyorsun? yapışır varlık sen de uyanınca tutarsın.
filmde micah'ın sürekli söylediği "who is it there?" sorusu kanaatimce yanlıştır.eğer bu varlık ki bir canlı değil gibi görülüyor; cin, ruh vs. o zaman kullanılacak sorunun "what is it there?" olması gerekir.
edit: benzer filmlerde asıl kahraman çoğu zaman bu tür varlıklara ya da yaratıklara "what are you?" sorusunu sorar.
tadını çoğu insanın alamadığı film. Bu filmi izleyip o korku hissini yaşamak için bazı şartları sağlamak gerek:
1. Kesinlikle türkçe dublajlı izlememek.
2. Gece evde yalnızken izlemek.
3. sesi yeterince açmak.
Bu şartlar sağlanmadığında korkma ihtimaliniz biraz düşük.
çok fazla abartılmış korku filmimsi. gram korkmamakla beraber, kızın erkek arkadaşına sağlam küfür ettiğim film. kız o kadar tırsarken "daha bişey olmadı ki bla bla bla" tavırlarıyla beni çileden çıkartmıştır kendisi.
vizyona girmeden evvel haddinden fazla abartılmış, vizyona girdikten sonra ise her biri haldun dormen kesilen izleyici tarafından da ziyadesiyle kötülenmiş orta halli korku-gerilim filmi. fazla bir beklentiyle izlemezseniz keyifli bir film olabilir elbette bu türe ilginiz varsa; (bkz: cloverfield), (bkz: rec).
özellikle filmin son 15-20 dakikasında gerilimin iyice yükseldiğini belirtmek lazım bu yönüyle tıpkı rec'e benziyor. elbette amerikan çakması değil orjinal ispanyol rec'ine.
normal insanlar evlerinde paranormal bir olay vukuu bulduğunda o evi terkeder, bir dah adını bile anmaz,sokağından bile geçmez. lakin bu filmde ki anormal arkadaşlar, bakın nede güzel eğleniyoruz deyip, olayları kameraya alıyorlar. olum bi siktir git işte adam istemiyor sizi evde, bir değil iki değil ne yüzsüzmüşsünüz amk. ağzı dili yok ki herifin siktirin gidin evden desin. anlasanıza istenmiyorsunuz.
sonuç olarak film değil, filmdeki karakterler paranormal dir.
gösteriminden önce bu kadar abartılan, izlenmesiyle bu kadar hayal kırıklığı yaratan film görmemiştim. bu filmden çıkardığım amatör kamerayla çekilen filmlerden çok şey beklememek, sinemaya falan gitmemek. daha önce blair cadısında da benzer duygular yaşamıştım ama bu film sayesinde dersimi tam olarak aldım.
izlediğim en saçma ve en sıkıcı fimlerden birisidir. çok basit bir olay çok basit çekimler ve berbat oyunculuk bunların hepsi bu filmde bir araya gelmiştir efendim. sözün özü izlemeyin izlettirmeyin.
