özlem tekin in 1998 çıkışlı öz albümüyle aynı adı taşıyan şarkısı. sözleri de şöyle:
En güzel renkler gözümde
En dogal hisler sazimda,sözümde
Yürek ister mutlu olmak,korku yasatmaz
Tanistim ben özümle
Simdi ,burda
Iste ,durma
Hersey mükemmel ve tam inan buna
En özel pirilti seninle
Bosver onlari yüreginin sesini dinle
Cesaret ister sevgi sunmak,korku güldürmez
Tanis sen de özünle,gerçek senle
1997'de gösterime girmiş tam 6 sezon sürmüş 2003'de bitmiştir. dizinin son bölümü enfesdir. son dakikalara kadar dizinin nasıl sonlanacağı merak konusudur. son 10dk'ya kadar sanki bitmeyecekmiş gibi durur. fakat tobias beecher'ın erkek arkadaşı chris keller yine yapacağını yapar. harika bir sona sahiptir.
"Spoiler içerebilir !"
Birinci sezonun ilk bölümüyle( "The Routine" ) dizide hiç kimsenin başrol olmadığını anladığınız adamı beyninden vuran dizi. ilk bölümde efsaneleşen karakter Dino Ortalani bölüm sonunda feci bir şekilde ölüyor. Adam italyan, adam body'ci karizma filan tam bir başrol bir de Türk tipi de var bölüm sonunda öldüğünü görüp yok yav o değildir başkasıdır ölen deyip hemen ikinci bölümü açıyorsun bir de bakmışsın ki harbiden ölmüş. Taa 6.sezona kadar haber alınamıyor kendisinden orada da "pompacı=anlatıcı" modundan bulunuyor ihtiyaçtan. Tokat gibi çarpan sahneleri vardır OZ'un. Misal adamın birini duvarın içine canlı canlı koyarlar, sen noluyo lan filan derken örüverirler duvar adam içerde ve canlı tabi. Adamın biri başka bir adamın suratına sıçar, "suratına sıçar" kalıbı mecazi anlamda gibi dursa da ne yazık ki değil.
Bomba literature geçmiş replikleri vardır OZ'un:
Adebisi(zencilerin lideri):(latinlerin o sıradaki lideri Alvarez'e anlaşma teklif edecek) Look, I've been thinkin.
M.Alvarez: It must be a new experience for u,
Tobias Beecher: Sieg heil baby, sieg heil!
Yıllar sonra
Schillenger: Sieg heil baby, sieg fuckin heil!
ve daha niceleri...
Keşke devam etse bu dizi tekrar, ki durum hikayesi modunda olduğu için gayet rahat devam ettirilebilir.
eğer bu bir dizi ise diğer izlediklerimiz çizgifilmdir, lost olsun çiçek taksi olsun trişka kalıyor bunun yanında.
10 günde bütün bölümleri izledim, uyku gereksinimi ve yeme/içme zorunluluğu olmasa aralıksız izlerdim ama insani ihtiyaçlar işte.
bu eser öncelikle bir hikaye üzerine kurulu değil bence, onlarca hikayesi var, nazilerden müslümanlara, italyanlardan latinolara ve bunların kendi içlerindeki olaylara hill'in yorumuyla harmanlayarak sunarlar ve insan izlerken asla geçmiş bölümlerde olan bağlantılardan kopmaz çünkü kurgu gerçekten harikadır.
dizi ilk bölümden son bölüme kadar müslüman grubu da fazlasıyla konu ediniyor ve hatta bu gruplaşmada müslümanlar en iyi gösteriliyor, en az hain adama sahip olan, en iyi kararları veren ve said ölünce diğer karakterlere toptan "hadi beee" çektirir.
ama müslümanlar kadar olmasa da diğerleri de övülür, misal naziler en piçleri, oğlancılarıyken onların da insani yönlerine vurgu yapılır.
alvarez gibi manyak birine seyirci acıyabilir, öyle göstermeyi becermiş dizi.
baştan aşağı doğru ve yanlış kavramlarının içine sıçan dizidir, iyi ve kötü kimdirin sorusunun cevabını bulmak imkansızdır. aşk gibi bir kavramı bile piç edebilir, doktor ile mahkum aşkını leyla mecnundan daha trajik hale getirebilir.
6 sezon (4. sezon 16 bölüm diğerleri 8) ve her bölüm yaklaşık 1 saat sürmektedir, izlemeyen birinin en kısa zamanda bulup izlemesi gereken dizidir.
bir de söylemeden geçemicem, bu dizi türkiye'de nasıl yayınlanmış anlamak zor, her bölümde penisler havada uçuşuyor (ki komplekse girdim, bu ayrı bir konu mnkoym)
şimdi bu dizinin ve hapishanenin adı oz'du. hapisanenin en sık gösterilen özel bölümünün adı da zümrüt şehirdi. bu, bence tesadüften ziyade ince ve hoş bir ayrıntıdır. nitekim oz büyücüsünde oz'un şehrinin adı da zümrüt şehirdir.
rome, x-files, lost, heroes, csi-ny, star trekvs dizileri izlemiş biri olarak; lost'tan daha sağlam bir dizi izlemedim diyenlerin izlemesi gereken bir dizi. her bölümünü farklı bir yönetmen tarafındn çekilmiştir. her bölüm ağzınıza sıçar, hassiktir dedirtir. dararıl, bunalırsınız ama izlemeye cana atarsınız. zamanında cine5 vermişti ama bu haline bakınca yarısını sansürlemeden verememiştir dedirtiyor insana. eski güzeldir efem. izleyiniz. şiddet ve intikam ile dolunuz diyorum.
ozwald gibi bir yerde bir adamın suratına sıçılması, intikam almak için bir adama aids 'li kan verilmesi, sırf çetenin gözüne girebilmek için bir gardiyanın gözlerinin oyulması, birini yavaş yavaş öldürmek için yemeğine hissettirmeden cam parçaları konulması gibi insanın kanını donduracak cinsten her türlü olay gayet normaldir.
zamanında alias ile şifresiz olarak gösterilen cine 5 dizisi. bir hapishane yasantısı. nazisi, ırkcısı, ibnesiyle. ryan oreilly, miguel alvarez gibi muhtesem isimlerle insanları kendine baglayan yayının ortadan nasıl, ne sekilde kalktıgını anlamaksa imkansız.
bitti.. altı sezonu aralıksız seyrettim ve bitti. bu hbo'nun kaçıncı hayran olduğum işi artık sayısını unuttum. şunun yüzde biri kalitesinde bile dizi çekemiyoruz biz.. niye??
hakkında uzun bi şeyler yazarız sonra ama şu an sadece bitmiş olmasının yarattığı boşluk hissiyatı var bende onu yazmak istedim.. n'apacam ben şimdi lan.. bitti...
Terettiğim onurumdan uzak bu gece, seninle
Farkettiğim tek şey sonradan, her şey elimde, içimde
Yapabildiğim tek şey sadece kendimi kandırmak
Hissettiğim onurumdan uzak bir düşünce, öpünce
Kastettiğim tek şey sonradan, ömür olur bu bilmece, çözünce
Yapabildiğim tek şey sadece kendimi kanatmak
Oooo özümde, oooo göğsümde, yazılmış bir masal içinde
Dururum belki biraz sevince
işittiğim durumumdan uzak bir kelime, yerince
Öğrendiğim tek şey sonradan, sakın sevişme, içince
Yapabileceğimiz her şey içimde, bir yerlerde
Oooo özümde, oooo sözümde, anlamsız bir güven içinde
Dururum belki biraz öpünce
liseye yenı basladıgım zamanlarda cıne 5 te bakardım bu dızıye. o kadar cok severdım kı carsamba saat onda dublajlı bakardım bu da yetmezdı cuma saat onda altyazılı bakardım.cevremde kımse seyretmedıgı ıcın krıtıgını yapacak kımse de olmazdı ama ben gene de ıcımde patlayan sahnelerı persembe gunu okulda herkese anlatırdım.o kadar içlemişki kı butun ısımlerı de ezbere bılırdım.
neyse dızı bıttı.ıcımızde oyle ozlemle hatırladıgımız bır anı gıbı yerını aldı.lise bitip unıversiteye gıttıkten sonra bıryerleden bu dızının butun bolumlerını buldum.kendı kendıme acaba hemen mı bıtırsem yoksa sındıre sındıre mı ızlesem dıye dusunuyordum.neyse basladım ızlemeye 5 bolum gectı.megerse artık bunye herseyı alamıyormus.gece sabaha kadar anam agladı kabuslardan, kalktım 5 gıbı elımdekı butun bolumlerı sıldım.
o an anladım bu dızıye en fazla 1 defa bakılır, fazlası psikolojık rahatsızlık yaratır.