oz

entry383 galeri41
    126.
  1. oy oy oy işte dizi budur! prison break falan hikaye, televizyon tarihinin gördüğü en sağlam, en vurucu hapishane dizisidir. felsefi bir dizidir, anlatım tamamen felsefe odaklıdır. hapishane yaşantısını en ölümcül şekilde izleyiciye aktarır ve ekrana kitler! her kafa anlamaz bu diziyi. kimisi çok sever, kimisi nefret eder. nefret edenleri kınıyorum, sevenleri kutsuyorum.

    dizi farklı dinlerin buluşması, ırkçılığın anlatılması, suçlu psikolojisinin aktarılması, yeri geldiğinde siyasi perspektiften olaylara yaklaşması ve hayata dair güzel mesajlar vermesi bakımından oldukça zengin içeriklidir! dolayısıyla izlerken dizinin içine girebilmek gereklidir.
    2 ...
  2. 127.
  3. dizide yer alan ve genital bölgesi bir kez olsun kadraja girmemiş oyuncu sayısı pek azdır. arkadaşlar arasında "sik, taşak görmekten bıktık lan, neyse bi' bölüm daha izliyelim" diyalogları eşliğinde bir de bakarsınız ki 6 sezon bitmiştir bile.

    özetle, "taşaklı" dizidir.
    3 ...
  4. 128.
  5. felsefi derinliği de olan çok özel bir hapishane dizisidir.

    evet yukarıda tanım yaptığıma göre, biraz daha gevşeyip, kişisel görüşlerimi paylaşacak olursam (merak etmeyin efendim diziyi izlemeyi planlıyorsanız spoiler falan vermeyeceğim, keyfinizin içine de sıçmayacağım):

    bir kere prison break'ten daha fazla bir hapishane dizisi. tamam, prison break de güzel bir yapımdı da, orada olay biraz daha esas oğlan üzerinden ilerliyordu. bilirsiniz ki böyle esas oğlanlı dizilerde karakter dizi boyunca 20 kez falan ölümden döner yine de bir şey olmaz.

    hah işte oz'da durum farklı. 10 tane başrol diyebileceğimiz karakter, toplamda 30 falan karakterle ilerleyen bir dizi. bu 30 karakter sürekli olarak eksilip azalıyor, ya da bu 30 karakterden bazıları zamanla daha önemli bir hale gelip sonradan başrol olabiliyorlar. kadroya sürekli yeni isimler katılıyor. bunlardan bazıları diziye dahil olduğu bölümde dahi öldürülerek ya da başka bir şekilde diziden çıkabiliyor. başrollerdeki karakterler de ölebiliyor. ayrıca bir başrolü illa bir başka başrol öldürecek diye bir şey yok, bu işi figüranların hallettiği de oluyor.

    yani bu kadar gevezelik yaptım da anlatmak istediğim şu; bu dizi klişelere kapalı, gerçekten baya baya doğal bir yapım.

    oyunculuk performansları gerçekten müthiş(hatta ben bir dizide bu kadar başarıyla işlenmiş karakterler görmedim). hemen hemen hepsi harika ancak özellikle:

    (bkz: vern schillinger)
    (bkz: simon adebisi)*
    (bkz: kareem said)
    (bkz: ryan o'reily)
    (bkz: tobias beecher)
    (bkz: augustus hill)

    yani gerek karakterin işlenişi, gerek bu işlenen karakterin aktör tarafından oynanılışıyla çok gerçekçi karakterlerdir.

    bir hapishanede konu nasıl ilerleyebilir? 'uyuşturucu trafiği falan filan tamam da, e nasıl ilerleyecek bu şekilde sezonlar' demeyin. tempo düşük olabiliyor ancak senaryo sürekli akıcı ve yeni bir şeyler çıkıyor.

    efendim bu dizi aynı zamanda insanın ağzını küfre de alıştırır. 3 sezondan sonra ağzınızdan asshole, cocksucker gibi kelimeler fırlayabilir. aman dikkat.

    bir de; harold perrineau tarafından canlandırılan augustus hill karakteri, dizinin o bölümkü konusuyla paralellik gösteren genellikle felsefi, biraz tarihi, biraz güncel, biraz da geyik konuşmalar yapar. bunu her bölüm, 4-5 kez aralıklı olarak yapar. şahsen dizideki en sevdiğim kısımlardan biri de buydu zaten.

    özet geç piç'çiler için geliyor: lost'la beraber insanlara önerebileceğim 2. dizidir. izleyin efendim.

    edit: imla hataları, ekleme falan.
    2 ...
  6. 129.
  7. izlerken sanki sürükleyici bir roman okuyormuş hissi veren mükemmel hapishane dizisi.
    1 ...
  8. 130.
  9. Napolyon sürgünde öldüğü zaman
    doktorlar sikini kestiler.

    Sikini süslü bir kutuya
    koyup rahibine verdiler.

    Nedenini sormayın.

    Yıllar boyunca Napolyon'un siki en fazla parayı verene sürekli satıldı.

    Bugün, en az üç kişi Napolyon'un sikinin kendisinde olduğunu söylüyor.

    Ama gerçek sikin kimde olduğu mühim değil.

    Asıl soru şu ki:

    Diğer iki sik
    kimlere ait?
    15 ...
  10. 131.
  11. en iyi sahnesi ilk sezonun ilk bölümündeki şair poet'in konuşmasıydı. hani tam bir zenci konuşması ya. aslına bakarsanız 8 sezonu da izledim ama 5 ay geçmişti üstünden. geçende yine baktım ilk bölümüne o yüzden böyle bir tespit yaptım sanırım.
    1 ...
  12. 132.
  13. oz, the name on the street for the oswald maximum security penitentiary.
    3 ...
  14. 133.
  15. yeni izlemeye başladığım, birinci sezonun bitirdiğim, mükemmel olyunculukların döndüğü harika bir yapım. en çok ilgimi çeken karakterler adebisi ve tobias beecher oldu.

    --spoiler--
    ilk sezonun sonlarına doğru tobias beecher'ın çıldırmasını izlemek gerçekten çok eğlenceli, hele spor salonunda pis nazinin ağzına sıçtığı* sahne yok mu beni benden aldı. adamın gülüşü bile değişti lan o günlerden sonra. tam bir vahşi oldu.

    adebisi'ye gelince arkadaşım uyuşturucu yoksunluğu hissettiğinde mastürbasyon mu yapıyorsun sen? ayrıca o nasıl oyunculuktur sana da bir tebriks.

    müslümanların liderine gelince adam değilsin oğlum sen kardeşlik, insanlık hepsi yalan sende, ayrıca bu adam ateist bence. neyse ileriki sezonlarda ne bok olduğunu anlarım.

    bir de o'reily sen nasıl bir orospu çocuğusun ne olduysa senin yüzünden oldu lan. tek başına siktin mahpusu.

    --spoiler--

    böyle bir dizi işte izleyin, izlettirin. çok sağlam oyunculuk güzel de bir senaryoyla ilerliyor benim için şimdilik.

    (bkz: çok tatlı bir şeysin sen)*
    1 ...
  16. 134.
  17. izlerken en zevk aldığım karakterler tam olarak şunlardır:

    (bkz: adebisi)
    (bkz: ryan o reily)
    1 ...
  18. 135.
  19. basit şekerlerin ya da hidrolizi yapılamayan şekerlerin genel adı.
    0 ...
  20. 136.
  21. dünya dizi tarihinin bir numarasıdır. her saniyesinde gerçekliği, ölüm korkusunu, hayatta kalma mücadelesini hissettiren şaheserdir. üzerine doktora tezi yazılasıdır.
    1 ...
  22. 137.
  23. Calmadigim kapi birakmadigi halde bir turlu turkcesini bulamadigim dizidir.temin edebilmek icin cine5e defalarca dil dokmuslugum vardir. Er kisi icin bir sekilde temin edilip izlenmesi farz niteligindeki bas yapit.dunya hali belli mi olur belki ryan in fikirlerinden faydalanilabilinir.
    1 ...
  24. 138.
  25. bir insan evladının, şu 20 yıllık zaman zarfında, yapabileği en dehşet dizidir
    Böyle bir diziyi izlemiş olmaktan mutluluk duymakla beraber, diziyi izlemeyipte "prison break" la karşılaştırıp "priiisssoooon breeeakkkk"diyenlerede üzülüyorum.
    3 ...
  26. 139.
  27. hapishane yasantisini yansitan dizilerden prison break'i 1500 e katlayip origami sanatina ceviren dizidir. cine5 de izlenen diziydi, 2000 yilinda, ahh ahh ne guzel gunlerdi.
    3 ...
  28. 140.
  29. başlangıç müziği de akıllara ziyan olan (ve dizinin psikolojisini oldukça başarılı yansıtan) , izlenesi bir hapishane dizisi.
    1 ...
  30. 141.
  31. oz'un 6 sezonunu 2 kere izlememe rağmen prison break'dan daha iyi olduğunu söylemem çok zor.
    1 ...
  32. 142.
  33. Gerçekten akıl almaz bir yapıt. balon patlatır gibi adam öldürmeleri yok mu!
    Ama genede bir prison break değil.
    0 ...
  34. 143.
  35. behzat amir ve tayfasının sezon finali yaptığı bu günlerde bulunup seyredilebilecek yegane yapımdır.
    2 ...
  36. 144.
  37. zamanında cine5'te, çarşamba türkçe, cuma altyazılı olarak yayınlana hbo yapımı bir hapisane dizisi. çekilen en iyi dizidir kanımca.

    --spoiler--
    adebisinin o küçücük beresi koca kafasından nasıl oluyor da düşmüyor?
    --spoiler--

    uyarı üzerine gelen edit: imla
    6 ...
  38. 145.
  39. britiş standartlarında litremsi bir ölçü birimi yamulmuyorsam 32 oz 1 lt yapar.
    0 ...
  40. 146.
  41. en iyi mapushane dizisidir. kanımca, prison break yanında pokemon kalacaktır.
    7 ...
  42. 147.
  43. --spoiler--
    mahkum albay : böyle homolara tahammül edemiyorum, nefret ediyorum.
    (eşcinsel ilişki yaşayan) mahkum avukat : ee tabii, savaşlarda çocukları öldüren, savunmasız kadınların ırzına geçen askerler daha matah değil mi?
    m.albay : laaaaannnnn!!!! (madara olmuşluğun öfke efekti ile)
    --spoiler--
    3 ...
  44. 148.
  45. 6 sezondan ve her biri 1 saatten oluşan toplam 56 bölümünü 12 günde bitirmeyi başararak kendi çapımda ufak bir rekora imza atmamı sağlamış dizidir.

    --spoiler--

    j. k. simmons'ı daha önce bir çok yapımda izlemiş biri olarak söylüyorum adam schillinger karakterini okadar iyi oynadı ki daha ilk bölümde beecher'a yaptığı orospu çocukluğundan sonra dizi boyunca adamın gerçekten ölmesini istedim. bakın karakterden bahsetmiyorum. karakterin ölmesi az kalırdı çünkü. j. k. simmons'ın ölmesini istedim. neyse ki dizi bitince o istekte geçti. ölmesin simmons abimiz daha nice schillinger'lar izletsin bize.

    dizideki favorim Ryan O'Reilyydi. bu adamın oz'daki hayatta kalma stratejisine, olayları manipüle edebilme yeteneğine, garip sevgi anlayışına ve tabi zekasına hayran olmamak elde değil.

    son olarak olayları her açıdan tüm yönleriyle sorgulayıp hayatı, insanı, nereden gelip nereye gittiğimizi irdeleyen bu tarz derin ve felsefi anlamlar arayan her metaya karşı sempatim, ilgim vardır. oz da onlardan biri oldu benim için ama sanırım tek eleştiri getireceğim nokta dizide dine ve spirütelliğe gereğinden fazla hatta yer yer aşırı yer vermesi. yani demek istediğim dizinin başından beri tüm karakterler mahkum olsun veya olmasın peşinen yaratıcıyı kabul etmiş olması ve dizinin hemen hemen her bölümünde isa'ya dua et, allah'a yalvar. tanrı'ya şükret gibi cümleleri bir çok kez duyduk. hatta dizinin sonlarına doğru Ryan O'Reily karakteri bile dindar oldu elinden kitabı mukaddesi düşürmez oldu.

    --spoiler--
    2 ...
  46. 149.
  47. --spoiler--
    2. sezon son bölüm

    olaya el cid karakteriyle dahil olan elemana hayrandım. al pacino filmlerini izleyenler o adamı da tanrlar zaten. lakin migueli o şekilde tecrite gönderdikten sonra gözümde bütün değerini kaybetti eleman. katmayın böyle piçleri şuraya götverenler.
    --spoiler--
    1 ...
  48. 150.
  49. en daşşaklı karakterlerin ryan o'reilly , simon adebisi , kareem said , schillinger olan efsane dizi. dizi gerçekten bir efsane çünkü hala onun gibisi çekilemedi.
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük