futbol zekası gerçek hayattaki zekası ile doğru orantılıdır. bazen kızar, bazen ayakta alkışlarız. beşiktaş'ın sergen'den sonra gördüğü ilk türk maestro'dur kendisi. biraz daha sinirlerine hakim olup, biraz daha 6 pas içersinde şut düşünürse devamlı gomez'e ve cenk'e gol attırmak yerine, daha iyi yerlere gelecektir şüphesiz.
neymar için "avrupaya gelirse bi bok yapamaz" mantığını öne sürenlerin yine atıp tutmasına sebep olmuştur. doğru takımda, doğru mevkide, doğru bir çalışmayla başarı gelir.
salih'in fiziği çok mu kuvvetli de roma bonservisini almanın peşine düştü?
italyada bu haliyle gerçekten de oynamaması gereken - ki bu fizikle zaten oynayamaz - beşiktaşımın topçusu. Oğzuhan için en iyisi ispanya tabii ki isteyeni varsa.
şenol güneş'in sihirli dokunuşuyla potansiyeline yakın bir performans sergiliyor bu sene. yalnız quaresma ile gözle görülür bir sıkıntısı var. sanki ona takımın patronu benim, sana da vermem diyor her hareketiyle. gerektiği yerde pas vermemeler vs. halbuki, bu takımın patronu hem şimdi, hem seneye, hem 3 sene sonra sensin zaten. o adama bu pasları versen onla beraber sen de; dolayısıyla takım da büyüyecek.
melo tükürmediği halde, kendisine tükürülmüş gibi hareket yapıp hakemi kandırarak, melo'nun atılmasına sebep olduğu sahne ile hatırladığımız çelimsiz topçu.
şuan için geçmiş yıllara göre oldukça iyi fiziği olan fitbolcu. ikinci yarı itibariyle veli ve tolgay'ın gelmesi hatta alınacak bir orta saha ile türkiye kupasında dinlendirilerek lig için yeterli seviyede olacaktır.şutlarının zımba gibi olmasına gerek yok sert olmasa da topu kaleye sokmasını gayet iyi yapıyor. oğuzhan'ın sadece futbol aklı bile bu ligin üzerinde.