bütün gün beraber olduktan sonra, ayrılığın 5. dakkasında hissedilip, kendi kendine bile "oha lan salak aşıklar gibin, o özlem deil alışkanlık" dedirten, karşınızdakinin de "oha lan daha yeni ayrıldık" demesiyle ortaya çıkan durum.
gariptir, içiniz yanar onsuz geçen zamanlarda zira sizi yakıp gitmiştir zaten... ama bunu bilenler de vardır bir sohbet sırasında onun ismi geçtiğinde söyleyemezsiniz özlediğiniz korkarsınız belki de yanlış olduğunu yüzünüze vuracakları için ama sevgi ya bu ne özlemekten vazgeçirir yüreği ne de utandırır insanı insalardan...
kalbinle mantığın arasında gidip gelmedir.kalbine yanik düşüp mantiğini hiçe saydığını düşününce kendine saygısızlık yaptığını düşünüp iyice bunalım geçirmektir..
özlediğini dile getiremektir... tıpkı onun sizi sevdiğini dile getirememesi gibi... karşı taraf anlayışla karşılar çünkü zaten hissettirirsiniz onu özlediğinizi; tıpkı onun size sizi sevdiğini hissettirmesi gibi... ah ayrılık yaman ayrılık...
karşındaki insanın şımaracağını zannettiğinden öne sürülen boş düşünce. halbuki söylediğin zaman karşındakinin şımarmayacağını aksine sevineceğini bilirsin ama olmaz söyleyemezsin işte...
(bkz: tarif edilmez duygular)
(bkz: aşık mı oldum acaba ben)
özlem aslında bir alışkanlıktan dolayı hissediliyorsa bunu belli etmenin anlamı yoktur. kısa bir süre içinde de geçer zaten. yok hayır gerçekten özleniyorsa özlenen, hemen aramalı, özlediğini söylemeli insan... vakit kaygısı gütmeden, özlenmemiş olduğunu hesaba katmadan aramalı hem de... kaygıların arkasına utanma diye sığınmak güçsüzlerin işidir. özlenen kişi özelse, özlemekte güzeldir ayrıca...
özlenmemesi gereken birini özleyenlerin hissettikleri duygudur. özlemek insanın elinde değildir ve her kimi olursa olsun özlemek güzeldir. esas utanması gereken, sizi özlem duygusuna dahi tahamül edemeyecek noktaya getirenlerdir.
özlemeye hakkınız olmayan birini çok özlemek. öyle çok özlemek ki artık özlemenin de ötesine geçmek; her anda, her yerde onu yaşamak. artık hayatınızda olmadığı için de, özlerken utanmak, sıkılmak, belki de vicdan azabı çekmek.
ihanet edilmiş, aldatılmış birini özleme sonucu ortaya çıkan utanma durumudur. içinde pişmanlık da barındırır. "ah ulan ne yapmışım ben" düşüncesi kemirir bünyeyi. "hem üzdüm, hem de şimdi özlüyor muyum? yuh be, yuh" denir.