bir aralar bu kadına takıntı yapmıştım. adını duyunca içim gidiyordu. bikinili fotoğrafları piyasaya çıksın diye beklerdim. şimdi televizyona bakınca kartlaşmış, samimiyetsiz bir kadın görüyorum.
eski haline baktıkça yeni halinden hiç eser olmadığını gördüğüm bir dönem tgrt'de yemek programı yapan daha sonra dizilerden deve yüküyle para kazanacağını anlayarak dizilere transfer olmuş eski manken yeni sunucu oyuncu. *
dünyanın en güzel bacaklarına sahip kadını. güzel yüzü ve seksiliğiyle hadiseye yüz bin defa tercih edeceğim kadın. tabii kendi kendimize gelin güvey oluyoruz. yağmur çok şanslı.
koca memelerini ekrandan seyircilerin gözüne, gözüne ittiren kendinden çok küçük 1 adam ile evlenen türban rahatsızı manken, sunucu, oyuncu karışımı ukala ve bilmiş, itici hatun kişisi.
--spoiler--
Türban inandığın için takılıyorsa sonuna kadar saygım var. Ama eğer şekilcilik olarak takılıyorsa o zaman tepki gösteriyorum. Benim tanıdığım çok sayıda insan var. Aslında takmak istemiyor ama çevresinden gelen baskılar nedeniyle takıyor.
--spoiler--
demiş ve doğru demiştir.
belaltı çalışanlara allah akıl izan versin diyorum.
Çok iyi de oldu, çok güzel iyi oldu taam mı... Şimdi meselam türban olayını çok garıştırdılar. Ha, aralarında bi fuarg galdı, o farkgınan çok güzel oldu. Meselam, herkesin hayatına kimse karışamaz. Ha, nasıl karışamaz? Ben bu şekil geyinirim, bu bayan şu şekil geyinir, şu şekil geyinir. A hiçkimse kimseye karışmaya bi hakkı yok. Özgürlüğü bidir. Ha, başörtü, kurban olduğum yaresulallahtan gelebilir amma, lakin ki, öyle değildir. Eyyorlamam bu kadar. Haydi hayırlı işler.
neticede herhangi bir baskı olmadığı takdirde türbanlılara karışmam bu insanlığa da aykırı.yalnız baskı olduğu zaman da* o zaman sinirleniyorum.
anasinin, babasinin, abisinin, teyzesinin, komsusunun baskisiyla turbanli olan kisilere laf etmis kisi.
dogru da demis. zira bu sekilciliktir. okula gelip bir ton makyaj yapip, başini acip fotograf cektiren, sonra da bu forografi facebook gibi ortamlarda profil resmi yapan var lan. ama disarida kapali.
biz babannemizi, ananemizi bas ortusu ile gorduk. yazmalarla gorduk. turbanli gormedik. simdiki cogu turbanlidan da daha samimiydi bizim buyuklerimiz.
yıllar önce tgrt'de bir yemek programı vardı bu hanım * kızımızın. sonra kendisi epeyce değişti açıldı saçıldı, taş bir hatun olup çıkıverdi daha bir vamplaştı, kendinden yaşça küçük yağmur atacan ile evlendi çocuğu oldu vs vs. yinede seviyoruz kendisini, başarılar pınar altuğ atacan.
türban konusunda fikrini söyleyen kişi. ne överim ne yererim. beni ilgilendirmez. ama şunu da merak ettim; başörtüsünü takan inancından takıyorsa saygı duyuyor şekil olsun diye takıyorsa atatürk çocuğu oluyor. sokakta gördüğü türbanlı kişilerin hangisinin ne niyetle taktığını nasıl ayırdediyor. ya niyet okuyabiliyor ya da şekilci bir bayan kendisi.
duruş göstermiş. türkiye'de cukkayı götürüp, siyaseten dayatılan ibnelikler karşısında sus pus olan bir çok sözde erkekten daha ilkeli bir duruş hem de...
akp'nin başındaki tip dış politikada ve ekonomide yaşanan çöküntünün anketlere yansımasından paniğe kapılıp sikindirik bir tv dizisine sardırınca "sözde" sanatçı başrol oyuncusu sakallı "hünkarım neden böyle ediyorsunuz ben de akp'ye oy attım" diye köpeklendi. ayda 240 bin gayme boru değil. adama göt verdirtir eğer içinde birazcık delikanlılık yoksa...
bu kadın kapının önüne "şak" diye konulacağı sütoğlanın ceo yapıldığı medya kuruluşunda çalışırken bu lafları ediyorsa susucan ve alkışlayacaksın...
türban denen paçavraya gelince;
kur'an-ı kerim'de ne tesettür ne de türban kelime olarak bile yoktur. zaten onun içindir ki kürtçü cemaat "türbanıma dokunma" diye viyaklarken 2 senedir kelimeyi başörtüsü'ne evriltti. maksat kavram kargaşası yaratmak...
türbanla başörtüsü arasındaki fark şudur;
--spoiler--
kendi kızına bile hallenmekten çekinmeyen arabın vehabisinin, kürdün saidisinin haremi saydığı kadınları diğer erkeklerden güya korumak için örtme adetini müslümanlık zannetmiş kadıncağızdır. önkoşul olarak herkesin gözünün birbirinin karısında kızında olduğunu kabul eden, toplumsal hayatının gerçeği namusa yan bakmak olan ortadoğu kabile milletlerinin adetidir türban ve kur'an'da "türban" diye bir şart şöyle dursun kelime olarak dahi mevcut değildir. anneanelerimizin adetten öte iklimsel bir zorunluluk olarak kullandıkları yazma'nın da türban denen garabetle uzak yakın ilişkisi yoktur. o başkasının namusuna yan gözle bakmayacak türk evladının bacısı olduğu için yada içini böyle bozacak köpeğin defteri dürüleceği için kendini tabiattan sakınmak için başına yazma takar ve bağlanmasını bir ritüel haline getirmez.aynı şekilde yemeni de iş yapan kadının saçının iş yapmasına mani olmamak için bağlanır sair zamanda fular gibi boyunda durur. ama namus, ar bilmeyen kabile köpekleri toplumsal hayasızlıklarını, ahlaksızlıklarını bayrak haline getirip, kadının başına zorla geçirdiler yetmedi kur'an'da olmayan şeyi islamidir diye çarpıttılar.
biz türk'üz yiğit ve mert bir milletiz. komşumuzun karısına, kardeşimizin çocuğuna dahi saçını görüp erekte olacak hayvanlar değiliz. dolayısı ile kadınlarımızın da müslümanlık emri olmayan o paçavraya ihtiyacı yok.
--spoiler--