lidyalıların buldugu, kapitalizmin temellerini atan, cogu insanoglunun taptıgı ve tapacagı nesnedir. bulunmadan önce takas sisteminin oldugu öne sürülür.
emeğin maddesel karşılığı olması gerekirken, kaç emeğin kaç para yaptığı tartışma konusu olacağı için asla adil şekilde paylaştırılamamış olan demir ve kağıt parçaları.
ayrıca dünyanın en mutsuz insanını, en çıkmazdaki insanı bile mutlu edebileceğini düşündüğüm kavramdır.
en azından sağlık problemleri dışında.
sahip olduğumda dünyanın en gereksiz şeyi, sahip olamadığımda ise en gerekli şey olarak gelen taşınabilir, bölünebilir ve günümüzde insanların kabul görmesini sağlayan garip varlik. her şeyi satın alabilme gücü var; insanların ruhlarını bile. günümüzde varsa kral yoksa hiçsiniz. en çok sevilen ve en nefret edilen varlık. evet varlıktır.
harbiden de elinin kiri. mesela her on ingiliz banknotunun birinde uyuşturucu madde kalıntısı varmış. üzerinde çeşit çeşit bakteriler varmış, üremek için uygun şartları beklemekte olan. kıssadan hisse: para çok dokunulan bir işte iseniz elinizi çok iyi yıkayın.
Yerlilerin, 'Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde; beyaz adam paranın yenilemeyen bir şey olduğunu anlayacak.' yorumu yaptığı göz yanılsamasıdır.
lidyalı'ların icat ettiği alışveriş araç-gerecidir.
bunu bulanın ben ta amına koyayım! takas usülünü bitirdin, bunu güzel düşünmüşsün de bilemedin mi insanoğlu açgözlüdür! artık her şeyi paraya dönüştürmeye çalışıyorlar senin yüzünden.