paradoks. iki tür varsayım var kimi bilim adamları paralel evrenler birbirleriyle bağlantılı değil derken kimileri de bağlantılı diyor olması muhtemel bir evren.
lost'taki faraday'ın şu meşhur hidrojen bombasını patlaktıktan sonraki gözüken hayatlarında desmond'a söylediği what if was not suppose to be our life sorusu ile irdelenen yani şuan bile irdeleyebileceğimiz, teoriye göre her karar aşamasında kararların seçimi yada seçmeme durumlarında çatallaşan yolların sonu olan evren.
fizikçiler büyük ölçüde ispata yakın olduklarını söylüyorlar ama biz fizikçi olmayanlar için daha anlaşılır, aklımızın kavrabileceği şekilde özümsemek gerekir durumu.
ayrıca varsa böyle bir açıklama pm kutum hazırdır. =)
bir teoridir. büyük patlamanın bu uzay-zaman diliminde gerçekleşmiş olması, aynı patlamanın başka bir uzay-zaman diliminde de gerçekleşmiş olabileceğini savunan, hatta bu patlamanın başka bir uzay-zaman dilimindeki patlamaların kanıtı olabileceğini savunan bir teoridir. buna göre; maddenin bu uzay-zaman diliminde var olması bir veya daha fazla uzay-zaman diliminde varolduğunun kanıtıdır.
elinize bir prizma ve bir lazer alın. lazeri prizmanın üzerine tutun. şimdi normalde 1 adet olması gereken ışın, tuttuğunuz açı itibariyle iki üç ve hatta daha fazla noktada varolacaktır. demek ki birşey burada var ise, orada da olabilir. burada prizma elemanı uzay-zaman dilimleri arasındaki katmanlar görevini görmektedir.
herkesin oturup üstünde düşünecek donanıma sahip olması gereken ve sonrasında da oturup, düşünmesi gereken, bazılarımızı eleyecek,* kalanların gerçek üzerinde ilerlemesini sağlayacak ana konu efenim.
çok ilginç bir mevzudur.
insanın araştırdıkça araştırası gelir. üzerine düşünülmeye başlandığı vakit hakkında zilyon tane kitabın okunması, milyon tane belgeselin izlenmesi an meselesidir. içine çeker adamı, kuantum fiziğinin en popüler ve en ilgi çekici konusudur.
bir "fringe science" konusu olmasına rağmen, bilim camiasında bildiğin "science" muamelesi görür. aslında mantıklı düşünüldüğünde çok büyük kanıtları falan da yoktur.* ama insanlar paralel evrenin var olduğuna inanmak istiyor, aynı benim gibi. bu evrende yapamadıkları şeyleri başka bir evrende yapmış olma ihtimalleri sanıırım insanları cezbediyor.
teorik olarak olabilmesi mümkün, gerçekliği bundan 400- bilemedin 600 yıl sonra kanıtlanacak hede. Artık torunlarım bu entry'i görür ve vay be nineme bak ne öngörülü kadınmış der.
kainatın ve maddenin yaratılışını izah etmek için de kullanılan ve son zamanlarda pek revaçta olan fizik teorisidir..matematiksel olarak mümkün olabileceği ispatlanmıştır..ama matematiksel olarak bir tavşanın uçabilmesi de mümkündür..
yani ortada kanıtlanmış yada realize edilmiş hiçbirşey yoktur..sadece ''mümkün olabilirliği'' ispatlanmıştır..ayrıca ''materyalist evren anlayışına'' daha akıllıca ve anlaşılabilir bir izah getirdiği için şu sıralar el üstünde tutulmaktadır richard dawkins ve çetesi tarafından..
bir üst alemde seri üretimde olan evrenlerdir. fabrikasyon hataları dışında hepsi birbirine benzer. kim tükyandan bir adet alırsa o evrenin sahibi ve dolayısıyla tanrısı o olur. alın size astrofizik ve yaratılışcılığın aynı potada erimiş hali. bi boka benzemediyse, bi daha eritin, ayrıştırın bi zahmet.
bir başka dünya hayal edilebilir. bizimkisine benzer güneş sistemine sahip. tamamen aynı hayatı yaşayan bir başka benliğimizin olduğu, ancak farklı boyutta bir benlik olduğunu ele alalım.. zor ve imkansız gibi duruyor olabilir, ama bir veya birkaç değil; bir "evren denizi" bile söz konusu olabilir.
dışarıda bir yerde bizim birebir kopyamızın olduğu düşüncesi ible insanın zihnini sarsıyor. herşyeden önce hadiseye , "kafasını kuma gömen devekuşları" misali, görmediğimiz şeyin varolmadığı düşüncesini bir kenara bırakmak gerek. küçük kız veya oğlan çocuklarıyken biz, farklı yerlerde farklı galaksi düzlemleri olduğunu bilmiyorduk, oysa şimdilerde bunu biliyor ve kabul ediyoruz.
dünyanın önde gelen bazı fizikçileri, artık bunun kanıtlanabileceği öndeyisinde. birkaç belli başlı teori var;
benzeri galaksi sitemleri ve evrenler, bizimle tümden aynı zaman ve hız kavramını paylaşıyor olabilir. ancak, farklı boyutlarda oldukları için görünmüyorlar.
en yakın ve düşük seviyedeki paralel evrene ulabilmek için bile, ardına "100 sıfır" atılabilecek "bir" rakamının nitelediği zaman yılını aşmamız gerek! ışıkları bile bize ulaşmayan bu evrenler şuanki zaman ve hız çizelgelerimizin son derece ötesinde.
görüp dokunamadığımız dünyaların olabilitesi, artık bilinen cosmoc tanımları sürklase etmişe benzemektedir.
nasıl ki her hindu kastının, reenkarneasyon devinimi nedeniyle, olası tüm mizaç ve karakter yapılarını tatması söz konusuysa, bu sonsuz sayıda olduğu söylenen paralel evrenlerde, her hayatın olası tüm sonuçları yaşanmaktadır.